İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) ve Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB)’nin ortak organizasyonu ile İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran ve büyük deniz acentelerinin katılımıyla son zamanlarda ihracatta konteyner temini ve artan navlun fiyatları konusunda yaşanan sorunlara ilişkin, bilgilendirme webinarı gerçekleştirildi. Toplantıda yaptığı konuşmada artık yeni bir sürecin başladığını söyleyen İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, boş konteyner sorunun geçici olduğunu, orta vadede çözüleceğini ancak navlunda, eski dönem fiyatlarına geri dönüş olmayacağını söyledi.
“Konteyner krizi orta vadede çözüme kavuşur”
Konuşmasına konteyner bulunamama ve artan navlun fiyatlarının nedenleri hakkında bilgi vererek başlayan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, “Pandeminin etkisi ile birlikte arz azaldı, talep arttı. Boş konteyner bulunamadı ve fiyatlar bir anda kimsenin beklemediği seviyelere yükseldi. Limanların düşük kapasiteli çalışması, trenlerin, tırların konteynerları aldıktan sonra Amerika içlerine götürüp orada boşaltıp geri getirmesinin 45-50 günler süre alması, Çin’den, Amerika’ya çıkış navlunlarının 12 bin dolarlar seviyelerine çıkması sebebiyle firmaların boş konteynerlarını daha çok Çin’e gönderiyor olması gibi sorunları bir araya getirdiğimizde ,içinde bulunduğumuz sıkıntının temel kaynağını görebiliyoruz. Peki bu durum kalıcı mı geçici mi? Boş konteyner konusunun geçici olduğunu söyleyebiliriz. Çin’de üretimin artması, aşılamanın etkisi ile konteynerların daha hızlı boşalması, fiyatların biraz daha soğuması sebebi ile özellikle Çin’e konteyner pozisyonlamasının biraz daha azalması gibi sebepleri öngörecek olursak, boş konteyner krizinin geçici olduğunu söyleyebiliriz. Talebin biraz normale dönmesi, bu dengelerin oturması ile de fiyatlar orta vadede bir miktar gevşeyebilir. Fakat geçen yıl 2020’de yüzde 3,5 daralan dünya ticaretinin 2021 yılında yüzde 5,5-6 artacağı söyleniyor. Geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 10 artan ticaret hacminin olduğu bir dünyada eski fiyatları beklemek, doğru olmaz. Zaten 2018 ve 2020 yılları arasındaki fiyatlar, doğru fiyatlar değildi” diye konuştu. Başkan Tamer Kıran olaya büyük pencereden bakılması gerektiğini de söyleyerek, “Belki sattığımız bazı ürünlerin ihracatında geri kalacağız. Bedel olarak düşük ürünler yerine, bedeli daha yüksek, navluna bu bedeli ödeyebilecek ürünlerin ihracatına daha çok yoğunlaşacağız” dedi.
İMİB Başkanı Aydın Dinçer: “ Pazar kaybediyoruz noktasına geliyoruz”
Firmaların, konteyner bulamama sorununu yaşamak istemediklerini ve navlun konusunda da daha makul rakamlarla işlemlerin yapılmasını istediklerini ifade eden İMİB Başkanı Aydın Dinçer, “Navlun fiyatındaki artışın tüm sektörleri etkilediği söyleniyor ama madencilik sektörünü çok daha ciddi boyutta etkiliyor. Ürünlerimiz yükte ağır, pahada ise daha az hammadde ürünleri. Diğer sektörlerdeki tonajlar çok ağır olmayınca, birim maliyetleri bu kadar yüksek olmuyor. Biz de ise birim maliyeti çok artmış oluyor. Bu durum sektörümüzü çok ciddi etkiliyor ve özellikle Çin, Hindistan, Amerika gibi ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin, yerel üretimlere yönelmelerine neden oluyor. Pazar kaybediyoruz noktasına geliyoruz. Sorunlarımızı, taleplerimizi sözlü ve yazılı olarak bakanlığa ilettik. Önümüzdeki günlerde Ankara’da toplantımız olacak. Bu konuda teşviklerin daha önce verildiğini biliyoruz ancak teşvik anlamında ümitli değiliz. Bütün sektörler fiyat artışından etkileniyor. Bir sektöre teşvik verildiği zaman, diğerine neden verilmedi sorunları çıkabilir. Orada da şu tezi savunuyoruz: Ne kadar çok blok ihracatı yaparsak, teşvik verilirse o kadar çok konteyner açığa çıkacak. Farklı sektörlerin de işine gelecek. Fiyatlar o manada da geri gelebilir” dedi.
