Son iki yılda, Çin’in inşaat sektöründeki gözle görülür yavaşlamanın etkileri, ülkenin önceki dönemlere kıyasla belirgin bir şekilde daha az inşaat malzemesi satın almasıyla ortaya çıkmış durumda. Bazı blok ihracatçıları, satışlarda %75 ila %90 arasında dramatik bir düşüşle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, genellikle bir sektör krizinin normale dönmesi ve sürdürülebilir bir toparlanmanın gerçekleşmesi için birkaç yıl sürebilen karmaşık bir süreci başlatmıştır.
Çin’deki inşaat şirketleri, likidite sorunlarıyla boğuşurken, bankaların kredi verme konusunda çekimser davrandığı, projelerin durma noktasına geldiği bir dönemden geçmektedir. Bu durum, inşaat malzemelerine olan talebin düşmesine, birçok şirketin kapanmasına ve sektörde genel bir belirsizliğe yol açmaktadır. Çin bu durumdan etkilenen ülkeler arasında yer almaktadır.
Ancak, Çin’deki taş sektörü, uluslararası pazarda aktif bir şekilde yer alan yüzlerce firmanın çabalarıyla dikkat çekmektedir. Çinli şirketler, daha yenilikçi bir yaklaşım benimsemekte ve taş ürünleri yelpazesindeki tasarım çeşitliliğini artırmaktadır. Bu, dünyanın dört bir yanındaki alıcıların projeleri veya depoları için taşa olan ihtiyaçlarını karşılamak adına Çin’e olan talebin devam edeceği anlamına gelmektedir.
Yaşanan zorluklara rağmen, Çinli taş ihracatçıları, uluslararası pazardaki rekabeti sürdürme konusundaki kararlılıklarını ortaya koymaktadır. Çin’in taş sektöründeki bu direnç, küresel ekonominin çalkantılı sularında ayakta kalmaya çalışan şirketlerin cesaretlendirici bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.