Yaklaşık beş aydır tüm dünyanın en önemli gündemi Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve diğer ülkelere de yayılan Korona Virüs’e bağlı Covid-19 hastalığı. Alınan tüm önlemlere rağmen henüz durdurulamayan ölümcül virüs Korona, insan sağlığının yanı sıra ekonomiye de büyük darbe vurdu. Küresel ekonomiyi önemli ölçüde tehdit eden Covid-19’un doğal taş sektörüne yansımaları da maalesef olumsuz oldu. Doğal taş ihracatı düştü, bazı doğal taş ocakları, fabrikaları kapandı ya da üretimini yarıya indirdi, maliyetleri azaltmak için işçi çıkarmak zorunda kalan firmalar oldu. Peki bu zorlu süreçte firmalar üretimlerine nasıl devam ediyor, virüsün sektöre yansımaları neler oldu, sektörü ayakta tutabilmek için nasıl çalışmalar yapılıyor? İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer yaşanılan süreci tüm detayları ile Turkish Stone World Dergimize açıkladı. Salgının sektöre ciddi bir darbe vurduğunu söyleyen Aydın Dinçer, salgın bittiği zaman toparlanma anlamında hızlı bir sıçrama yaşanmayacağını, sektörlerin tekrar eski seviyelerine ulaşmasının zaman alacağını söyledi ve ekledi: “Hedefimiz mevcut pazarlardaki etkinliğimizde öncelikle eski seviyelere ulaşmak.”
Doğal taş sektörünün 2019 ihracatı ve 2020 ilk dört aylık ihracatı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Tüm ihraç ürünlerinin ham maddesi olması sebebiyle Türkiye ekonomisine 40 milyar Dolarlık katkı sağlayan maden sektörü, 2019’u 4,3 milyar Dolarlık ihracatla kapattı. Doğal taşın bu rakam içindeki yeri 1,86 milyar Dolar idi. 2020 yılı ilk dört aylık döneme bakıldığında, geçen yılın aynı dönemine göre %6,41’lik gerileme yaşandığını ve ihracatın 1,27 milyar Dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Tabloyu biraz daha mikro hale getirdiğimizde; Kovid-19 salgınının sektörümüze etkisini ihracat pazarlarımızda ilk olarak görüldüğü şubat ayıyla birlikte hissetmeye başladık. Bu kadar erken etkilenmemizin nedeni Çin’in bizim en büyük ihracat pazarımız olmasıydı. Şubat ayında doğal taş ihracatımız % 6,30’luk düşüşle 108,2 milyon Dolar oldu. Salgının bütün ülkeleri etkisi altına alıp, karantina koşullarının Türkiye dahil pek çok ülkede uygulandığı Mart ayı rakamlarına baktığımızda ise maden sektöründe geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,81’lik bir gerilemenin yaşandığını ve ihracatın 324,7 milyon Dolar olarak gerçekleştiğini görmekteyiz.
Doğal taş sektöründe Nisan ayındaki ihracatımız geçen yıla oranla %26,33’lük düşüşle 117 milyon 984 bin 262 Dolar olarak gerçekleşti. Doğal taşta ilk dört aylık döneme baktığımızda ise geçen yıla oranla % 7.98’lik düşüşle 494 milyon 58 bin 315 Dolar ihracat gerçekleştiğini görüyoruz.
Yeni nesil Koronavirüs (Covid-19) salgınından en çok etkilenen sektörlerden olduğunuzu biliyoruz. Pandeminin ihracata etkisi ne oldu?
Toplam maden ihracatımız içinde yüzde 31’lik paya sahip olan Çin’e ihracatımız 2019’da 1,34 milyar Dolar olarak gerçekleşti ve bunun 695 milyon Dolarını doğal taş oluşturuyordu. Dolayısıyla Çin’de, karantina koşulları uygulandığı ilk andan itibaren sektörümüz özellikle bu pazarda ciddi kayıplar yaşayarak durumdan etkilendi. Ve buradaki daralma yüzde 68’lere kadar vardı. Bununla birlikte şubat ayında henüz salgın Avrupa, ABD ve Körfez ülkelerine sıçramadığı için işlenmiş ürün grubunda pazar durumunda bulunan ülkeler sektörümüzü ayakta tuttu. Şubat ayında blok doğal taş ihracatımız geçen yılın şubat ayına oranla %43,4 ‘lük düşüşle 22,7 milyon Dolar olarak gerçekleşti.
