Doğal taş sektöründeki küresel daralmanın çaresini arayan doğal taş üreticileri Çin’in Xiamen kentinde 19. kez düzenlenen Stone Fuarına akın etti…
Haber: Ersin BOZKURT, Fotoğraflar: Levent DÖRTYOL
Uçak Xiamen’e yaklaştığında gri bulutlar karşıladı Xiamen’e gelenleri. Sarsıntılardan yüreklerin ağızlara geldiği bir yolculuk sonrası Xiamen Havalimanına iniş yaptık. Sonra uzun bir süre Xiamen gümrük görevlilerinin anlamsız “Davet yazısı” sorunu ile cebelleştik! Öyle ya, benim Çin’e en az 15 kez gelişim var. Daha önce karşılaşmadığım bir sorun bu “Davet yazısı”… Gümrük polisine Vizemizi gösteriyor ve İstanbul Çin Konsolosluğuna bu davet yazılarının asıllarını verdiğimizi belirtiyoruz. Ama derdimizi anlatmak ne mümkün? Pasaportlarımızı alan gümrük polisi bir süre ortadan kayboluyor. Yaklaşık 45 dakikalık bir aradan sonra elinde pasaport ile gelip giriş yapabileceğimiz söylüyor! Ve sonunda derin bir nefes alarak Xiamen’e giriyoruz.
Saatlerce binbir çile çekerek geldiğimiz bunca yolu, “Derdest” edilerek geri gönderilmek de aklımızın bir köşesinde bizi tehdit ediyordu. Neyse ki o korkumuz boşa çıktı.
Gri bulutlar karşıladı bizi demiştik. Gümrükte yaşadığımız bu küçük(!) sorun da kendi çapında bir griydi. Dışarı çıktığımızda ise yağmur yeni başlıyordu. Kendimizi bir taksiye atıp, otele gelip, bavullarımızı odaya çıkartıp tekrar, aşağıya indik. Tekrar bir taksi ile dinlenme fırsatını bulamadan fuara geldik. Baskısı Çin’de gerçekleştirilen dergimizi teslim almak üzere standımıza gittik. İnşaatları devam eden standların çıkardığı toz duman arasında standa geldik. Bir süre bekledikten sonra, matbaa dergileri getirdi. Biz de dergimizin baskısını kontrol ederek, fuar alanından şiddeti giderek artan yağmurun altında ıslanarak otele geri döndük.
Nihayet istirahat edebilecektik artık…
Birinci gün..
Yine yoğun bir yağmurla gözümüzü açtık yeni güne. Doğal taş üreticisinin bayramı olarak kabul edilen fuarlarımızın en önemlisi Xiamen Stone Fuarı’nın kapıları açılacaktı bugün katılımcı ve ziyaretçilere. Dünyanın pek çok ülkesinden gelen onbinlerce ziyaretçi, yeni trend mermer ve doğal taş çeşitlerini görecek, doğal taşın tasarım halini ortaya çıkartan yeni teknoloji makineleri yakından inceleyecek, ihtiyacı olan sarf ürünleri (elmaslı kesici, abrasiv, epoksi vb) için fiyat araştırması yapacaktı.
Gök griydi, baktık yerde gri!
Fuar alanında sanki bir gri kasırga esmiş, sağı solu her yeri griye bezemişti! Neredeyse her stand gri renkli doğal taşlar ile kaplanmıştı. Belli ki beş yıl önce “geliyorum” mesajı ileten gri gelmiş ve diğer renkler korkuyla sinmiş, gri rengin bu tartışmasız istilasını seyrediyordu. Açığıyla koyusuyla beş yıldır etkisini artıran gri, yapı sektörünün baş aktörü oluyordu renklerin içinde…
Bu arada fuarda yorulan ziyaretçiler için A1 holünde konumlandırılan “Turkish Stones” standında Türk konukseverliği ile kuru incir, kayısı gibi enerji alabileceği ürünlerin ikram ediliyor, stand Türk katılımcıları teşvik etmek ve Çin hakkında bilgilerini aktarmak üzere gelen Çin Büyükelçimiz Abdurrahman Hilmi Önen’i ağırlıyordu. Çinli gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Büyükelçimiz küçük bir röportajdan sonra heyetle birlikte, sembolik açılış için Türk standlarının bulunduğu A2 holüne geçti.
İyi niyet dilekleri ile kesilen kurdeladan sonra, önce Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) tarafından organize edilen milli katılım alanındaki firmaları, bir kahve molasından sonra ise bireysel katılım gerçekleştiren firmaları da ziyaret ederek başarı dileyen büyükelçimiz, daha sonra yine “Turkish Stones” adını taşıyan VİP konukları ve yorulan ziyaretçilerin dinlendiği alana gelerek, bu kez Türk doğal taş basınının temsilcilerine röportaj verdi.
