Mermer endüstrisinin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Mahmut Yavuz ile gerçekleştirdiğimiz bu röportaj, mermer fabrikaları için en uygun tesis yerinin seçimi konusunda önemli bir bilgi kaynağı sunuyor. Yavuz’un sektördeki derin bilgisi ve deneyimi, mermer üretim tesislerinin stratejik konumlandırılması açısından kritik bir rol oynamaktadır. İleri görüşlü yaklaşımı ve sektördeki değişen dinamiklere olan hakimiyeti, mermer endüstrisinin gelecekteki başarıları için kilit bir rehber niteliğindedir.
Mermer fabrikaları için en uygun tesis yeri seçiminde göz önünde bulundurulan temel faktörler nelerdir?
Bu soruya öncelikle herhangi bir için tesis kuruluş yeri seçimini etkileyen faktörlere değinerek cevap vermek istiyorum. Tesis kuruluş yeri seçimini etkileyen faktörler: Pazar faktörü; Rakip ve yan endüstrilere olan yakınlık; Ulaştırma olanakları; Hammadde ve su ihtiyacı; İşgücü ve ücret faktörü; Arazi büyüklüğü ve iklim şartları ile Teşvik tedbirleri ve zorlayıcı koşullar olarak ana başlıklar halinde değerlendirilmektedir.
Her türlü tesis yeri seçim probleminde olduğu gibi sözü edilen faktörler mermer fabrikaları için de tesis yeri seçiminde göz önüne alınmalıdır. Mermer fabrikaları özelinde ise, Ekonomik, Üretim, Pazarlama ve Çevresel faktörler olarak dört ana başlıkta en uygun tesis yeri seçim problemi irdelenebilir.
Ekonomik faktörler başlığında; arsa, kuruluş ve nakliyat maliyetleri ile teşvikler olarak sıralanabilir. Bu faktörlerden arsa maliyeti, bölgeden bölgeye değişmekte olup gelişmekte olan bölgelerde bir yatırım avantajı olarak görülebilir. Kuruluş maliyeti ise tesis içerisindeki tüm bileşenlerin maliyetlerini içermekte ve aslında bölgeden bölgeye değişmemekle birlikte ana tedarikçilerden uzaklaştıkça artış göstermektedir. Nakliyat maliyetleri ise, günümüzde artık en önemli maliyet kalemi haline gelmiş olan bir faktördür. Hem hammaddelerin fabrikaya, hem işlenmiş ürünlerin fabrikadan istenilen dağıtım noktalarına gönderilmesini içermekte olup artan akaryakıt maliyetleri nedeniyle artık en büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Teşvikler ise Ekonomik faktörler içerisinde belki de en dikkat çekici olanıdır. Bazı bölgelerde ucuz arsa maliyeti, enerji temini, vergi indirimi gibi yatırımcı çekmek için oluşturulmuş uygulamalar bazı durumlarda çok da mantıklı olmayan bölgeleri yatırım açısından cazibeli duruma getirebilmektedir.
Üretim faktörleri ise beş ana başlıkta incelenmektedir. Bunlar; Hammadde temini ve hammadde kaynaklarına yakınlık; İşgücü temini; Teknoloji transferi; İklim elverişliliği ve Su temini olarak değerlendirilmektedir. Artan nakliyat maliyetleri nedeniyle hammadde kaynaklarına yakınlık artık çok önemli bir duruma gelmiştir. Hammadde temini de oldukça önemli bir konudur. Mermer ocaklarında markalanmış blokların üzerinde yatan alıcıların hikâyelerini dinledikçe hammadde temininin önemi daha da anlaşılabilir hale gelmektedir. İşgücü temini günümüzdeki en önemli problemlerden birisidir. Artık yeni nesil insan gücü, daha temiz, daha az yorucu ve çalışma olanakları daha avantajlı işler aradığından gerek ocaklarda gerekse fabrikalarda çalışacak insan gücü bulunması günden güne zorlaşmaktadır. Teknoloji transferi başlığında irdelendiğinde ise mermer fabrikalarının bulunduğu bölgelerde yatırım yapılması avantajlı hale gelmektedir. İnsanlar komşu işletmelerde yeni üretim teknolojilerini görmekte ve bunları kendi işletmelerine uygulamak için istekli davranmaktadır. İklim açısından ılıman bölgeler gerek mermer ocakları gerekse fabrikalarda avantaj sağlamaktadır. Su temini ise mermer fabrikalarında son derece önemlidir. Üretim süreçlerinin mermerden sonra ana girdisi su olduğundan su sıkıntısının olmadığı bölgeler seçilmelidir. Küresel iklim değişikliklerinin dünyayı şekillendirdiği günümüzde su temini belki de en önemli seçim ölçütlerinden birisidir.
