Ekincioğlu Mermer, Türkiye’de 30 yılı aşkın tecrübesiyle mermer sektöründe hizmet veren bir şirkettir. Sürekli yeni üretim politikasını benimseyerek en iyi hizmeti sunmayı hedefleyen firma, Burdur Bejinde fark yaratan Ultra Stone Collections ile sürdürülebilir bir marka olma yolunda ilerlemektedir. Ürün kalitesi ve güvenliği konusundaki hassasiyeti sayesinde, yakın gelecekte faaliyete geçireceği Ekincioğlu Stock Cloud sistemiyle ihracatçı firmaların ve yurtdışı partnerlerin canlı üretim takibi yapmasına imkan sağlayacak.
Şirketin kurucusu ve CEO’su Serhat Ekinci, Türkiye’de mermer üretimi, satışı ve ihracatı konusunda başarılı bir iş insanıdır. Aynı zamanda Ege Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu olan Ekinci ile mermer sektörünün durumu, geleceği ve zorlukları hakkında konuştuk. İşte röportajımızın detayları…
Ekincioğlu Mermer firması ne zaman kuruldu ve hangi hizmetleri sunuyor?
Ekincioğlu Mermer, bu ay 6. yaşını kutluyor. Ancak yaklaşık 30 yıldır madencilik ve doğal taş sektörüne hizmet eden, mücadele veren bir ailenin 3. kuşağıyız biz.
Firmanın vizyonu ve misyonu nelerdir? En büyük başarılarınız ve zorluklarınız nelerdir?
“Vizyon” bizim sihirli kelimemizdir. Soruya tersten yanıt vererek başlamak yanlış olmaz sanıyorum. Maalesef yaşadığımız en büyük zorlukları, iş yaptığımız firmalarla vizyon uyuşmazlığından dolayı yaşıyoruz. Biz kendimize, Burdur Bejinde yer alan büyük bir açığı kapatmayı görev edinmiş bir şirketiz. Başardık mı? Bence evet. İlk kez biz üretmedik, ilk kez biz sunmadık piyasaya. Ama nasıl üretilmesi gerektiği, nasıl sunum yapılması gerektiği, nasıl pazarlanması gerektiği konusunda hayli örnek olan bir şirketiz diye düşünüyorum. Bir marka oluşturduk. Ultra Beige’i literatüre sokmayı, bej denilince akla ilk gelen malzemelerden olmasını ve hemen hemen her projede, her ihtiyaç anında aranılan, sorulan bir ürün haline getirmeyi başardık. Tabii ki biz bunları yaparken müthiş de keyif aldık. Her geçen gün daha popüler, her geçen gün daha rakipsiz olan bir markaya sahip olmak müthiş haz veriyor açıkçası.
Ultra Beige’i özel kılan nedir?
Ultra Beige’i özel ve farklı kılan malzemenin sahip olduğu doğal derinliktir. En büyük avantajı, bizim ürünümüzün seleksiyon firesi diğer rakiplerine göre çok ama çok düşüktür. Yani ayırmaya kalksanız en fazla 3 seleksiyona ayırabilirsiniz. Ama o 3 farklı seleksiyonu da tek mekânda doğru uygulama ile yekpare bir görsel yakalayabilmeniz oldukça kolaydır. Ama en özel kısmı, biz ürünümüzle konuşuyoruz.
Nasıl yani? Taşla konuşulur mu?
Bazı taşların karşısına geçip dakikalarca izlemek gibi, taş daha blok halindeyken size derdini anlatmaya başlıyor zaten. Siz ona isteklerini verirseniz, o da size istediğiniz her şeyi veriyor buna emin olabilirsiniz.
Rakiplerinizden sizi ayıran en büyük özelliğiniz ve farkınız nedir?
Ben bu sektöre doğru, dürüst ve ahlaklı hizmet veren hiçbir meslektaşımızı veya şirketimizi kendimize rakip olarak görmüyorum. Aslında hepimiz aynı amaç uğruna, farklı politikalar ve tarzlarla, ülkemize hizmet etmeye çalışıyoruz. Mesela özellikle ticaret yaptığımız firmalar bizim ne derece yardımcı ve çözümcü politikalarımız olduğunu çok iyi bilirler. Fiyat odaklı değil, kalite odaklı çalışırız. Çok satış odaklı değil, doğru satış ilerlemeye özen gösteririz. Eğer bir projede, bizim çözebileceğimiz bir nokta varsa fiyattan dolayı işi zora sokmayız aksine öyle rekabetçi hale getiririz ki, alan, satan, uygulayan, kullanan herkesi optimum kârlılık seviyesine ulaştırmaya çalışırız. Hatta en hassasiyet gösterdiğim konu budur, hemen hemen bütün partnerlerimize, müşterilerimize sık sık sorarım. Bizzat kendim geri bildirim toplamaya çalışırım. “Bizden memnun musunuz, ürünlerimizden memnun musunuz, eksiğimiz hatamız var mı?” sürekli güncel olmalı bu soruların cevapları bizde. Çok şükür şu ana kadar hep memnuniyet ivmemizi arttırdık. Daha da iyi olacağız.
