Muhsin Özer:
Öz'ünde erdemlilik var!
Röportaj: Ersin BOZKURT
Mermer sektöründe Holding şirketi olmak ve o şirketi ayakta tutmak oldukça zor. Ancak Özer Mermer Türkiye'de en eski mermer işletmelerinden biri olmasına karşın ayakta kalmayı başaran ve yatırımlarına devam eden bir işletme. Özer Mermer'i ayakta tutmayı başaran kişi ise kuşkusuz Muhsin Özer…
Muhsin Özer bu sektörde ilk tanıdığım kişilerden birisi…
1996 yılında o dönemde Türkmer A.Ş. Tarafından çıkartılan Mermer Dergisi'ni hazırlamak üzere Türkmer'in Yönetim Kurulu Başkanı Recep Keleş ile anlaşmıştık. Babam Abdullah Bozkurt ile birlikte yabancısı olduğumuz bu sektörü tanımak, yerinde görmek için ilk ziyaretimizi Türkiye'de mermer denilince ilk akla gelen yer olan Afyon'a yaptık. Öyle ya Afyon mermeri bir markaydı. Yüzlerce irili ufaklı işletmenin konumlandığı bu şehirde ilk ziyaret ettiğimiz firmalardan birisiydi Özer Mermer. Bizi sıcak bir ilgi ile karşılayan Özer Mermer'in Genel Müdürü Muhsin Bey ve Yusuf Ağa mermer konusundaki ilk izlenimlerimizin olumlu olmasını sağlayan kişilerdir. Afyon'un en büyük sanayicilerinden birisi olan Özer Ailesi kuşkusuz sanayicilik anlamında sektör için bir yol gösterici olmuştur. Muhsin Bey ile daha sonraları pek çok kez karşılaştık. İzmir ve İstanbul'da düzenlenen fuarlar, Afyon ve Muğla gezilerimiz karşılaştığımız noktalar oluyordu genelde. Her karşılaşmamız ise sektör hakkında yeni bir şeyler öğrenmemizi sağlıyordu. Bu anlamda bu sektörün en önemli duayenleri arasında gördüğüm Muhsin Özer'i değişik yönleriyle sizlere anlatmayı amaçladım. Keyifle okuyacağınızı umuyorum.
-Mermer sektörüne ilk adımınız kaç yılında oldu, sizi mermer sektörüyle buluşturan sebep neydi?
-Mermer sektörüne ilk adımı 1985 yılında attık. Yakın bir dostumuzun yarım kalan bir tesisine destek araması üzerine sektöre yatırım yapma kararı aldık. Daha sonra ise Yusuf Ağa'nın sektöre olan ilgisi büyüdükçe bizimde yatırımlarımız artarak devam etti.
-Afyon iş dünyasının sembol isimlerinden birisi olan Yusuf Ağa (Özer) ile çalışmanın size artıları ne şekilde oldu?
-Yusuf Ağa ile birlikte çalışarak geçirdiğimiz yılların bize kattığı çok şey var. Yusuf Ağa ötesi olmayan son ağa idi. Topluma mal olmuş insandı. Dünya- Türkiye- Afyon için ekonomi içerikli her konuda liderdi. Yaklaşık 50 yıl birlikteliğim oldu, paranın, ticaretin ötesinde bir değerdi. Biz kendisinden çok şey öğrendik. O da bizlere hiç bir zaman set çekmedi. Bildiği herşeyi bizimle paylaştı. Karar verme noktasında çok hızlı karar verebilen ve bu kararları hemen uygulamaya geçirebilen bir insandı. Yusuf Ağa döneminde biz holding olmanın zorluklarını daha az hissediyorduk. Çünkü Yusuf Ağa bir problem varsa anında müdahale eder ve sorunu büyümeden çözerdi.
-Doğal taş sektöründe kurumsal yapıya sahip firmaların, özellikle holding şirketlerinin başarısız olduğu konuşuluyor. Özer mermer Holding şirketi olmasına karşın bugünlere nasıl geldi? karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
-Özer Mermer'in holding bünyesinde bugünlere gelmesi kolay olmamıştır. Türkiye'de holding kuruluşlarının doğaltaş sektöründe başarılı olabileceği konusunda tereddütlerimi daima açık bir şekilde herzaman ifade etmişimdir. Mermer sektörü kurumsal çalışma koşullarına çok uygun bir sektör değil. Zira mermerde anlık karar vermeniz gereken durumlar vardır. Oysa holding şirketi olduğunuz için Holding bünyesinde bulunan diğer ortaklara ve yöneticilere karşı sorumluluk gereği danışmak durumunda kalıyorsunuz. Bu da mermer sektörü gibi anlık karar vermeniz gereken bir sektörde zaman kaybına ve işlerin çok gecikmesine yol açıyor. Ben bazen böyle durumlarda insiyatif kullanma gereğini duymuşumdur. Şahsi çaba ve gayretler, bire bir icraatların yoğunluğu, başarıyı getirmiş ve Özer Mermer'i bugünlere taşımıştır.