Bir diğer başlık Pazarlama faktörleri olup hem mevcut pazarlar hem de yeni pazar olanakları açısından mermer fabrikası kurulacak yerin seçiminin değerlendirilmesi gereklidir.
Son başlık ise Çevresel faktörler olup belki de günümüzdeki en önemli kısıtlayıcılardan birisidir. Mermer fabrikalarında Atık su en önemli çevresel faktörlerden bir tanesidir. Bazı bölgelerde sırf bu yüzden yeni tesis kurulmasına izin verilmemektedir. Fabrika üretim sürecinden çıkan su direk olarak kanalizasyona verildiğinde ciddi tıkanmalara neden olduğundan suyun mermer atıklarından arındırılarak sisteme geri beslenmesi veya kanalizasyona verilmesi ile bu sorun aslında kolayca çözülmektedir. Bir diğer çevresel faktör ise mermer atıklarıdır. Fabrikalarda üretim süreçleri sonucunda ortaya çıkan mermer atıklarının ekonomiye kazandırılabilmesi için hala sürdürülebilir bir çözüme ulaşılamamıştıör. Görüntü kirliliği ise diğer bir çevresel faktördür. Mermer fabrikalarında, gerek işlenecek mermer bloklarının stok sahasında oluşturduğu görüntü gerekse üretim atıklarının görüntüsü birçok bölgede mermer fabrikaları kurulumu için engel teşkil etmektedir. Son olarak, bazı alanlarda yasal yükümlülükler, bazı alanlarda ise ihtisas organize sanayi bölgeleri gibi kolaylıklar dikkate alınarak mermer fabrikaları için en uygun tesis yeri seçilmelidir.
Bundan yaklaşık yirmi yıl önce mermer fabrikaları için tesis yeri seçimi üzerine bir Yüksek Lisans öğrencime tez danışmanlığı yapmıştım. Daha önce sözünü ettiğimiz faktörleri içeren bir karar modeli yardımıyla o günlerde faaliyette olan bir işletmenin yeni kurmayı planladıkları fabrika için tesis yeri seçimi ile ilgili çalışmıştık. Dileyenler tezi inceleyip daha detaylı bilgiye erişebilirler.
Sıcaklık, nem, yağış gibi iklimsel faktörlerin mermer işleme süreçleri üzerindeki etkileri nelerdir?
Sözü edilen süreçlerin mermer fabrikalarından ziyade mermer ocakları için önemli olduğunu belirmek isterim. İklimsel faktörler ve arazi şartları mermer sektörü içindeki işletmelerin işleyişi açısından önemi büyüktür. Mermer ocaklarında üretimin sürekliliği iklim ve arazi şartları ile doğrudan ilişkilidir. Çok soğuk ve yağışlı iklimlerde ocaklarda üretim iklim ve arazi koşullarına bağlıdır. Çok sert iklime sahip bölgelerde ise mermer fabrikalarında stok sahasında uzun süre bekleyen blokların üretim süreçlerinde çeşitli problemlerle karşılaşılabilmektedir. Bir genelleme yapacak olursak, herhangi bir madeni istediğimiz bir yerde, derinlikte ve şekilde bulma durumunu kontrol edemediğimizden üretim süreçleri iklimsel faktörlere göre şekillenmelidir. Dünyanın en değerli doğal taşını dünyanın en sert iklimlerinden birisinde bulsanız, elbette ki yerine göre 3-5 ay çalışıp yine de sahadan olabildiğince fazla üretim yapmak istersiniz.
Mermer çıkarımı için uygun jeolojik koşullar nelerdir?
