Göbeklitepe’nin anıtsal mimarisi, ritüelleri ve figürleri, doğal taşlarla üretilen objelerle dünyaya tanıtılacak
Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. tarafından İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) işbirliğinde, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Halfeti Belediyesi destekleriyle ‘Göbeklitepe Doğal Taş Ürünler Tasarımı Atölyesi’ düzenlendi. Dört gün boyunca tasarımcılar, Göbeklitepe’nin anıtsal yapılarından, figürlerinden, coğrafyasından, doğasından ilham alarak doğal taşlardan üretilecek tasarımlar geliştirdi.
Türkiye’nin zengin doğal taş kaynakları
Hayata geçirdikleri çalışmayı ‘heyecan verici’ olarak tanımlayan İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, “Göbeklitepe bu toprakların sahip olduğu kültürel çeşitliliğin ve zenginliğin en son ve ufuk açıcı noktasını oluşturuyor. Bu zenginliğin yine bu toprakların doğal taşlarıyla hayatımızda objeler, aksesuarlar olarak daha fazla yer almasını istiyoruz. Göbeklitepe’nin ruhunu, kültürünü, hayata bakışını günümüz dünyasının içine daha fazla katmak, bunu yaparken de yine kendi doğal taşlarımızı kullanmak son derece heyecan verici. Birlik olarak sahip olduğumuz zenginliği göstermek için, anlatma biçimlerini çeşitlendirmeye devam edeceğiz” dedi.
Doğal taşların tasarım ile tanıtımı
Arkeoloji alanında dünyada bilinen tezleri altüst eden Göbeklitepe’nin tasarım aracılığıyla Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılmasının, Göbeklitepe için bir koleksiyon değeri yaratılmasının hedeflendiği atölye çalışmasında aynı zamanda bu eşsiz kültürel mirastan esinlenilerek özgün tasarımların geliştirilmesi amaçlanıyor. Tasarımcılar dört gün boyunca Nurcihan Beyazıt’ın küratörlüğünde bir araya gelip, Göbeklitepe’den ilham alarak ürün tasarımları geliştirdi. Bu tasarımlar, Türkiye’nin doğal taşlarıyla üretilerek ‘Göbeklitepe Tasarım Koleksiyonu’ oluşturulacak. Koleksiyon aynı zamanda, Türkiye’nin doğal taşlarının tasarım aracılığıyla tanıtımını da sağlayacak.
Önce Göbeklitepe’yi incelediler sonra formları tasarımlarına taşıdılar
İlk gün Göbeklitepe ile ilgili detaylı bilgiler edinen, yöreyi ve buluntuları inceleyen tasarımcılar, atölyenin ikinci gününde ise Türkiye’nin doğal taşlarının tanıtımı, doğal taşların üretim yöntemleriyle ilgili sunuma katıldı. Ardından, Göbeklitepe’deki “T” sütunlarının da yapıldığı bir tür kireç taşı olan Urfa’nın geleneksel nahit taşı üretim sahasında, Halfeti Halk Eğitim Merkezi mozaik üretim atölyelerinde incelemelerde bulunuldu. Atölyenin üçüncü gününde de Şanlıurfa’da yer alan Haleplibahçe Mozaik Müzesi ziyaret edildikten sonra, iki gün süren tasarım çalışmalarına başlandı. Yoğun yaratım sürecinde, Göbeklitepe’nin tarihinden, coğrafyasından, doğasından, mimarisinden ve anıtsal yapılarından ilhamla tasarım fikirleri üretildi ve eskiz çalışmaları yapıldı. Urfa nahit taşı, Urfa ve çevresinde çıkan volkanik kayaç türlerinden Karacadağ’ın kurşuni bazalt taşı ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden çıkarılan doğal taşlardan üretilecek günlük aksesuarlar, masaüstü aksesuarları, araç gereçler ve farklı alanlarda kullanılacak objelerin tasarımları geliştirildi. Tasarımcıların Göbeklitepe’deki sütunlardan, duvarlardaki figürlerden, doğa insan ilişkisinden, binlerce yıl önce yaşayanların ritüellerinden ilham alarak yarattıkları objelerin formları Mezopotamya’nın büyülü atmosferini yansıtıyor. Buket Hoşcan Bazman, Ceren Gürkan, Eli Bensusan, Emre Yunus Uzun, Hazal Balasar, Mustafa Timur ve Şule Koç’tan oluşan tasarım ekibinin özgün tasarımları, Türkiye’nin doğal taşlarından üretilecek.