-Özer Mermer'in kuruluşundan itibaren geçirdiği aşamaları ve bugünkü durumunu kısaca anlatır mısınız?
-Özer Mermer'i geleceğe taşırken düşündüğümüz ve hedeflerimizin başına koyduğumuz şey istikrarlı ve kalıcı olmaktı. Hedef pazarları önceden tesbit ile bu pazarlara yönelik talep edilen ocakların taşlarını üretim hatlarımızda bulundurmayı amaçladık. Bu anlamda 90'lı lyılların moda taşı Kumru Tüyü (Dove) ve Salome ocaklarımızın yanı sıra muğla ocağımız ile geniş bir yelpaze oluşturduk. Bugün Dünya da mermer konusunda son gelinen noktada artık sadece kendi ocaklarınızın taşlarını değil pazarda size güç katacak başka ocaklardan alınan blokların taşlarını da işleyerek projelere mermer vermeyi amaçlıyoruz. Klasik mermer işleme tesisi olmanın bir adım ötesine geçerek, kreatif ürünlerin işlendiği bir tesise dönüşmeyi amaçlıyoruz.
-Gelecek için yapılacak yatırımlar planlandı mı?
-Ocak ve fabrikalar düzeyinde yatırım planlarımız vardır. Yeni bir ocak yatırımı, izinler tamamlanır tamamlanmaz devreye girecektir. Fabrikalarımızda modernleşmeyi sağlayacak tevsii yatırımları planlamalar devam etmektedir. Özer Mermer olarak ocaklarımızda ve fabrikalarımızda dünya ile entegre olmamızı sağlayacak girişimlerimiz devam etmektedir.
-Muğla ocağınızda yeni üretmeye başladığınız dolomit hakkında neler söylemek istersiniz? Bu dolomit bugüne kadar neden fark edilemedi?
-Muğla ocağımızda dolomit taşımızı yeni üretmeye başladık çünkü oluşumu 45 derece yatımında bir kalın damar halindedir. Üzerine gidildikçe daha çok üretim yapılabilmekte ve verimli yeni oluşumlar ortaya çıkarılmaktadır. Ocağımızın dolomit üretilen bölümünde yapıyı bozmadan sağlıklı bir şekilde üretim yapmaya çalışıyoruz. Burada dünya da son zamanda moda olan book match tarzında mermer plaka ve fayans üretebileceğimiz bir üretim yapmaya çalışıyoruz. Amacımız blok ve işlenmiş nihai ürün olarak pazarda yer edinmek. Muğla ocağımızın dışında Eskişehir ve Bursa'da bulunan ocaklarımız mevcut. Ayrıca yatırım planımızda ruhsat aşamalarını tamamladığımız ve çok yakında işletmeye açacağımız Isparta ocağımız ile Özer Mermer'i daha yukarıya taşımanın gayreti içindeyiz.
-Mermer sizi heyecanlandırıyor mu?
-Dünyaya yeniden gelsem yine mermer işiyle ilgili çalışırdım. Yatırım öncesinde AR-GE faaliyetleri insanı heyecanlındırıyor. Çünkü altında ne olduğunu göremediğiniz bir oluşum var. Ne renk çıkacak, homojen mi, rezervi ne kadar, piyasa da tutulur mu, gibi sorular kafanızda sürekli sizi meşgul ediyor. Ocaklarda olmak adrenalin bizler için. Yeni ocaklarda da eskilerde de bu heyecanı yaşıyoruz. Kesimi tamamlanmış bir bloğun devrilmesi bile bir heyecan yaratıyor!
-Türkiye'nin çok önemli bir bölümünü mermer aramak için gezdiğinizi biliyoruz. Bugün geçmişte gezdiğiniz ve ilgilenmediğiniz, daha sonra marka olmuş bir mermer ocağı var mı?
-Türkiye'nin her bölgesinde mermer araması yaptık. Birçok saha ve taş gördük, Diyarbakır yöresine ilk adımı biz attık, sonra çekildik, bölge bizden sonra bir çok ocakçı ve mermerciye hizmet eden bölge haline geldi.
Muğla'da çok ciddi ihalelere iştirak ettik, başka dostlarımıza nasip oldu ve uzun yıllar çok önemli marka ürün olarak sektöre kazandırıldı. Bu konuda elbette bizim ilgilendiğimiz ancak alamadığımız bazı ocaklar ile ilgili pişmanlıklarımız olmuştur ancak bu ocakların tarafımızca tespit edilmiş güzel ocaklar olduğunu ve hala çalışıyor olduğunu görmek de güzel.
–Rahmetli Erbakan'ın isteği üzerine 5 büyük sanayi grubu tarafından ortak kurulan Toprak Mermer'in kurulmasında aktif rol oynadınız. Bu süreci kısaca anlatır mısınız?
