Röportaj: Şehriban ÇİMEN
Hayat sadece çalışmaktan mı ibaret? İş hayatında kazanılmış başarı, tüm hayatınızı mutlu kılmaya yetiyor mu? Sizi stresten kurtaracak, ruh ve fiziksel sağlığınızı koruyacak, planlı ve disiplinli hareket etmenizi sağlayacak bir hobiniz var mı? Bazı başarılı iş insanları, tutku halini almış hobileri için her zaman fırsat yakalıyor. Onlardan biri de T.T Granit Mermer’in sahibi Zafer Türkmenoğlu. İş hayatının dışında tutkunu olduğu spor, onun vazgeçilmezi. Koşuyor, bisiklet sürüyor, kayak yapıyor, yüzüyor… Bu zamana kadar başta Avrasya maratonu olmak üzere onlarca yarışmaya katılarak kilometrelerce koştu, ter döktü. Ödüller aldı. Aynı tutkuyu paylaşan arkadaşları ile oluşturdukları bir koşu grubu da var. Grubun adı ise “Stone Men”.
Zafer Türkmenoğlu, T.T Granit Mermer’in sahibi. Doğal taş sektöründe 1992 yılından beri aktif olarak çalışıyor. Blok tedarikçiliğinin yanısıra İzmir Buca’daki 2.000 metrekare açık alanda bulunan doğal taş satış deposu ile mermer, traverten, granit, quartz ve porselen gibi inşaat sektörünün vazgeçilmezi olan ürünlerinin de tedariğini sağlıyor. “Günümüzde telefon dediğimiz iletişim aracının ofis olduğunu düşünürsek vaktimin tamamını işe ayırdığımı söyleyebilirim. Telefonum 24 saat açık. Ülkeler arasındaki saat farklılığından dolayı gece bile whatsApptan ya da mailden gelen mesajlara cevap veriyorum” diyor. Bu kadar yoğun, stresli, karmaşık iş hayatında zamanın önemli bir kısmını da ağırlıklı olarak koşu ve kalan zamanlarında ise bisiklet, yüzme ve kayak sporuna ayırıyor Türkmenoğlu. Nasıl mı? Charles Baudelaire’nin meşhur
“Kendini yontmayı unutma’ der Zeus…
Kendi kabuğunu kendin soyabilirsin,
Kendi özgürlüğünü kendin dışarı çıkartabilirsin…
İnsan biraz da kendi emeğidir!” Sözlerini alıntılıyor ve şöyle açıklıyor:
“Yeter ki istesinler ve kabuklarını soymaya başlasınlar”
“Birçok kişi zamanının çoğunu işte geçirmekten, iş dışındaki zamanında ise yine bazı görevleri olmasından ve kendisine vakit ayıramamaktan dolayı şikayetçi olabiliyor. Özellikle kendisine vakit ayıramayan ve iş hayatının yorgunluğunu atamayan kişiler, iş yerinde kolayca yorulmakta ve işine daha iyi motive olamamaktadırlar. Buna karşın kendine ait zamanında bir aktivitesi, hobisi olan çalışanların iş saatlerinde daha iyi motive olduğu ve verimli çalıştığı görülmektedir. Ben de aynı şekilde bu kişilerden biriyim. Önceden Tv karşısında daha fazla zaman geçiriyordum. Dizi, haber programları ve tartışma programlarını hayatımdan çıkardım desem yalan olmaz. Bu vaktimi spora ve farklı aktivitelere harcıyorum. Bu zaman içinde evde eşim de bana çok destek oluyor. İnsanlar istedikten sonra hiçbir bahane bulmadan herhangi bir hobi için kendilerine zaman bulabilirler. Yeter ki istesinler ve kabuklarını soymaya başlasınlar.”
Haftada 10 saat 100 kilometre
Haftalık antrenmanlarının dört gününü Gaziemir, Sarnıç dağ ve ormanlarında patika koşuları (trail) olarak, kalanını ise sahilde ve İzmir Seha Aksoy Atletizm sahasında gerçekleştirdiklerini belirten Türkmenoğlu, Milli Oryantiringci Fatih Özdemir’in antrenörlüğü ile profesyonel destek aldığını, haftada 10 saat ve yaklaşık 80-100 kilometre antrenman yaptığını söylüyor. “Avrasya Maratonu, ilk defa koştuğum ve yurt dışı seyahatlerimden dolayı iki ay gibi bir süre hiç idman yapmadan katılıp, 3 saat 55 dakikada bitirdiğim 42,195mt’lik bir maraton yarışımdı. Daha iyi dereceler yapmak için koşmaya devam” diyen Türkmenoğlu şunları söylüyor: “Sporun verdiği özgüvenden dolayı kapasiteniz de çok yüksek oranda artıyor. Amatör bir sporcu olarak spor beni ve inanıyorum ki bir çok gencimizi birçok kötü alışkanlıklardan uzak tutuyor. Spor benim için bir motivasyon ve enerji kaynağı. Her konuda disiplinli olmamı, canlı ve hareketli kalmamı sağlıyor. İşimiz oldukça stresli bir iş olduğu için spor yaparken bir müddet de olsa stresten arındığımı hissediyorum. Koşmak benim tutkum. Çalışmak hayatım için ne kadar gerekli ise koşmak da bir o kadar gerekli. Planlarımı her zaman iki tutkumu birlikte yürütmek üzerine kuruyorum.”
