Türkiye’nin eşsiz renk ve desen çeşitliliğine sahip doğal taşlarının Uluslar arası arenadaki marka imajını güçlendirmeyi hedefleyen İstanbul ve Ege Maden İhracatçıları Birlikleri, dünyaca ünlü 9 tasarımcı tarafından gerçekleştirilen eserlerle moda ve tasarımın başkenti Milano’da çok özel bir sergiye imza attı.
Milano Tasarım Haftası etkinlikleri çerçevesince 17-22 Nisan tarihleri arasında Milano’nun Zona Tortona sokaklarında gerçekleşen ”Ve mermer dedi ki: Yol seni değiştirir” adlı sergide, dünyaca ünlü Türk ve yabancı 9 tasarımcının Anadolu mermeri ile yaptıkları ”yolculuk” temalı tasarımlar sergilendi. Türkiye’den Emre Arolat, Can Yalman, Ayşe Birsel (Birsel +Seck) ve serginin küratörlüğünü de üstlenen Demirden Design’in tasarımlarının bulunduğu sergide, dünyanın önde gelen tasarımcıları İspanyol ikili El Ultimo Grito, Richard Hutten, Werner Aisslinger, Alfredo Haberli ve James Irvine de eserleriyle yer aldı. Thus Spoke the Marble Sergisi’nin mekânı ise Zona Tortona’nın tapınağı haline gelen Superstudio Più Binası oldu. Sergi, Superstudio Più Binası’nın Sanat Bahçesi’nde, 900 metrekarelik açık alandaki dokuz platform üzerinde yapılandırılmış büyüleyici bir alanda ziyaretçileri karşıladı.
Türk taşı dünya markası olacak
Ülkemizi, tasarım dünyasının en önemli etkinliği olan Milano Tasarım Haftası’nda en iyi şekilde temsil etmek için çok titiz bir çalışmaya imza attıklarını belirten Akbulak, sonuçtan ve sergiye gösterilen ilgiden mutlu olduklarını açıkladı. Akbulak, “Türk mermerinin Anadolu’da başlayan ve İtalya’ya uzanan yolculuğu burada sona ermeyecek. Türk mermerini ve doğal taşlarını dünya markası yapmaya kararlıyız. İstanbul ve Ege Maden İhracatçıları Birlikleri olarak sergiyi Milano’dan sonra İstanbul’a ve oradan da diğer dünya şehirlerine taşımayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Mermer ve Hayat: Her adımda ikisi de yeniden şekilleniyor
Sergi kapsamında, her tasarımcı hayat yolculuğumuz boyunca bizi şekillendiren duyguları, 12 metrekarelik platformlar üzerine işledi. Tasarımcılar, Anadolu mermerinin mimarideki özgün ve yaratıcı kullanımına yönelik örnek mekanlar oluşturdu. Bu mekanların her biri, ahşap yollarla birbirine bağlanan dokuz adet platform üzerinde yer aldı. Mermer bu mekanların bazılarında metal, ahşap ve demir gibi destekleyici malzemelerle zenginleştirildi. Bahçenin genelinde bir rota oluşturan ve mekanları birbirine bağlayan yollar ise içsel yolculuğu sembolize etti. Sergi çerçevesi büyük ölçüde bu içsel yüzleşme ve deneyselliğe odaklandı.
Her hayat bir yolculuk; her yolculuk bir hikaye
Serginin öne çıkan çalışmalarından birine imza atan Werner Aisslinger, ‘Mermer Kameriye’ ile çiçek formlarını mermer ile yorumladı ve alternatif bir gizli bahçe yarattı. Tanınmış Hollandalı tasarımcı Richard Hutten, ziyaretçileri hayal güçleri ile yaşamı yeniden yorumlamaya davet ettiği polikromik mermerlerle kaplanan tasarımıyla, ziyaretçileri keyifli bir gezintiye çıkardı. Anadolu mermerinin ziyaretçilerini ağırladığı mermer bahçenin sürprizlerinden bir diğeri ise İspanyol ikili El Ultimo Grito’nun (Rosario Hurtado ve Roberto Feo) tasarımıydı. Sergiyi gezenler, İspanyol tasarımcıların yarattığı hafif eğimli mermer üzerine oturma, uzanma ve soluklanma fırsatı buldular. Büyük ilgi gören bu mekanda, sınırsızlığın vurgulandığı bir peyzaj oluşturuldu.201