Marbletime Yönetim Kurulu Başkanı Murat Karadağ:
“Aracıların da sektöre katkısı olduğu unutulmamalı”
Doğal taş sektöründeki 10 yıllık deneyimini 2019 yılında kurduğu Marbletime firması ile taçlandıran Murat Karadağ, ağırlıklı olarak blok mermer olmak üzere ebatlı ürün tedariği de sağlayan firmalarının, özellikle Hindistan pazarında iddialı olduğunu söylüyor. Doğal taş sektörüne Ava Group’un merhum sahibi Arda Demir öncülüğünde adım attığını açıklayan Murat Karadağ, müşterileri ile kurdukları güven bağı sayesinde bazı taşlara onay almaya gerek duymadan markalama yapabilir hale geldiklerini belirtiyor. “Bizi büyütecek ve sektörde kalıcı bir yer edinmemize neden olacak en önemli şey, müşteri memnuniyetidir” diyen Karadağ, fiyatlar konusunda ise hem ocak hem de aracı firmalarda zaman zaman tutarsızlıklar yaşadıklarının altını çiziyor. “Yaşanan bu durum hem bizleri hem de sattığımız malzemeyi zor durumda bırakabiliyor” diyen Murat Karadağ’ın ocak işletmecilerinden de bir ricası var. Karadağ, “Bu sektör için aracılık müessesesi olmazsa olmazdır. Ocak sahibi abilerim ve arkadaşlarımdan ricam, aracıların da bu sektöre bir katkılarının olduğunun unutulmaması ve emeklerinin es geçilmemesidir” diyor.
“Burdur’dan taş satarken, Elazığ’daki ocaktan taş isteyebiliyorlar”
“Gönderdiğimiz her taşın arkasında durarak, güçlü duruşumuzu müşterilerimize de hissettirdik. Bu da bize olan güvenin artmasına neden oldu” diyen Murat Karadağ, gerek aktif satış, gerek dijital satışta tüm saha ve ofis ekibi ile birlikte müşterilerine hızlı, etkili ve sonuç odaklı hizmet vermeye devam edeceklerini söylüyor. Son zamanlarda Karaman Bölgesindeki gri taşların yoğun talep gördüğünü, bej taşlarına da ilginin devam ettiğini belirten Karadağ, Hindistan pazarının ise homojen ya da bookmatch olan taşları sevdiğini ifade ediyor. Hintli müşterilerin ebat, kalite ve fiyat üçlüsünün bir arada olması konusunda çok hassas olduğunu vurgulayan Karadağ, Hindistan pazarı ile ilgili şunları söylüyor: “Hindistan pazarı bir kültür meselesidir. Hindistan pazarına yönelirken Hintli müşterilerin nelere dikkat ettiğini, kalite standartlarını ve onların nasıl mutlu olacağını bilerek başladım. Bunlar bana işimde artı olarak döndü. Hintli müşteriler ebat, kalite ve fiyat üçlüsünün bir arada olması konusunda çok hassaslar. Ayrıca pazarı her zaman hakimiyet altında tutmamızı istiyorlar. Örneğin; Burdur’dan taş satarken, Elazığ’da ki ocaktan taş isteyebiliyorlar. Bu da bütün Türkiye’yi bilgi ve blok olarak elimizin altında tutmamız gerektiğini gösteriyor.”
“Fotoğraf ile ticaret hem avantajlı hem de dezavantajlı bir durum”
Pandemi sürecinde neredeyse 4-5 ay hiç satış olmadığını, pandemi sonrası ise tüm satışların fotoğraf ile gerçekleştiğini söylüyor Karadağ. O’na göre bu hem avantajlı hem de dezavantajlı bir durum. Şöyle açıklıyor: “Avantajlı çünkü rastgele girdiğimiz, bir program yapmadığımız ocaklardan taş alabildik. Dezavantajlı çünkü bana göre çok güzel olan bir blok, müşteriye göre iyi olmayabiliyor. Fotoğrafı çekerken oluşan ışık, blokta rengi ve dokuyu etkileyebiliyor. Bu da satılmak istenen bloğun tam anlaşılamamasına neden oluyor ve bu yüzden belki de çok güzel olan bir blok satılamıyor. Gönderilen fotoğraflarda müşteriler taşın, sadece renk ve ebatını görebiliyor. Bu da kalitenin sizin kontrolünüz altında olması anlamına geliyor ve bizlerin de tıpkı Hintli müşterilerimiz gibi ince eleyip ve sık dokumamıza neden oluyor. Bu yüzden ocak sahibi arkadaşlarımızın bizi anlayabileceğini düşünüyorum.”
“Emeğimiz unutulmamalı”
Her müşterinin her aracı ile çalışmakta özgür olduğunu söyleyen Karadağ, “Ben bir yerde, bölgede ya da ocakta güçlü olabilir, daha iyi malzemeyi daha iyi fiyatla sağlayabilirken ; başka bir aracı aynı şeyi başka bir ocakta ve bölgede yapabilir” diyor. Bazı ocak işletmecilerinin de müşterilere direk satış yapmak istediğini kaydeden Karadağ şöyle konuşuyor: “Bu sektör için aracılık müessesesi, olmazsa olmazdır. Aracı çantasına satacağı taşların numunelerini koyar yurt dışında müşteri müşteri gezer, fuarlarda onun olmayan taşın reklamını yapar. Müşteriyi havalimanından alır, tüm iaşelerini karşılar ve tekrar havalimanına bırakır. Bazı ocakçılar da müşterilere direk satış yapmak isterler. Fakat atladıkları bir şey var ; o müşteri o ocakta en fazla 3-4 saat duracak, işi bitince başka ocağa gitmek isteyecek. Ocak sahipleri bunu ne kadar yapabilecekler? Bu yüzden ocak sahiplerinden, aracıların da bu sektöre ciddi katkı sağladığını, büyük emekleri olduğunu unutmamalarını rica ediyorum.”
“Bloklara zarar gelmemesi için mücadele veriyoruz”
Murat Karadağ konteyner sorununa da dikkat çekiyor ve konteyner bulamadıkları için taşların gereksiz yere beklediğini kaydediyor. Zorlu kış şartlarının sektörü çok etkilediğini hatırlatan Karadağ, “Burada zamanla yarışıyor ve bloklara bir şey olmaması için mücadele veriyoruz ; fakat konteyner bulamıyor ve bloklara zarar gelmeden yükleme yapamıyoruz. Hatların veya gemi firmalarının bize daha çok yardımcı olması gerekiyor” diyor.