Emekli Fen Bilgisi öğretmeni Hüseyin Çoban'ın taşlarla yaptığı tablolar Türkiye'nin gurur tablosu olmaya devam ediyor.
Haber: Şehriban ÇİMEN
Hüseyin Çoban.. Emekli Fen Bilgisi öğretmeni…Öğretmenlik yıllarında öğrencilere yer kabuğu ve kayaçlarla ilgili bilgiler veren Çoban, bir gün meslektaşından taşlarla resim yapılabileceğini görür… İlgisini çeken bu sanatla aynı gün uğraşmaya başlar ve 18 yılını bu sanata adar. İlk çalışmalarına hat yazılarını taşlarla işleyerek, tablolar yaparak başlayan Çoban, daha sonra manzara çalışmalarına yönelir. Son 6 yıldır da portre yapan Çoban, portre çalışmalarının hem daha zor, hem de çok daha dikkat ve sabır istediğini belirtiyor.
Taşları boya gibi kullanıyor
Hüseyin Çoban balyoz ve çekiçle toz haline getirdiği doğal taşlara, tualin üzerinde yeniden hayat veriyor. Sanata ve taşa 18 yılını veren Çoban'ın Türkiye'nin dört bir yanından topladığı rengarenk taşlarla ürettikleri, adeta sabırla işlenen eserlerin gurur tablosu olarak karşımızda duruyor. Kalsit, kuvars, obsidiyen, oniks, opal, olivin, l imonit, lapis lazuli gibi kıymetli ve yarı kıymetli mineralleri önce balyoz ve çekiç yardımıyla kırıp ardından da elekten geçirerek toz haline getiren Çoban, doğal taş resim adını verdiği sanatının yapılışını şöyle anlattı: “Önce doğal renkli taşları, çekiçle kırıyorum. Kırılan taşları havanda dövüp, un eleğiyle eliyorum. Elenen taşların tozunu tülbent yardımıyla ayırıyorum. Toz şeker boyutundaki taşları kullanıyorum. Onları yıkayıp, kurutuyor ve renklerine göre ayrı kaplara alıyorum. 4mm. lik ahşap MDF nin mat olan yüzüne resmi çiziyorum. Kalın iğne ucuyla, biraz sulandırdığım ahşap tutkalı damla damla çizdiğim resmin üzerine taşıyorum. Taşı yapıştırıyorum, rötuşluyorum ve merdaneyle silindirliyorum. Resimde taşların ışıltısını görmek mümkün. Bu, resme ayrı bir güzellik katıyor. Çalışmalarım adeta iğneyle kuyu kazmak gibi nitelendirilebilir. Ama ben severek çalışıyorum ve çalışmalarımdan zevk alıyorum. Buna taşların şifalı etkisi de eklenince, insan çalışırken bütün streslerinden kurtuluyor.”
Taşlardan tüm renkleri elde ediyor
Taşı adeta boya gibi kullanan sanatçının çalışmalarının çoğu üç boyutlu. Eserlerinde doğa, tarih ve kültürel değerleri yansıtmaya özen gösteren sanatçının manzara, eski evler, sokaklar ve portreler severek yaptığı çalışmalar. Eserlerinin ölçüleri 30x40cm., 35x50cm, 42x55cm. arasında değişiklik gösteren Çoban, büyüklüğüne göre değişmekle birlikte bir eserin yapımının iki hafta ile iki ay kadar sürdüğünü belirtti. Eserlerinde kesinlikle boya kullanmadığını söyleyen Çoban, “Opal ve diğer taşlarla, mavi haricinde hemen her renge sahiptim. Bir tek mavi rengim yoktu. Bunun eksikliğini hep hissettim. Çünkü Türkiye’de mavi renkli taş pek yoktu. Mavi kalsedon vardı ama, kırılması çok zor bir taş olduğu için tercih etmedim. Araştırmalarım sonucu lacivert renkli çok değerli bir taş olan lapis lazuli taşını kullanabilirim diye düşündüm. Onu da yurt dışı bağlantılı olarak İstanbul’dan getirttim. Böylece renklerim tamamlanmış oldu” dedi.
Yaren Sanat Evi
İlk çalışmalarını çalışma odasında gerçekleştiren Çoban, 2006 yılında emekli olduktan sonra Yaren Sanat Evi adıyla kendi atölyesini kuruyor. Evinin alt katını tamamen atölyeye ayırdığını ifade eden Çoban, bugüne kadar Denizli’de ve Ankara’da olmak üzere altısı özel, ikisi karma toplam 8 sergi açtığını sözlerine ekledi.