“Spor sayesinde yaptığım her işe ilgiyle yaklaşıyorum”
Türkmenoğlu, işi gereği seyahat halinde olduğu için hemen hemen her ilde birçok koşu grubu arkadaşlarının da olduğunu belirtiyor. Afyon seyahatlerinde yine mermer sektöründen Yücel Çakmak Mermer’den Yüksel Çakmak, Yunus Mermer Torna’dan Ahmet Sevilmiş ve Tabii Mermer’den Süleyman Balaban ile koşu tutkunları olarak bir araya gelip antrenman yaptıklarını söylüyor. Tabii ki en önemli grup “Stone Men” grubu”. Bu grupta sektörden arkadaşı olan Eyla Mermer’in sahibi Ali Şahin de bulunuyor. Doğal taş sektöründe tasarım, imalat ve uygulama alanında 1991 yılından beri hizmet veren Ali Şahin de koşu, bisiklet ve yüzme spor dalları ile ilgileniyor. Başta Avrasya maratonu olmak üzere Türkiye’de yapılan yarışmaların tümüne katılmaya gayret gösterdiğini söyleyen Şahin, düzenli olarak spora başladıktan sonra yaşadığı değişiklikler ile ilgili şunları söylüyor: “Sporu yaşamımın merkezine aldığımdan beri gerçek anlamda yaşadığımı hissediyorum. Bu hissettiğim mutluluk yaşamımda kelebek etkisi yaratıyor, karşılaştığım her durumu iyi yönde etkiliyor. Sabahları daha dinç kalkmaya başladım. Yaptığım her işe daha da ilgiyle yaklaşabiliyorum. İnsan ilişkilerim bile pozitif yönde etkileniyor. Hayat kalitem kesinlikle daha da arttı. Ne kadar çalışırsam çalışayım spor yapmak için zaman bulabiliyorum. İnsan gerçekten bir şeyi sever ve isterse elbette onun için zaman bulabilir. Yarışlara Stone Men olarak birlikte katılmak, seyahatler ve koşu çevresinde edinilen arkadaşlıklar da ayrı bir sosyalleşme sağlıyor ve bir sonraki yarışmaya ayrı bir motivasyon kaynağımız oluyor.”
Stone Men olarak Türkiye’de organize edilen tüm uzun mesafe koşu yarışlarına katılmayı planlayan grubun bugüne kadar düzenli katıldığı yarışmalar;
Runatolia (Antalya)
9 Eylül Yarı Maratonu
Gazi Yarı maratonu ( Gaziantep)
Şevki Koru (Gelibolu)
Eker I Run ( Bursa )
Osmangazi Tarihi Kent Koşusu (Bursa)
Efes Ultra (Selçuk)
Run Marmarıs Run (Marmaris)
Dalya Caretta Run (Dalyan)
Şehit Polis Fethi Sekin Yol Koşusu (İzmir)
Bodrun ( Bodrum )
Grubun bundan sonraki hedefi öncelikle triatlon branşında yarışmalara ve uluslararası büyük koşu organizasyonlarına katılmak. Kim bilir belki yakında Boston, Berlin Maratonlarında sırtında “Stone Men” yazan insanları koşarken görebilirsiniz.
“Spor, işe odaklanmanızı sağlıyor”
Türk Deniz Kuvvetleri Denizaltı Filosunda 24 yıl görev yapıp emekli olduktan sonra, Altıntaş Mermer’de 11 yıl ihracat müdürü, Kümmer Madencilik’te ise 6 yıl genel koordinatör olarak görev alan ve sektöre artık bireysel olarak dışarıdan katkı sağlayan Haluk Alemdağ da bir spor tutkunu. Haftanın yaklaşık 4 günü 35-40 km koşu yaptığını söyleyen Haluk Alemdağ, “Askerlik yıllarımda basketbol, voleybol, futbol oynadım. Ayrıca bir müddet uzak doğu sporu ile ilgilendim. Emeklilikten sonra atletizm sporuna ve koşulara ilgi gösterdim ve halihazırda düzenli olarak koşular yapıyorum. İstanbul Avrasya Maratonu, İzmir, Antalya Yarı maratonları, Efes, Afyon Frig, Sapanca, Uludağ gibi birçok yol koşuları ve arazi patika koşularına defalarca katıldım. Katıldığım en uzun mesafe 21 km. oldu.” dedi. “İnsan isterse her şeyi yapabilir” diyen Alemdağ şöyle konuştu: “Günümüzde sosyal medyaya ayrılan zamanın bile yarısını spora ayırabilsek, son derece yeterli olur. Tabii ki benim de bahaneli günlerim çok oldu, kilolarımla ve tütünle zaman zaman çok mücadele ettim ama sonunda yıllar önce ikisini de hayatımdan spor sayesinde çıkardım. Düzenli spor, hayatın getirdiği stresten arınıp daha motive olmuş bir şekilde işe odaklanmamı sağladı. Bu yüzden iş hayatıma da olumlu anlamda çok büyük katkısı oldu. Spora başlayacaklara tavsiyem başlangıçta yüksek tempo ve aşırı yüklemeden kaçınmaları ve mutlaka bir sağlık kontrolünden geçmeleri olacaktır.”