Gelecek planlarınızdan ve hedeflerinizden bahseder misiniz? Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?
Tabii ki herkesin olduğu gibi bizim de kendimizi güncel tutmak anlamında, büyütmek anlamında hedeflerimiz var. Burdur Bejinde ortaya koyduğumuz farkı artık birçok farklı üründe de koymaya başladık. Öncelikli hedefimiz o malzemelerde de Ultra Stone Collections’ın sadece bej kategorisine değil, her kategoriye hitap eden bir koleksiyon olduğunu ispatlamak. Ultra Stone Collections ve Ultra Beige markalarıyla daha çok yol katetmeyi planlıyoruz. Buna dair yatırımlarımızın ve girişimlerimizin startını da bugünlerde verdik çok şükür.
Mermer sektöründeki yenilikçi ve sürdürülebilir uygulamalarınız nelerdir?
Biz sürekli yeni üretim politikasını benimsemiş bir firmayız. Stokçuluk pek bize göre değil. Bu bağlamda şu an inanılmaz bir pazarlama yazılımı üzerinde çalışıyor arkadaşlar. Demo kısmını tamamladık. Çok yakında Ekincioglu Stock Cloud’u faaliyete geçireceğiz. Bu sistemde gerek ihracatçı firmalarımız, gerek yurtdışı partnerlerimiz tamamen canlı üretim takibi yapabilecekler. Yani biz bir yandan şans faktörünü en aza indirmeye çalışırken, bir yandan da tedariğe ayrılan zamanı ve maliyetleri de minimize etmeyi hedefliyoruz.
Ürün kalitesi ve güvenliği konusunda nasıl bir yaklaşımınız var?
Bizim değişmez bir kuralımız var. “Satış, üretimden başlar.” Doğru üretilmemiş bir malzeme size sadece kaybettirir. Para, zaman ve itibar kaybetmek korkunç bir şey. Özellikle benim en hassas olduğum husus “itibar”dır. Çünkü itibar, paradan çok daha değerlidir. Dolayısıyla üretimde ekip arkadaşlarımızla birlikte gösterdiğimiz hassasiyet bazen insanüstü noktalara erişmiştir, buna emin olabilirsiniz. Sadece söz verilen zamanda ürün teslim etmek yetmez. Söz verilen kaliteyi de teslim etmek zorundasınız. Maliyet odaklı değil, kalite odaklı çalışan her firma bu bahsettiklerimi çok iyi anlar.
Rusya pazarındaki yatırımınızın amacını ve önemini bizimle paylaşır mısınız?
Ekincioglu olarak zaten uzun zamandır Rusya üzerine organizasyon yapıyoruz ve bu organizasyonda son derece dikkatli, seçici davranmaya özen gösteriyoruz. Rusya, mermer talebinin yüksek olduğu ve büyük potansiyel taşıyan bir ülke. Biz tıpkı Burdur bejinde yarattığımız fark gibi bu pazardada fark yaratmak misyonuyla hareket ederek; Türk mermerinin kalitesini ve çeşitliliğini göstermek istiyoruz. Bunu da son derece dikkatli ve özenli çalışmalar yaparak nihayete erdirdik.
Peki, nasıl bir yatırım yaptınız?
Moskova’da 5000 m2’lik bir stone gallery inşasına başlıyoruz. Bu showroom, Rusya’daki bayi ağımız ve müşterilerimize hizmet vereceği gibi Türkiye’deki tüm üretici meslektaşlarımızında ürünlerini pazarlamaya ve sergilemeye hizmet eden bir yer olacak. Burada hem üreticiler hem de müşteriler en iyi mermer seçeneklerini bulabilecek. Doğru ürün, doğru müşteri ve tabiki doğru fiyat hedefimiz.
Son olarak, bu yatırımın sizin için ne anlama geldiğini söyler misiniz?
Bu yatırım, bizim mevcut çok uluslu işbirliklerimizin en büyüğü. Hem milli misyonumuz hem de kurumsal vizyonumuz adına, en büyük amacımız Türk mermerinin dünyanın her bölgesinde hak ettiği yerini alması. Bu yatırım, bizim için aynı zamanda büyük bir sorumluluk da taşıyor. Çünkü biz, Türkiye’yi ve Türk mermerini temsil ediyoruz.