Aslında bu soru üzerine bir kitaplar yazılabilir. Ancak, ben bu soruyu basit bir şekilde cevaplandırmak istiyorum. Son dönem verilerine göre ülkemiz, jeolojik yapısı itibarıyla zengin bir doğal taş potansiyeline sahip olup, 5.1 milyar m3 (13.9 milyar ton) doğal taş rezervi ile dünyadaki 15 milyar m3’lük rezervin %40’ına sahiptir. Ayrıca, ülkemiz günümüzde dünya doğal taş üretiminde lider on büyük üreticiden biri konumuna gelmiştir. Üretimin neredeyse tamamı özel sektör tarafından yapılmaktadır. Türkiye’de yıllık doğal taş üretimi 11.5 milyon ton civarında olup işleme tesislerinin toplam plaka üretim kapasitesi 6.5 milyon m2 civarındadır. Demek ki, mermer çıkarımı için uygun jeolojik koşullar ülkemizin içerisinde bulunduğu bölgedeki koşullardır. Biraz daha teknik bir açıklama yapacak olursak, dünyada en zengin doğal taş oluşumları Alp kuşağında bulunmaktadır. Türkiye’de Alp kuşağının bir parçası olduğundan ülkemiz mermer oluşumu için ideal jeolojik koşullara sahiptir.
Toplum ve çevre ile uyumlu bir şekilde faaliyet göstermek için hangi stratejiler önerilir?
Günümüzde artan toplum bilinci ile birlikte doğaya dost üretim stratejileri büyük önem kazanmıştır. Öncelikle ocaklarda yapılan mermer üretimlerini değerlendirirsek, ocaklarda üretim faaliyetleri ile sadece bölgenin orijinal topografyası bozulmaktadır. Mermer ocaklarındaki üretim süreçlerinde delme-patlatma uygulamaları ve zararlı/zehirli kimyasallar kullanılmadığından doğaya verilen zarar topografya bozulmasıyla sınırlıdır. Ama asıl sorun, üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan kırılmış, parçalanmış ve ekonomik değer taşımayan mermer atıklarının ocak civarında sağa sola atılması ile oluşan kirlilik ve ocak üretim faaliyetleri tamamlandıktan sonra doğaya yeniden kazandırma projelerinin maalesef uygulanamamasıdır. Aslında gerek ocaklarda gerekse mermer fabrikalarında yeni teknoloji üretim süreçlerine geçiş aslında toplum ve çevre ile uyumu da beraberinde getirecektir.
Tesisin kurulacağı bölgedeki altyapı ve ulaşım olanakları, üretim süreçlerini nasıl etkiler?
Tesisin kurulacağı bölgede yer alan altyapı ve ulaşım olanakları üretim süreçlerini elbette ki olumlu bir şekilde etkileyecektir. Buna güzel bir örnek olarak Türkiye’nin İlk Mermer İhtisas Organize Sanayi bölgesi olan İscehisar Mermer Organize Sanayi Bölgesi verilebilir. Burada yatırım yapmak isterseniz çeşitli kolaylık ve teşvikler ile önemli avantajlara sahip olabilirsiniz. Ancak, bazı Organize Sanayi Bölgelerinde mermer iş kolu için yatırım izni alınmasında bile örneğin kanalizasyona atılacak atık su ve içeriği nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. Ayrıca, bazı Organize Sanayi Bölgelerinde görece daha yeni teknoloji kollarındaki yatırım alanları desteklenmektedir. Ancak, madencilik sektörünün katma değer açısından diğer bütün sektörlere nazaran ülkemiz ekonomisi için daha avantajlı olduğu unutulmamalıdır.
Piyasa talepleri ve endüstri dinamiklerine uyum sağlamak için nasıl stratejiler geliştirilebilir?
Bence en önemli konu aslında bu soru başlığının cevabıdır ve bu sorunun cevabı aslında bir madencilik/doğal taş/mermer politikası sorunudur. Türkiye’de bu kadar mermer fabrikası varken yenileri açılmalı mıdır? Türkiye’deki mermer fabrikaları hangi kapasitelerle çalışmaktadır? Her bir mermer fabrikasında çalışmakta olan farklı tezgâhlar hangi doluluk oranları ile çalışmaktadır? Faaliyette olan mermer ocakları hangi verimlerle çalışmaktadır?
Doğal taş / mermer sektöründe faaliyet gösteren birçok işletmenin birbirine komşu ocaklardan aynı özellikteki ürünlerden üretmesi sonra birbirleriyle rekabete girip ciddi miktarlarda indirimlerle çok düşük fiyatlarla bin bir zahmetle ürettikleri ürünleri satmaları gibi birçok sorun bu bağlamda sayılabilir.
Bütün madenlerde olduğu gibi mermerler günümüzden milyonlarca yıl önce oluşmuş, tükenir ve tekrar yerine konulamayan doğal zenginliklerimizdir. Bu nedenle her ocak açıldığında her mermer bloğu fabrikaya getirildiğinde bu hususa dikkat edilmelidir.