Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, maden sektörünün 2021 ihracat rakamlarını değerlendirdi. Çetinkaya, “İthal girdisi olmayan sektörümüzde ruhsat izin süreçlerinin 1 yılın altına düşmesi en büyük beklentimiz. Bunu başarabilirsek, ihracatta yeni rekorlar kırarak ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlayabiliriz” dedi.
İhracat ve üretim odaklı çalışan maden sektörü 2021’i rekor ihracat artışıyla kapattı. Maden ihracatı, geçen yılı bir önceki seneye göre yüzde 39 artışla 5 milyar 930 milyon dolarla kapattı. Doğaltaş ihracatı yüzde 21 artışla 2 milyar 91 milyon dolar, metalik madenler yüzde 57 artışla 2,1 milyar dolar, endüstriyel mineraller yüzde 34 artışla 1,1 milyar dolar olarak hesaplandı. En fazla artış yaşanan ürün grubu ise yüzde 73’lük artış ve 543 milyon dolar ihracatla ferro alyaj oldu. TİM Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, ihracat rakamlarını şu cümlelerle değerlendirdi: “Gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu ihracata dayalı büyüme politikası gerekse Merkez Bankası Başkanı Sayın Şahap Kavcıoğlu’nun açıkladığı ithal ikamesi olan ürünlere yönelik reeskont kredilerindeki yapılandırmadan da anlaşılacağı üzere Türkiye milli ürünler üreterek döviz girdisine dayalı, yüksek döviz rezervleri olan bir hedef ve politika güdüyor. Bu anlamda maden ihracatı bu yıl ihracat rekoru kırarak 6 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın yüzde 90’ı gibi büyük bir oranı yurt içinde net ihracata katkısı çok büyük bir şekilde kayda geçmiştir. İthal girdisi olmayan ve döviz rezervlerinin kuvvetlenmesinde yüksek oranda pozitif katkısı olan sektörümüz, yatırım iştahıyla birlikte daha nice ihracat rekorları kırmayı hedefliyor. Bu bağlamda maden izin süreçlerinin bir an önce kısalması ile birlikte, kırmış olduğumuz rekoru en hızlı şekilde iki katına çıkaracağımıza inanıyorum. Şu anda 3-4 seneleri bulan izin süreçlerinin, eski hali olan 1 seneden çok daha az sürede çözülmesi en büyük beklentimiz. Eğer bunu yeniden sağlayabilirsek maden sektörü çok büyük ihracat rekorlarıyla Türkiye’nin döviz rezervlerine itici güç olmayı taahhüt edecektir.”