Haber: Şehriban ÇİMEN
Ev ve otellerin vazgeçilmez aksesuarları, şehirleri de süslemeye başladı… Her projesi ve tasarımı ile adından sıkça söz ettiren GRASER, soğuk metro istasyonlarının duvarlarını adeta birer sanat eserine dönüştürdü. İstanbul'daki 22 metro istasyonun her birini farklı renk ve biçimlerde tasarladığı taş ve cam ürünler ile donatan GRASER Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Gündoğdu, İstanbul'daki çalışmalarının devam edeceğini söyledi. 1990 yılında kurduğunuz Graser ile 22 yıldır sektörün içindesiniz. 22 yıl önce bu sektöre adım atarken neler hedeflemiştiniz? 22 yıl önce GRASER‘i kurduğumda yapı sektöründe eğitimimin verdiği katkı ile (İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Seramik Bölümü) zemin ve duvar kaplamalarında farklılık yaratacak tasarım ürünleri ile yer alabilmeyi hedeflemiştim. 22 yıl sonra yani bugün, sektörde özel bir yere sahip olduğumuza inanıyorum. Bundan sonra amacımız arasında bu yolda ki hedeflerimizi daha da ileriye götürerek, enerjimizi sürekli dingin tutmaktır. İstanbul metro istasyonlarında birbirinden özel çalışmalara imza attınız. İstanbul’da toplam kaç metro istasyonunda çalışma gerçekleştirdiniz? Şişhane istasyonunda 2007 yılında başlayan çalışmalarımız, 2010 yılında Hacı Osman İstasyonu ile toplam 7 istasyon olarak tamamlandı. Kadıköy-Kartal Hattında ise 15 istasyonun çalışmaları da bitmek üzere. Tamamlanan istasyonlar ise şu şekildedir: Şişhane, AOS, Sanayi, Seyrantepe, İTÜ, Darüşşafaka, Hacı Osman. Ayrıca Taksim İstasyonu’nda da iki adet sanat panomuz bulunmaktadır. İstasyonların hangi bölümlerine, ne tür uygulamalar yapıldı kaç farklı doğaltaş kullanıldı? Öncelikle peron katlarının giriş ve çıkış yönlerindeki kesişen köşe detayları, projenin en problemli noktalarından biriydi. Metal konstrüksiyon ile oluşturduğumuz özgün yüzeyleri, her istasyon için farklı renk ve biçimlerde tasarladığımız taş ve cam ürünler ile donattık. Bunların yanında istasyon isimleri, kolon kaplamaları ve sanat panoları ile görsel tasarıma yönelik çalışmalarımız oldukça fazladır. Çalışmalarımızda genellikle bej mermer, emprador, beyaz mermer ve sarı traverten kullandık. İstanbul’da gerçekleştirdiğiniz ya da uygulama aşamasında olduğunuz başka projeler var mı? Proje tasarım aşaması tamamlanmış olan fakat devam eden kazı çalışmaları nedeniyle başlanamayan Marmaray Projeleri kapsamındaki Yenikapı ve Üsküdar İstasyonlarında da kısa bir süre sonra çalışmalara başlanılması beklenmektedir. Cam ve taş üzerine baskı yapılabilen yeni bir teknolojiye yatırım yapma hazırlığı içerisindeydiniz. Bu yatırımla ilgili son durum nedir? 2011 Temmuz ayında başladığımız cam ve taş yüzeylere dijital baskı sistemi ile ürettiğimiz ürünler, tasarım zenginliğimize çok daha farklı bir boyut kazandırmıştır. Füzyon cam tekniği ile üretimimizi daha da geliştirecek, tünel fırın, CNC kesim rodaj ve lamine fırın hattımız İtalya ve İspanya’dan gelmek üzere. Patentini de aldığımız yeni bir tasarım ürünümüzün seri imalatına başlamak üzere son hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ayrıca Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde kapalı alanı 20.000 metrekare olan yeni fabrikamızın da yapına başladık. Yurt içindeki doğal taş fuarlarını değil de özellikle yapı fuarını tercih etme nedeniniz nedir? Ürün çeşitliliğimiz, daha geniş ürün yelpazesi sunulan fuarlara katılmamızı gerektiriyor. Böylelikle ziyaretçi profili mimar, içmimar yoğunlukta olan fuarlardan daha çok verim alıyoruz.