EİB Çin’in yükselen yıldızı WeChat’e üyelik gerçekleştiren ilk birlik oldu…
Büyükelçimiz Abdurrahman Hilmi Önen’in geçtiğimiz yıl tavsiye ettiği WeChat üyelik işlemlerini gerçekleştiren EİB, WeChat QR kodunu standın bir köşesine yerleştirdi. Biz de bu arada Büyükelçimizden WeChat’in Çin için önemini dinledik. Çin’de taksi çağırmaktan tutun taksinin ücreti, market, restoran, giyim kuşam, kısacası hayatın içinde para ile yapılan her şeyin, WeChat ile yapılabildiğini ve bunun giderek yayıldığını da gözlemlemiştik. Hatta sabah fuar alanına geldiğimiz taksinin sürücüsü ödemeyi WeChat ile istemiş, bizi de bir şaşkınlığa sürüklemişti. Sonra akşam dönerken ve diğer günlerde de bunu yaşayınca WeChat’in Çin’de yaşayanlar kadar Çin ile iş yapmak isteyenler için de çok büyük önem taşıdığını bizzat yaşayarak öğrendik. Belki bizler de bir kaç yıl sonra sosyal medya alışkanlıklarımızı böylesine yararlı bir şekilde kullanabilir, hergün binlerce insanın elini kirleten banknotları taşımadan bir “tık”la işlerimizi görebiliriz.
2 trilyon Dolar ithalat yapacak olan Çin’e ihracatımız ne durumda?
Büyükelçimiz Çin’in, 2019 yılı için 2 trilyon Dolarlık bir ithalat öngördüğünü belirtti. Büyükelçimizi dinlerken arada kendi gerçeğimizden bir an uzaklaştığımızı farkederek bizim dünyamızı, doğal taşçılarımızı ilgilendirecek soruları sorduk peşpeşe. Aslında Sayın Önen’in verdiği bilgiler sırf doğal taş üreticilerini kapsamıyordu. Biz elbette sektörel bazda bizleri daha çok ilgilendiren soruların yanıtını almaya çalıştık…
Doğal taş ihracatımız azalıyor, yok mu bu azalmayı durdurmanın bir çaresi?
Üreticilerimizin cevabını merakla beklediği o soruyu sormadan geçemezdik. Çin ithalatında yaşanan düşüş ile hepimizi saran derin endişeyi, karamsarlığı üzerimizden atacak müjdeli haberi alabilir miyiz diye soruverdik o soruyu: “Doğal taş ihracatımız azalıyor. Bu azalmanın sebebi nedir, ne zaman sona erecek?” Büyükelçimizin sorumuza verdiği cevap ise bizi, aradığımız sonuca ulaştırdı.
Sayın Önen bize kısaca Çin Hükümet yöneticilerinin, Çin’deki toplu konut üretimi için bazı kıstaslar getirdiğini, özellikle lüks konutlardan ziyade orta tabaka halka hitap edecek konut üretimininin teşvik edilerek daha uygun yapı materyallerinin tercih edileceğini belirtti. Ayrıca bir ara iplerin hayli gerildiği Çin – ABD arasındaki ilişkilerin vergi yaptırımları ile neredeyse kopma noktasına geldiğini, daha sonra ufak tefek geri adımlarla sakinleşme sürecine girildiğini söyledi. Bu süreçte Çin doğal taş üreticisi için büyük bir pazar olan Amerika’da bunlar yaşanınca, Çin’in doğal taş alımlarında bir duraklama, hatta rakamsal bazda gerileme dönemi yaşanmasının normal olduğu gerçeğinin altını çizmeye çalıştı.
İlk günün değerlendirmesi…
İlk günün nasıl geçtiğine gelecek olursak, bir çok mermerci katılımcımızın ortak görüşü şöyle; Çin pazarı doğal taş üreticisi için önemi yadsınamayacak bir pazar. İlk gün yoğun yağmur altında bile fuar, ziyaretçi açısından katılımcıları tatmin etti. Açık alanlarda ziyaretçi yağmurdan kaçtı, kapalı alanları tamamen doldurdu. Katılımcı firmaların önemli bir bölümü ziyaretçilerden ve yapılan görüşmelerden memnundu.
İkinci günün getirdikleri..
Xiamen’de güne yine yoğun yağmur ile başladık.. Gökyüzü yine gri bulutlar ile doluydu ve yağıyordu. Açık alan katılımcılarının bu yıl ki mağduriyeti kapalı alandaki katılımcılar için bir ikram gibiydi. İlk günü Türk Milli katılım alanı ve Bireysel katılımcılar arasında geçirdiğimiz için bugün, uluslar arası katılımcıların bulunduğu alanları gözlemlemek istedik. Milli ve bireysel anlamda Xiamen’e katılan yabancı firmaları, pazarda bunulan yeni taşları, trendleri yakalamaya çalıştık.
Yunanistan fark yaratıyor!
Türkiye’yi doğal taş pazarında rakip anlamında en çok tehdit eden ülke İran sanıyorken bir başka komşumuz Yunanistan, özellikle gri taşlarıyla Çinli alıcıların gözdesi haline geldi. Türkiye’deki ofislerini kapatan pek çok Çin firmasının yeni üssü olan Yunanistan, sağlam ve emin adımlarla dünya mermer piyasasındaki yerini güçlendiriyor. Son bir kaç fuarda Yunan firmalarının standlarında müthiş bir özen, zevkli tasarımlar ile sunulmuş fark yaratan standlar görüyorum. En çok dikkat edilmesi gereken ülke şu anda Türkiye için Yunanistan, çünkü fark atıyor…
İran boş durmuyor!