EMİB Başkanı Mevlüt Kaya: “Bir tarafı kollayan, bir tarafı yok sayan anlayış ihracata zarar verir.”
Somut verilerle sorunların Ankara’ya anlatılması gerektiğini söyleyen EMİB Başkanı Mevlüt Kaya, “Sevkiyatların durmaması adına, uluslararası ticaretin de kabul edebileceği sınırlar içerisinde devletten bazı taleplerimiz var. Eğer şu noktada kitlenirsek, doğal taş sektöründe, blok ihracatında ciddi anlamda bir kayıbın söz konusu olacağını, hem sektörel anlamda hem ülke anlamında oluşabilecek zararları, rakamlarla masaya koymamız gerekiyor. En azından 2021’in son çeyreğine kadarki süre içerisinde kısa süreli teşviğin çerçevesini çizerek, istemek zorundayız. EMİB Başkanı olarak bu zamana kadarki en büyük sıkıntım, ormandı. İnanın hepsi unutuldu. Yokluktan, üretemediği veya siparişi olmadığı için iflas edenleri duyduk. Ama şu an,varlık içerisinde iflas noktasına gelen insanların feryatları var. 400 bin- 500 bin dolarlık mal üretmiş ama bunu yükleyemediği için tahsilatını yapamayanlar var. Sayın Tamer Başkanın söylediği gibi dünkü fiyatlar belki yanlıştı fakat bugünkü fiyatlar da yanlış. Bu yanlışın ortasında armatörlerle, lojistik firmaları ile birlikte müşterek bir noktaya gelmek zorundayız. Bizi büyütürsek, hepimiz mutlu oluruz. Ama bizi büyütürken bir tarafı kollayan, bir tarafı yok sayan bir anlayış, bu sektöre de ihracata da zarar verir” diye konuştu.
TÜMMER Başkanı İbrahim Alimoğlu: “Bu şekilde nasıl ayakta kalabiliriz?”
“Talep var, ürün var ancak ürünlerimizi gönderecek boş konteynerlar bulamıyoruz” diyen TÜMMER Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Konteyner bulduğumuzda ise olağan dışı artışlar nedeniyle çok yüksek bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. Ürünlerimizin ocaklarda, fabrikalarda ve gümrüklerde bekleme süresi belirsiz. Bu durum sektörün belini iyice büktü. Bu şekilde nasıl devam edebiliriz, nasıl ayakta kalabiliriz? Kısa sürede bir çözüm bulabilmek elbette çok kolay değil ancak ortak akıl üreterek bir çözüm bulunabileceğini düşünüyorum” dedi.
TMD Başkanı Ali Emiroğlu: “Ürettiğini ihraç edemeyen sektörün dayanması mümkün değil”
“Üretim ve tüketim arasındaki zincirler kırıldığı zaman, bu zincirleme iflaslara kadar giden bir süreci hızla başlatır ve bunun önünü alamayız” diyen TMD Başkanı Ali Emiroğlu şunları söyledi: “Ülke gerçekleri olarak, ürettiğimizi ihraç etmek zorundayız. Sektör için üretici ve tüketici arasındaki lojistik zincirinin düzgün bir şekilde işlemesi son derece önemli. Aslında asıl sorun navlun fiyatlarındaki artış. Madencilik sektöründe üreten fabrikaların, ocakların, şirketlerin ürünleri limanlarda, depolarda bekliyor. Ürünlerimizi ihraç edemezsek ülkeye dövizi de getiremeyiz. Line hatlarında bir tekelin de oluşması, bizi belli şeylere uymak zorunda bırakıyor. Bunu kolay kolay kırmak mümkün değil. Üretim ve tüketim zincirinin bozulmamasını, tüm dünya sağlamak zorunda. Çözüm üretmek zorundayız. Ürettiğini ihraç edemeyen, satamayan sektörün dayanması mümkün değil.”