Ekonomiye ivme kazandırmak, destek olabilmek ve sektör sorunlarına biraz olsun çözüm üretmek adına istanbul Mermerciler Derneği ( IMD ) Başkanı Zuhal Mansfield, Türkiye’nin Mermer Dernekleri ile geniş kapsamlı bir toplantı organize etti. Toplantıda madencilerin beklediği teşvikler, mermer – doğal taş artıklarının değerlendirilmesi ve geri kazanımı, pazarlama-satış ve iç pazarın önemi gibi sektöre ışık tutacak pek çok konu masaya yatırıldı.
Artıkların – Pasalarımızın Geri Kazanımı
Yol ve diğer inşaat temellerinde, yol ve inşaat dolgularında, asfalt ve beton santrallerinde, peyzaj mimarisinde rahatlıkla kullanılabilen mermer ve diğer doğal taş artıklarının, verimlilik açısından değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Zuhal Mansfield, “Nihai ürün olarak dünyada yıllık toplam 100 milyon ton civarında mermer ve doğal taş üretilirken, her yıl yaklaşık 2,4 milyar ton artık oluşuyor. Üretimdeki toplam ortama verimlilik ise %4 civarında. Türkiye’deki mermer ve doğal taş üretiminden de yaklaşık 10 milyon ton mermer ve doğal taş üretimi yapılırken, oluşan yıllık artık miktarı 150 milyon ton, ortalama verimlilik ise %6,25. Türkiye’deki verimin dünya ortalamasından yüksek görünmesinin nedeni, eko- verimlilik ilkesiyle ve daha yüksek teknolojiyle üretim yapmamızdan kaynaklanmıyor. Ürettiğimiz blokların çok önemli bir kısmını kesip işlemeden olduğu gibi ihraç ederek, işleme artıklarının önemli bir kısmından kurtulduğumuz için, dünya ortalamasına göre daha az artık oluşturuyor gibi görünüyoruz” dedi.
Yeni kırma taş ocaklarına gerek yok
“Mermer ve doğal taş artıklarının değerlendirmek üzere, Türkiye’de en büyük potansiyel AGREGA – KIRMA TAŞ sektörü olarak öne çıkıyor” diyen Mansfield, “Türkiye’nin yıllık agrega ihtiyacı 400 milyon ton civarında. Yeni kırma taş ocakları açmak yerine, Agrega üretiminin dörtte birini mermer ocaklarının içinde gerçekleştiriyor olsak, yeni oluşan güncel ocak artıklarının tamamını değerlendirmiş olacağız. Agrega üretiminin üçte birini mermer ocaklarının içinde gerçekleştiriyor olsak, tüm mermer ocaklarının birikmiş artıklarını da 15 yıl içinde eritmiş olacağız. İşin ilginç yanı, Türkiye’de mevcut 3.000 civarında kırma taş ocaklarının 2.650 kadarı yani %88’i Kara Yolları Genel Müdürlüğü, DSİ, Belediyeler, İl Özel İdareleri, Belediyeler, Köy Hizmetleri gibi kamu kurumlar tarafından işletiliyor:
KURUM | KIRMA TAŞ –
AGREGA OCAĞI
SAYISI |
KGM – Karayolları Genel Müdürlüğü |
1.500 |
DSİ – Devlet Su İşleri |
750 |
İl Özel İdareleri ve Belediyeler |
350 |
Köy Hizmetleri |
50 |
KAMUYA AİT OCAKLAR TOPLAMI |
2650 |
ÖZEL SEKTÖR OCAKLARI |
350 |
GENEL TOPLAM |
3.000 |
Zuhal Mansfield, kırma taş tesislerinin mermer ocaklarına taşınması gerektiği söylüyor. Peki neden ve hangi kırma taş tesisleri? Mansfield bunları şu sözlerle açıklıyor:
“Kamuya ait kırma taş ocaklarının, mermer ocaklarına 20 km ve daha yakın olanları kapatılıp, 20 km yarıçap (ekonomik mesafe) içindeki mermer ocaklarının içine taşınmış olsa, mermer ocak artıkları sorun olmaktan çıkacak. Çoğu yol kenarlarında olan kırma taş ocaklarının görsel kirliliği ortadan kalkacak ve kırma taş ocaklarının görsel kirliliğinden yola çıkarak, haksız yere mermer ocaklarının üzerine yapıştırılan görsel kirlilik kavramı da büyük ölçüde ortadan kalkmaya başlayacak. Mermer ocaklarına 20 km ve daha yakın mesafede kırma taş ocağı işleten kamu kurumlarını, kırma taş tesislerini mermer ocaklarımıza taşımaya davet ediyoruz.”