Mart ayında ise blok doğal taşta geçen yılın mart ayına oranla %33,19’luk düşüşle 29,4 milyon Dolar, ilk üç aylık döneme bakıldığında ise geçen yıla oranla %18,55’lik düşüşle 122,6 milyon Dolarlık blok doğal taş ihracatı gerçekleşti. İşlenmiş doğal taşta ise; şubat ayında %13,49’luk artışla 85,5 milyon Dolar, mart ayında % 11,17‘lik artışla 86,9 milyon Dolar, ilk üç aylık dönemde ise %12,07’lik artışla 253,5 milyon Dolarlık işlenmiş doğal taş ihracatı gerçekleştirildi. Miktar bazında bakıldığında ise ilk üç aylık dönemde % 18,62’lik düşüşle 668.208 ton blok doğal taş, % 6,86’lık artışla 619.815 ton işlenmiş doğal taş ihracatı gerçekleştirildi.
Nisan ayında toplam maden ve doğal taş ihracatımız geçen yılın aynı ayına oranla %6,61’lik düşüşle 328,9 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam içinde doğal taşın toplam payı 117 milyon 984 bin 262 milyon dolar.
İlk dört aylık dönemde doğal taş sektöründe en çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler geçen yılki ilk dört aylık döneme oranlarıyla beraber sırasıyla şöyle idi; Çin Halk Cumhuriyeti (%23,42 düşüş), ABD(%3,20 artış), Suudi Arabistan(%19,68 artış), İsrail(%6,42 artış), Fransa(%14,26 düşüş). Doğal taş sektöründe Çin’e gerçekleştirilen doğal taş ihracatında miktar bazındaki düşüş ise %25,46 oldu.
“İnsanların sağlığı, dünyanın güvenliği ve geleceğimiz bizim önceliğimiz.”
Her ne kadar sektördeki ilk daralmayı Çin üzerinden ve daha çok doğal taş tarafında yaşasak da, bugün durum bütün maden türü ihracatımızı etkileyen bir noktaya taşındı. Çünkü Çin’de başlayıp bütün dünyaya yayılan salgın, sadece sınırları kapatıp ticareti ağırlaştırmakla kalmadı; ekonomide yavaşlama, fabrikaların üretime ara vermesi gibi pek çok başka etken ile sektöre ciddi bir darbe vurdu. İnsanların sağlığı, dünyanın güvenliği ve geleceğimiz bizim önceliğimiz. Arzumuz, en kısa zamanda salgının kontrol altına alınması, hızla yaraların sarılması ve dünya ekonomisinin toparlanma ve büyüme trendine girmesi.
Türkiye’deki ocakların çalışması şu anda ne durumda?
Korona Virüs (Covid-19) salgını ile mücadelede sosyal mesafenin korunması ve tedbirlere uyulması son derece önemli. Birlik olarak sürecin en sağlıklı şekilde yürütülmesi için çalışıyoruz. Yukarıda da belirttiğim gibi virüs sektörümüzü son derece olumsuz etkiledi. Ne yazık ki bu süreçten etkilenerek kapatılan maden ocakları oldu, diğer maden ocakları da sürecin doğal sonucu olarak şu anda düşük kapasite ile faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor. Burada da sosyal mesafe kurallarına uyulmasını, hijyen koşullarına dikkat edilmesini, kronik rahatsızlığı olanların salgın tehlikesi tamamen ortadan kalkana kadar istirahat etmelerinin sağlanmasını öneriyoruz. Ayrıca ekiplerin dönüşümlü çalışma prensibine uygun olacak şekilde yeniden oluşturulması da büyük önem arz ediyor.
Piyasa ve sektöre dair öngörüleriniz nelerdir?
