Yazı: Şehriban ÇİMEN
Her türlü doğa koşullarına karşı dayanıklı, dünyanın en sağlam taşları arasında ilk sıralarda yer alıyor Bazalt. Gözeneksiz ve çatlaksız yapısı, homojenliği, antrasit renginin asaleti ile eşsiz bir taş. Bu taşı doğanın kalbinden yaşam alanlarına sunan firmalardan birisi ise DS Stone. Doğal Taş İşletmeciliği’ne 1986 yılında Kayseri’de başlayan firma bugün, iki adet aktif taş ocağı ve 20.000 m² alan üzerinde kurulu, yılda ortalama 500.000 m² üretim kapasitesine sahip fabrikası ile müşteri memnuniyeti odaklı taleplere en kısa sürede cevap verebilen bir sanayi kuruluşu haline geldi. Gelelim firmanın pürüzsüz dokusu ve sağlamlığı ile yıllara meydan okuyan, mimarların gözdesi olan taşlarına.
Kullanımı 13. yüzyıla dayanıyor
DS Stone bazalt taşını, Erciyes Dağı’nın aktif olduğu dönemlerde zenginleşen ve kullanımı 13. Yüzyıla kadar dayanan bazalt taşı ocağından elde ediyor. Bölgenin yapısı ile ilgili bilgi veren DS Stone Genel Müdürü Dursun Doğan, “Bazalt ocağımızın ve fabrikamızın da bulunduğu il olan Kayseri, Orta Anadolu Bölgesi’nde bulunan Erciyes Dağı’nın kuzey eteklerinde bulunan düz bir şehirdir. Ovanın zemininde, Erciyes Dağı’nın lav püskürtmeleriyle oluşan volkanik kayaçlar bulunuyor. Erciyes Dağı’nın, Orta Anadolu’nun sönmüş volkanları arasında büyüklüğü ve yüksekliği ile en başta gelen dağı olması sebebiyle hammadde zenginliği artıyor. Dünyada başlıca bazalt maden rezervleri arasında Kayseri bölgesi, gözeneksiz oluşu ve pürüzsüz dokusuyla en prestijli projelerin ve mimarların gözdesi olmuştur. İkinci ocağımız yine Kayseri bölgesinde olup pembe porfir sınıfında Rana ismiyle göz kamaştırmaktadır. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün Kayseri ili Maden Haritasında da görüldüğü üzere ocağımızın bulunduğu bölge bazalt rezervi bakımından da oldukça zengindir. Erciyes Dağı’nın ve Kayseri bölgesinin bu tarihi, “Gücümüz Doğadan” sloganımızın da çıkış noktasıdır” dedi.
En az radyasyon çeken taş
Firma, kendi ocağından temin ettiği bazalt bloklarını fabrikalarında işlediği gibi müşteri talebine göre doğrudan ocaktan blok satışı da gerçekleştirebiliyor. Taşlarının ısıtılarak ve ekstrüde edilerek mükemmel bir termal yalıtkan haline gelme potansiyeline sahip olmasının, uygulandığı yapılara doğal ve mükemmel yalıtım sağladığını söyleyen Dursun Doğan, “Bunlara ek olarak yapılan araştırmalara göre bazalt taşının karbon tutumu, sanayi üretim aşamasında ortaya çıkan karbondioksitin atmosferden uzaklaştırılmasının bir yolu olarak belirtilmiştir. Ayrıca yapılan radyasyon testlerinde olması gereken üst değerin çok altında kalarak Nürnberg Stone-tec 2022 fuarının en az radyasyon çeken taşı unvanını alarak fuarın gözdesi olmuştur” diye konuştu.
Antrasit renginin asaleti
Kalibre, patinato, honlama, cila, kumlama, kumlama+patinato, taraklı, taraklı+kumlu, taraklı kırma, eskitme, patlatma, mucarta, ince taraklı, ince taraklı fırçalı gibi birçok yüzey işlemi gerçekleştirilebiliyor bazalta. “Ürünümüzün sağlamlığı, estetik ve homojenliğinin yanı sıra antrasit renginin asaleti, tasarımcıların en belirgin tercih sebebidir” diyen Doğan şunları söyledi: “Taşımız özellikle modern tasarımlara sahip mimari ve peyzaj çalışmalarında dekoratif ve sağlamlık açısından tasarımcılara çözüm sunuyor. Bazalt taşının soğuğa dayanıklılığı ve doğal yalıtım özelliğinin olması sebebiyle soğuk iklimlerde, Kuzey Avrupa ülkelerinde ve Doğu Avrupa ülkelerinde tercih ediliyor. Ayrıca, renginin orta koyu (antrasit) oluşu, sıcak iklimlerde uygulanan mekanlarda, özellikle havuz kenarlarında, koyu renk bazalta göre sıcaklığı daha az soğurması sebebiyle en fazla tercih edilen bazalt olmasını sağlıyor. Bunlara ek olarak mutfak materyallerinde de bazalt kullanılabiliyor. Mutfak dizaynında tercih edildiği gibi tabak, sunum tepsisi gibi ürünlerde de tercih edilebilen bazalt, cilalı taş dönemlerinde kullanılan taş tabak ve kaselerin günümüze aktarılmasında tarihi dokuyu dayanıklı, estetik ve modern bir yöntemle koruyabilmekte ve sunabilmektedir.