En çok korktuğumuz ülkeydi İran. Ambargo baskısı altında dışa açılmada sorun yaşayan İranlı doğal taş üreticileri Xiamen, İzmir Marble ve Verona Marmomacc Fuarları ile dışa açılmayı hedefliyordu. Hala bu hedef doğrultusunda oldukça sağlam adımlar atıyorlar ancak üzerinde ambargo baskısı olmayan Yunanistan bu arada pazarda ciddi bir atak yapınca, İran Türk doğal taş üreticisi için rakip ülke olmaktan çıkıp partner olmaya doğru gidiyor.
İtalyanlar piyasayı bozmadan takipteler
Dünya doğal taş pazarının en önemli oyuncusu olan İtalyanlar, her zamanki ağır başlılıklarıyla piyasada rekabetçi fiyatlara bulaşmadan, takipçi durumundalar. Doğal taş sektöründeki küresel rolü itibariyle “ağır abi” rolünü üstlenen İtalyan üreticiler, sektördeki gelişmeleri yakından izliyor.
Brezilya istikrarlı
Egzotik taş çeşitleriyle son zamanların yıldızı parlayan ülkesi Brezilya, tüm dünya genelinde katıldığı fuarlarda, fuarın en iyi milli katılım alanını yapıyor. Brezilya Milli Katılımının bulunduğu alanda ziyaretçilerin de ilgisi üst düzeyde.
İspanyollar fuarları terkediyor
Bej mermere olan ilginin giderek azalması, İspanya’nın en önemli silahı olan Crema Marfile olan ilgiyi de azalttı. Haliyle İspanyol üreticilerin mermer fuarlarındaki etkinliği de giderek azalıyor.
Mısır, Umman, Portekiz milli katılımları da giderek genişliyor
Son yıllarda stand konstrüksiyonları ile fark yaratan Mısır, Umman’ın kendine has taşı, Portekiz’in taş kültürü katıldıkları fuarlarda fark yaratıyor. Üç ülkenin doğal taş sektöründeki gelişimi dikkat çekici.
Üçüncü günü Çin firmalarına ayırdık
“Birazda müşterileri gezelim durumu gözleyelim !” diyerek yönümüzü Çin firmalarının yer aldığı C holüne çevirdik. Mermeri bir oya gibi işleyen küçük ama becerili ellerin el emeği göz nuru irili ufaklı heykelleri, rölyefleri deyme CNC tezgahlara taş çıkartacak kalitedeki işçiliklerine, parmak ısırdık! Mermerdeki gri kasırgasının Çin firmalarına yansıması da kasırganın boyutunu gözler önüne seriyordu. Alabildiğine gri bir galeri içinde yol alarak, Türk taşlarının konumunu gördük. Sahnelenen taşlar arasında elbette gri dışında bej, beyaz ve diğer renkler de vardı. Ama volümleri oldukça düşüktü. Çinlilerin onikse olan merakı oniksi canlı tutuyor, yanı sıra granit, quartz ve diğer yapay yapı taşları da griden nasibini alarak dünyayı griye, daha moda deyimle “Antrasit” rengine bürüyordu. Bence gri renk yapı sektörünün ana rengi olma durumunu uzun yıllar sürdürür. Zira gri ile yapılan dekorasyonlarda dikkatimi çeken şey: gri ile hiç bir renk tezat oluşturmuyor. Her renk grinin nötrlüğü içinde yıldızlaşıyor. Kırmızı da, mavi de, yeşil de kısacası tüm renkler griyle “ben varım” diyordu.
Öyleyse çok yaşa gri…
Dördüncü gün ve kapanış
Sıra geldi teknoloji ve sarf ürünlerine
Burada en çok dikkatimizi çeken şey: yer gök gri dedik ama epoksi üreten firmalara her geçen gün yenileri ekleniyor galiba. O kadar çok epoksi firması vardı ki, saymakla bitmez!
Elmas tel ve elmaslı kesiciler üretenler de çok bol Xiamen’de. Ve teknoloji. Multiware’ların Çin versiyonlarını gördük. CNC’ler, daha küçük çaplı atelyeler için her boyutta vardı. Ayrıca iptidai koşullarda üretim yapan atölyeler için yan kesme, torna makineleri ve benzer makinelerde yerini almıştı burada. Konvansiyonel katraklar bir köşede multiware ile sarsılan tahtını korumak için bekliyor gibiydi.
Kısacası 2019 yılının ilk büyük fuarında biz bu izlenimleri edindik ve sizlerle paylaştık.
“2020 yılında tekrar görüşmek üzere! Diyerek Xiamen’e veda ettik.
Sıra ikinci büyük fuarda.
Bakalım İzmir MARBLE’da durum değişecek mi?