Aslında sektöre yönelik hazırladığımız projeksiyonlar 2020 yılının 2019’dan daha umut verici geçeceğini gösteriyordu bizlere. Nedeni ise Türkiye’nin açıkladığı %5’lik büyüme hedefi, çıkması beklenen yeni maden yasası ve dünya ekonomisinde yaşanan hareketlenme idi. Bu açıdan bakıldığında 2020’ye çok iyi bir giriş yaptık. 2020 Ocak ayı maden ihracatımız 330 milyon Dolar olarak gerçekleşti ve geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan artış %8,6’ydı. Doğal taş ihracatında ise Ocak ayında 151,6 milyon Dolar ile bir önceki Ocak ayına oranla %9,01’lik artış yakalamıştık. Ancak Türkiye’nin en büyük pazarı Çin’de ortaya çıkan ve bütün dünyaya yayılan, büyük acıların yaşanmasına neden olan Korona Virüs (Kovid-19) salgınının etkisini Şubat ayı ile birlikte net olarak görmeye başladık. En büyük daralmayı Çin pazarında yaşamakla birlikte, şu andaki önceliğimiz salgının yayılımı ile mücadele, bunu yaparken yanı sıra maden üretim tesislerimizin sonraki süreçte oluşacak talep artışlarına cevap verecek şekilde hazır olmasını sağlamak.
İnsan hayatında derin izler bırakan salgın, ekonomide de genel anlamda yavaşlamalara neden oldu. Bütün sektörler yüzdelikleri değişmekle birlikte salgından etkilendiler. Ve hiç kuşkusuz salgın bittiği zaman toparlanma anlamında hızlı bir sıçrama yaşanmayacak, sektörlerin tekrar eski seviyelerine ulaşması zaman alacak. Bu olduğunda hedefimiz mevcut pazarlardaki etkinliğimizde öncelikle eski seviyelere ulaşmak. Yanı sıra yeni pazarlara giriş yaparak dijital satış ve tanıtım kanallarının etkinliğini arttıracak daha kapsamlı projeler oluşturmayı ve bütün üyelerimizi bu iş yapma modelinin bir parçası haline getirmeyi hedefliyoruz.
Sektörün, Korona Virüsün etkisini azaltmaya dair yapacağı çalışmalar ve kapasitesi nedir?
Salgından ilk etkilenen sektörlerden olmamız nedeniyle süreci en hızlı etüt eden, fizibilite çalışmalarına hızla başlayan sektörlerden olduk. Üyelerimizle süreci çok yakın bir şekilde yürütürken, yaşanan daralmanın sektörümüze etkisini Şubat ayı itibariyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bütün yapılarla paylaştık, çözüm önerileri geliştirip sunduk. Bu taleplerimizin karşılık bulması oldukça sevindirici oldu. ‘Mücbir sebep’ koşullarının uygulanması; Eximbank tarafında kredi ödemelerine sağlanan kolaylık; orman izin bedelleri, ağaçlandırma bedeli, arazi izin bedeli ve teminat bedelinin ertelenmesi; istihdamın korunması ve sektörümüzün ayakta kalması için son derece önemliydi.
Şu anda ise Nace kodları nedeniyle bütün üyelerimiz mücbir sebep koşullarından faydalanamamakta, buradaki aksaklığın düzeltilmesi için görüşmelerimizi sürdürmekteyiz.
Bununla birlikte pandemi sonrasına hazırlık için stratejiler oluşturduk ve çalışmalara başladık. Şöyle ki; salgınla birlikte oluşan yeni normal ve ona eşlik edecek olan korumacılık uygulamaları ihracatta yeni iletişim kanallarını gündeme getirdi. Bütün bu yenilikleri yakından takip ediyor, üyelerimize bilgi veriyoruz. Yeni normal ile bizler, sektörümüzün bütün dünyaya kendisini tanıtması ve iş bağlantılarına devam edebilmesi için e-B2B görüşme kanalları üzerine çalışmalar yürütmekteyiz, aynı şekilde online ticaret heyetleri ve sanal fuar çalışmalarına yönelik ön hazırlıklara başladık. Yurt dışında markalaşmaya yönelik mimar ve tasarımcıları hedef alarak yurt dışındaki önemli kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak Türk Doğal Taşlarının dijital ortamda tanıtılması ve hedef kitleye yönelik webinar düzenlenmesi konularında çalışmalarımız başladı. Oluşan yeni normalde pazarlarda derinleşmek, yeni pazarlar bulmak teknolojiyi ne kadar etkin ve verimli kullanacağınızla çok bağlantılı olacak. Bundan ötürü bu tarafı çok önemsiyoruz. Yanı sıra gelecek dönemler için oluşacak talepleri karşılayacak şekilde üretim tesislerimizin organize olmasının formüllerini geliştiriyoruz.