-Toprak Mermer, Diyarbakır-Lice'de 5 patronun uçakta kurduğu bir mermer şirketidir. İki teknik eleman bu projeyi üstlendi, teknik elemanın birisi de bendim. Açılışa kadar hiç kimse yatırımın yerinde takibine karışmadı, patronlar ve devlet erkanının tamamı yalnız açılış davetine katıldılar.
Toprak Mermer Kurucu ortaklardan birisi olan Halis Toprak'ın memleketi olan Lice'de 120 dönüm arazisi üzerinde kuruldu. Terör bölgesi yatırımı olunca, ocak ve fabrika faaliyetlerinde zorluklar yaşadık, fakat en büyük mutluluğumuz Diyarbakır bölgesinde sektörün öncülerinden birisi olmaktı. Terör bölgesi bir ilçede bu yatırımı yapmak ve yöre insanını terör belasının içinden çekip çıkartmak gibi bir misyonu da vardı. Bu yüzden Toprak Mermer yatırımını çok önemsedik.
-Mesleğiniz gereği bir çok zaman eviniz, ailenizden uzak kalıyorsunuz. Aileniz bu durumu nasıl karşılıyor?
-Ailelerimizle işimiz, mesleğimiz icabı çoğu zaman uzak kalıyoruz fakat yılların verdiği deneyimle her ikisinide bir sistem içinde götürmeye gayret ediyoruz. Ailem hiç bir zaman benim evden iş dolayısıyla uzak kalmama ses çıkartmadı. Bu konuda sanırım şanslı biri sayılırım. Evimizde hoşgörü ve saygı çerçevesinde birbirimizle dayanışma içinde yaşıyoruz. Bir aileyi güzel kılan, aile yapan temel unsur da bence budur!
-Sektörel sivil toplum örgütleri ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
-Sektörün bağlı olduğu tüm kuruluşların, hemen hemen hepsinde ilklerden birisi olarak, kurucu, üye, v.s görevlerde yer aldım. Çalıştık, gayret ettik. Dernek ve birlikleri bugüne taşıyacak yeni arkadaşlarımıza sağlam temeller teslim ettik.
(Kutu içinde)
Bir Kelime Bir Cevap
Mermer: Tutku, Hobi
Ekonomi: İstikrar
Cumhurbaşkanı: Halkın Başkanı
A.B.: Yorumsuz
A.B.D.: Taraflı
Çin: Dev
İtalya: İşbirliği
Dernek: Temsil
Birlik: Kuvvet
Fuar: İşbirliği-Vizyon
İhracat: Hedef
Dolar: Güç
Borsa: Dinamizm
Aşk: Olmazsa Olmaz
Atatürk: Dünya Lideri
Futbol: Tutku
Terör: Canilik
Survivor: Macera
Acun Ilıcalı: Yaratıcı-Yetenek
Taş Dünyası: Sektörün Lideri
Abdullah Bozkurt: Sektör basınının Duayeni
Yusuf Özer: İlk ve Son Ağa
Muhsin Özer: Sabırlı, sağduyulu, kanaatkar
(Bir kelime bir cevap içinde ortada ayrı bir kutu içinde)
Kelimenin izi:
Taş Dünyası: Sektörün lideri
(kutu içinde)
ANKET DEFTERİ
Sevdiğiniz spor dalı / hangi kulübün taraftarısınız?: Futbol, Beşiktaş
Beğendiğiniz oyuncular: Arda Turan, Oğuzhan Özyakup
Burcunuz: Yengeç
Severek okuduğunuz kitap: İnce Memed serisi
Sevdiğiniz Yazarlar: Yaşar Kemal, Yılmaz Özdil
Son izlediğiniz film: Komedi türü filmler
Sevdiğiniz sinema sanatçıları: Kemal Sunal, Şener Şen
Size verilen son hediye: Doğum Günümde Eşim ve Kızlarımdan hediye aldım
Sizin verdiğiniz son hediye kime: Eşime doğum günü hediyesi verdim
Kullandığınız parfüm: Paco
Aracınızın markası: Mercedes
Hobileriniz: Seyahat etmek, balık avlamak, mermer ocaklarını gezmek
(kutu içinde)
Muhsin üzerine:
Anlamı:
İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Özellikleri:
Muhsin ismine ait cinsiyet ve köken bilgisi şöyle;
Cinsiyeti: Erkek
Kökeni: Arapça
Analiz Sonucu:
Ticarete yatkın, işlerini ağır yapan, bolluk içinde yaşama enerjisi olan, hayattan sert dersler alan, hayaller kuran, bu hayallerin bir kısmını projelendirebilen, kırılgan, sağduyulu, yaratıcı.
İstatistikleri:
Türkiye’de ki kullanım sırası: 388. isim (… 386. berrin, 387. yıldız, 388. muhsin, 389. dilara, 390. dursun, …)
Muhsin isminin Türkiye’de ki yaygınlık oranı: Binde 0.58
Muhsin isimli Türkiye’de ki son nüfus sayımı bilgilerine göre kişi sayısı: 45,053