Türkiye’de mermer/doğal taş artıklarının değerlendirilmesi ve geri kazanımı için yapılan yüzlerce bilimsel çalışmaların, çoğunluğu olumlu da sonuçlansa, gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığı için hayata geçirilemediğini kaydeden Mansfield mermer – doğal taş artıklarının değerlendirilmesi ve geri kazanımı için şu önerilerde bulundu:
1) İnşaatlarda geri kazanılmış malzeme kullanım oranı (parasal değer olarak) aşağıdaki plan dahilinde kademeli olarak zorunlu hale getirilmeli:
YILLAR: | 2019 | 2020 | 2021 | 2022 | 2023 |
Kamu inşaatları | %3 | %6 | %9 | %12 | %15 |
Ticari inşaatlar | %2 | %4 | %6 | %8 | %10 |
Konut inşaatları | %1 | %2 | %3 | %4 | %5 |
2)Kademeli zorunlulukla birlikte, geri kazanımlı malzemelere süresiz olarak KDV – ÖTV muafiyet getirilmeli,
3)Geri kazanımlı malzeme üretecek yatırımcılara ek teşvikler, ÖTV ve KDV’den muaf enerji, istihdam desteği gibi destekler sağlanmalı,
4)Geri kazanımlı malzeme kullanım oranını, zorunlu kullanım oranlarının 2 katı ve üzerine çıkaran binalara Yeşil Bina ve benzeri teşvik edici ulusal etiketler, sertifikalar verilmeli. Bu tür yapıların son kullanıcılara satışlarında vergi indirimleri sağlanmalı.
Pazarlama -Satış ve İç Pazarın Önemi
Türkiye’nin 2017’de toplam ihracatının 157 milyar Dolar, toplam ithalatının ise 234 milyar Dolar olduğunu ve Dış ticaret açığının % 37 artarak 77 milyar Dolar’a ulaştığını kaydeden Mansfield, “Bu durumda, dış ticaret açığımızın kapanmasına ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına vatansever madenciler olarak etkin bir destek sağlamak istiyorsak;
1)İhracatın sadece miktarını değil, karlılığını da arttırmak, bu nedenle katma değeri yüksek ürünleri daha fazla ihraç etmeye yönelmek,
2)İthalatı azaltmak üzere, ithal edilen ürünlerin yerine alternatif yerli ürünler üretmek, örneğin 3. Havalimanı ve benzeri dev projelerde ithal yapı malzemeleri yerine, yerli yapı malzemeleri, yerli mermer ve doğal taş kullanılmasını sağlamak durumundayız. İç pazara ithal ürünlerin yerine geçecek ikame ürünler tedarik edebilmek, çoğu zaman ihracatı artırmaktan daha kolaydır ve dış ticaret açığını kapatmaya katkısı aynıdır.
“Taş Değil Yaşam Tarzı Pazarlamak Zorundayız”
Çevre duyarlılığı artıkça, inşaat sektöründe LEED ve BREEAM gibi “Yeşil Bina” sertifikaları önem kazanıyor. “Mermer ve diğer doğal taşlar, diğer yapı malzemelerine göre en ekolojik malzemeler oldukları için, bir binada ne kadar çok doğal taş kullanılmışsa, binanın Yeşil Bina sertifikası alması o kadar kolaylaşıyor” diyen Mansfield, “Seramik üreticileri bu konuda rahatsızlık duyabilir ama gerçeği ifade etmek gerekirse, 1 ton seramik üretmek için kullanılan enerji ve atmosfere salınan karbondioksit, 1 ton mermer üretmek için kullanılan enerji ve atmosfere salınan karbondioksitten 3 -5 kat fazla.Yani, mermer ve doğal taşlar, seramiklere göre 3 – 5 kat daha fazla doğa dostu. Bu durumda, seramik yerine mermer ve doğal taş yapı malzemesi kullanılan binaların Yeşil Bina sertifikası alabilme şansı çok daha fazla oluyor. Tüm yapı malzemeleri içinde mermer ve doğal taşlar en çevre dostu malzemeler olarak açık ara öne çıkıyor.
Toplantıya katılanlar
Toplantıya sektörün kanaat önderleri olan; Bursa Mermer ve Madenciler Başkanı Erol Efendioğlu , Bilecik Mermerciler Derneği Başkanı Turgut Özen, Denizli Mermerciler ve Madenciler Başkanı Serdar Sungur, İzmir Mermerciler Derneği Başkanı Nuri Kunter, Afyon’dan Alimoğlu Mermerden İbrahim Alimoğlu, Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Ercan, Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Mermerci, Sivas Mermerciler Derneği Başkanı Zeki Özdemir, Burdur Mermerciler Derneği Başkanı Nasuh Ekinci, İstanbul Sanayi Odası Yön Kurulu Üyesi Cemal Keleş, İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Nedim Yusuf Baş ve İstanbul Ticaret Odasından Hasan Keleş katıldılar.