Toksel Makina, 1972’den bu yana tekstil, gıda ve kablo gibi çeşitli sektörlerde önemli projelere imza atmış köklü bir makine imalat kuruluşu. 1989’dan itibaren mermer makinesi üretimine odaklanan firma, 1999’da mozaik antik eskitme, 2004’te levha silim ve sonrasında katrak makinesi üretimiyle doğal taş ve suni taş işleme makinelerinde uzmanlaştı. Toksel Makina’nın firma sahipleri İsmail Tokmaktepe ve Murat Tokmaktepe ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, firmanın sektördeki evrimini ve başarılarını detaylı bir şekilde ele aldık.
Firmanızın kuruluş hikayesi nedir ve sektördeki yerinizi nasıl kazandınız?
Toksel’in temellerini rahmetli babamız Hüseyin Tokmaktepe atmıştı. Kendisi çekirdekten yetişmiş bir ustaydı, doğuştan bir mühendisti diyebiliriz. Pek çok sektör için makineler ürettik, hatta Fatih Sultan Mehmet köprüsünün yapımında Japon firmanın çözüm ortağı olarak katkıda bulunduk. 1989 itibariyle doğal taş makineleri sektörüne yoğunlaştık. Kaliteden hiçbir koşulda ödün vermeyerek bu sektördeki konumumuzu inşa ettik.
Firmanızın temel değerleri nelerdir ve bu değerler ürünlerinizin tasarım ve üretim süreçlerine nasıl yansır?
Bizim için öncelik daima müşteri memnuniyeti oldu. Tabi bunu sağlamak için güven ve kalite vazgeçilmez değerlerdir. Bir üründe Toksel imzasını gördüğünüzde, tasarımından üretimine tüm süreçlerde kalitenin titizlikle korunduğunu bilirsiniz. Kullandığımız malzemeler, tecrübeli kadromuz ve satış sonrası süreçlerdeki özenimizle bu temel değerlerimizi daima ileri taşımaya gayret ediyoruz.
Araştırma ve geliştirme konusundaki yaklaşımınızı anlatır mısınız? Yenilikçi ürünlerinizin arkasındaki fikir süreci nedir?
Biz, ülkemiz başta olmak üzere yerkürenin sunduğu tüm taşların yaradılışındaki güzelliğe saygımızdan yola çıkıyoruz. Bu doğal kaynakların layık olduğu kaliteyle işlenmesi için biz de inovatif stratejilerimize daima sektörün ihtiyaçlarını dinleyerek yön veriyoruz.
Firmanızın öne çıkan en yeni ürün veya ürün serisi nedir? Bu ürün/seri ne gibi yenilikler sunuyor? Özellikleri ile yazabilir misiniz?
Son olarak Brezilya’nın önde gelen tecrübeli makine üreticisi AGF Equipamentos ile bir işbirliği gerçekleştirdik. Ülkemizde de yoğun rağbet olan telli kesim (multiwire) makinesini AGF ile birlikte sunuyoruz. Kısaca, kesim hızında ve verimliliğinde kayda değer bir fark sunduğumuzu belirtelim ama makinemizin niteliklerinin tüm detaylarını pek yakında Taş Dünyası okurlarıyla paylaşmaktan memnuniyet duyacağız.
Hangi pazarlarda faaliyet gösteriyorsunuz? Hedef müşteri kitleniz kimlerdir?
Türkiye’mizin her bölgesinde geniş ürün yelpazemizden makinelerimiz var. Bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da da hatlarımız var. Aslında 47 ülkede makinelerimiz çalışıyor. Fakat lokasyondan ziyade; hangi firmalar taşlarının hakkını veren kalitede işlemek istiyorsa ve yüksek verimde katma değerli üretim hedefliyorsa onlar bizim hedef kitlemize dahildir diyebiliriz.
Firmanız sektöre nasıl katkı sağlıyor ve sektördeki diğer firmalara göre nasıl bir fark yaratıyor?
Bizim hedefimiz uluslararası pazarda Türk makinelerinden söz açıldığında emsal teşkil eden üstün bir kalite sunmaktı. En ucuz ya da en yaygın olmayı hedeflemek yerine daima kaliteyi önceledik. Bu yaklaşımımızın, müşterilerimiz ve rakiplerimiz dahil bu sektörü yukarı çeken bir etkisi olduğuna şahit olmaktan da gurur duyuyoruz.
Sektördeki hızlı değişimleri göz önünde bulundurarak, gelecekteki ürün geliştirme stratejileriniz nelerdir?
Değindiğimiz gibi taşın eşsiz yaradılışına saygıyla, daha verimli, daha kaliteli ve mükemmeli hedefleyen teknolojiler geliştirmeyi umuyoruz. Yakın gelecekte doğal ve suni taşların artık yalnızca bir yüzey kaplaması değil, katma değer hatta sanat öğesi olduğunu daha iyi göreceğiz. Elbette bizim de bu sektöre hizmet eden teknolojilerde stratejimiz daha yüksek niteliklerden yana olacak.