Roma Tre Üniversitesi’nden mimarlık alanında mezun olan Giuseppe Samà, çağdaş lüks ve kentsel tasarımın birleşimiyle tanınan bir tasarımcıdır. 2007’de kurduğu Giuseppe Sama Studio ile emlak, spor ve yemek dünyasının önde gelen isimlerinin evlerine imza atmıştır. Estetiği, parlak renkler ve güçlü görsel ifadelerle karakterize edilen Samà, mermerin mimari kullanımı üzerine bize bilgiler verdi. Stüdyonun kurucusu Giuseppe Samà ile gerçekleştirdiğimiz röportajın detayları.
Bize mimarlık firmanızın kuruluş hikâyesinden ve misyonundan bahseder misiniz?
Roma’da mimarlık bölümünden mezun olduktan sonra 2007 yılında mimarlık ofisimi kurdum. Uzmanlık alanım bina restorasyonu olduğu için başlangıçta Anıtsal Restorasyon projelerine odaklandım. Bu inanılmaz bir deneyimdi çünkü anıtların, örneğin Kolezyum’un nasıl inşa edildiğini öğrendim. 2012 yılında İtalyan-Amerikalı bir müşteri için New York’ta güzel bir ev tasarlama şansım oldu. O zamandan beri New York’a aşık oldum ve 2016’da New York’a taşınmaya karar verdim. Kelimenin tam anlamıyla beş parasız New York’a taşındım ve 2020’de bir mimarlık firmasında 4 yıllık deneyimden sonra, pandeminin ortasında, New York merkezli mimarlık ve tasarım stüdyomu kurmaya karar verdim.
Tasarım yaklaşımınızı nasıl tanımlarsınız? İtalyan tasarımının etkisi ve özellikleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Kendimi çok şanslı görüyorum çünkü gerçekten sevdiğim bir işi yapıyorum. Her proje bana bir hikaye anlatıyor ve ben de bunu anlamaya ve müşterinin beklentilerini yansıtacak şekilde saf, minimalist ve sıcak bir tasarıma dönüştürmeye çalışıyorum. İtalya’da her gün tasarım yiyoruz. Kültürümüzün etkisi benzersizdir, tasarladığımız her nesnenin, her mobilya parçasının ve her mimarinin arkasında bir araştırma ve hikaye vardır. Bir şeyleri öylesine yapmayız. Tüm tutkumuzu ortaya koyuyoruz, aşkla tasarlıyoruz ve bizi diğerlerinden farklı kılan da bu.
Çağdaş lüks ve kentsel estetiği birleştirerek kendi benzersiz estetik tarzınızı nasıl geliştirdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Dürüst olmak gerekirse bu bana çok doğal geliyor. Bir şantiyeye ilk kez gittiğimde projenin nasıl olacağını hemen kafamda canlandırabiliyorum. Her şey zaten orada, o mekanda, bana sadece müşteriler için bunu kağıda dökmek kalıyor. Her proje benzersizdir ve ben her zaman İtalyan mobilyalarıyla birleştirilmiş toprak tonlarıyla yumuşak, rahat ve şehvetli bir minimalizm tasarımı yaratmaya çalışırım.
Mimaride mermeri tercih etmenizin nedenleri nelerdir? Bu malzemenin sizin için avantajları nelerdir ve mermerin diğer malzemelere göre avantajları nelerdir?
Mermer eski ve şaşırtıcı bir malzeme çünkü yönetimi çok kolay değil. Pahalı, ağır ve antika pirinç gibi diğer malzemelerle birleştirildiğinde, iç mekanlarınızı, mobilya parçalarınızı benzersiz kılar. Mermeri diğer malzemelere tercih ediyorum çünkü doğal bir güzelliği var. Her bir levha yüksek sesle konuşuyor. Çok zarif ve şimdi teknoloji bize yeni dokular ve kaplama türleri elde etmemize yardımcı oluyor. Güçlü bir malzeme ama aynı zamanda çok kırılgan ve estetiği altında bazen suskun olabilir ama her şey için kullanılamaz.
Mermerin farklı renk, doku ve desenleri arasında seçim yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Projelerinizde hangi mermer türünü daha çok tercih ediyorsunuz?
Çok damarlı veya güçlü renklere sahip mermerleri kullanmayı sevmiyorum. Hafif altın ve gri damarlı yumuşak tonları tercih ediyorum. Yumuşak, mat bir yüzey en çok sevdiğim şey. Pek çok farklı mermer türü var ama yakın zamanda güzel bir Calacatta Borghini ile bir masa tasarladım. İlk görüşte ona aşık oldum. Genellikle Calacatta ailesini tercih ediyorum ama Bianco Lasa ailesini de tercih ediyorum. Projelerimde Traverten Navona gibi başka taşlar da kullanıyorum.
Mermerin gelecekteki trendlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ne yazık ki, projelerinde mermeri kullanacak daha az insan göreceğiz ve bunun nedeni her yıl daha pahalı hale gelmesi. Ayrıca, yeni teknoloji mermere çok benzer güzel porselen karolar yaratmanıza izin veriyor ve insanlar özellikle maliyeti nedeniyle bunu tercih ediyor.
Firmanızın öne çıkan 3 projesinin isimlerini ve özelliklerini paylaşabilir misiniz? Bu projelerin tasarım süreci ve sonuçları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Maalesef, bazı gizlilik anlaşmaları nedeniyle, çok sayıda İtalyan ve Türk mermeri kullandığımız bazı spesifik projelerden bahsedemiyorum. Fakat Miami’de One Thoushand Museum Penthouse, İtalya’da C+P Residence ve New York’ta M+H Residence projelerimiz var. Bu üç projede de özellikle banyolar olmak üzere çok benzersiz alanlar yarattık ve her biri özel olarak yapıldı ve mükemmel sonuçlar verdi.