İran’ın traverten şehri Mahallat’ta 10. kez düzenlenen StoneExpo Fuarı’na katılarak yeni dergimiz STONETECH’i dağıttık…
Geçtiğimiz yıl ilk kez gittiğimiz, potansiyel açısından özellikle doğal taş ve mermer işleme teknolojisi açısından önemli bir pazar olarak gördüğümüz İran’ın traverten ocakları açısından merkez konumundaki şehri Mahallat’a gittik.
Mahallat ve komşu yerleşim merkezi Nimvar ‘ın en önemli özelliği şehre hakim tüm tepelerde ocak faaliyetleri olması. Mahallat Google aramalarında İran’ın çiçek üretim merkezi olarak geçerken Nimvar ise traverten üretiminde merkez şehir olarak geçiyor. Mahallat ve Nimvar İsfahan ve tahran’a göre daha küçük ölçekli fabrikaların bulunduğu bir şehir. Ancak traverten rezervlerinin çok önemli bir bölümü burada bulunduğundan dolayı önemi büyük. Mahallat’da düzenlenen StoneExpo Fuarı ise bu yıl 10. kez düzenlendi.
Yeni yeni büyüme gayretinde bir fuar StoneExpo. Bunun için tüm olanaklarını kullanıyor fuarın organizatörleri. İki yıl önce açılan “A” holüne ek olarak bu yıl “B” Holü de hizmete girdi. B Holü’nün çatısında fuar başladığı gün çalışmalar hala devam ediyordu. Fuarın bittiği gün ise çalışmalar kaplama açısından tamamlanarak üzeri tamamen kapatıldı. Fuarın organizatörlerinden Mohammad Halajian “İki yıl içinde “C” holünü de yapacağız” diyerek fuarın kendi olanakları içinde büyüyeceğini belirtiyor. Mohammad Halajian oldukça sıcak ve samimi diyaloglar kuruyor İran dışından gelen katılımcılar ile. İdari ofis ve seminer salonunun bulunduğu ana binada her gün yabancı katılımcıları ağırlıyor, yemek veriyor. İran dışından gelen tüm konuklar özel bir termal otelden servisle sabah alınıyor akşam ise yine otele götürülüyor. Bu ilgi alaka tahran Havalimanında başladı ve geri dönüşe kadar devam etti. Yani bizi tekrar Tahran’a, Havalimanına kadar taksi ile götürerek jest yaptılar. Doğrusu bu ilgi ve alakadan oldukça hoşnut kaldık. Fuar boyunca İranlı katılımcılar yurt dışından gelen konuklara karşı çok misafirperver davrandı. Fotoğraf çekmek için dolaştığımız fuar alanında bizi herkes masasına buyur etti. Konukseverlik ve ikram İranlıların doğasında var.
Tahran Mahallat arasında gördüklerimiz…
Öncelikle belirtmeliyim ki traverten ve oniks çeşitleri açısından İran inanılmaz zengin bir çeşitliliğe sahip! Ayrıca zengin granit yatakları, beyaz ve gri mermer türevleri, bej ve diğer renk mermerlerin de bolcabulunduğu bir coğrafya. Doğal taş rezervleri açısından büyük bir zenginliğe sahip İran’ın en önemli şanssızlığı yıllardır süren ambargo!.
Ambargo baskısı altında ihracat olanakları daralan sektörün en önemli güvencesi İran şehirlerinde binaların doğal taş kullanımına olan ilgisi. Özellikle başkent Tahran, İsfahan ve Qum şehirlerinde yeni binaların neredeyse tamamında bu ilgiyi gözlemleyebiliyorsunuz. Dış cephelerden başlayarak iç mekanları da mermer ve doğal taş seçenekleriyle donatan İran sahip olduğu zenginliği iç tüketimde de kullanarak üreticinin nefes almasını sağlamış! Tabii ki ihracat olanakları kısıtlı İran’ın eksport kalite taşları bu yapılarda kullanılınca ortaya görsel anlamda büyük zenginlik çıkıyor! Bizde neredeyse heryerde seramik ve yapay yapı malzemeleri gözlenirken İran’da kendi kaynaklarını kullanmak “akılcı” bir durumdan da öte, sektör için ayakta kalmanın anahtarı olmuş!
Makina ve sarf ürünleri için büyük bir pazar!
Doğal taşsektöründe faaliyet gösteren teknoloji ve sarf ürünleri üreten firmalarımızın gözü kulağı İran’da.
Nasıl olmasın ki?
Devasa bir pazar! İran’ın neredeyse tüm şehirlerinde potansiyel var. Zengin yeraltı kaynakları mermer, traverten, oniks ve granit açısından Türkiye’nin en önemli rakibi aslında. Ambargo olmasa İran türkiye için çok önemli bir rakip! Yapmamız gereken ise; İran’ın sahip olduğu bizde bulunmayan doğal taş çeşitlerinin dünya pazarına sunulmasında komşumuzun yanında olmak! Yani bir anlamda geçmişte İtalya’nın Türk doğal taş ve mermerlerini dünyaya pazarlama işinin üstlenilmesi! Zira özellikle oniks açısından çok ama çok değişik çeşitlilik var. Travertende ise en açık renk, en gösterişli kırmızı, ve sarı, beyaz ve gri mermerlerde değişik varyasyonlar, bejler, renkli mermerler! Üstelik İran’da bir İran vatandaşı ile ortak ocak açmak gibi alternatiflerde var!
Neyse sözü uzatmadan tekrar makinacılarımız açısından pazara bakalım!
İran’da Başkent Tahran başta olmak üzere mermer ve doğal taş işletmelerinin çok sayıda olduğu üç önemli merkez var. Bunlar Tahran, İsfahan ve Mahallat civarı. Tebriz ve çevresinde de çok sayıda mermer fabrikası bulunduğu belirtiliyor. Bir anlamda Türkiye coğrafyası gibi düşünülebilir İran. Genele yayılan bir potansiyel var. Ambargo şartlarından dolayı İran bankaları dünya ile entegre olamıyor. Ancak Türkiye ile İranh arasında son zamanda ilişkilerde önemli iyileşme var. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinden sonra İran ile Türkiye arasında ticarette yerel para birimlerinin kullanılması ticarete çok büyük ivme kazandırabilir!
Bu arada Mahallat, Nimvar ve Tahran’da gezdiğimiz ve gördüğümüz kadarıyla İranda doğal taş sektöründe kullanılmakta olan teknoloji hem çok eski olduğundan dolayı, hem de düzgün üretim yapılamadığından dolayı yenilenmeye ihtiyaç var. Yenilenmenin önündeki engel ise İran bankalarının durumu! Doğal taş sektöründe teknoloji üssü konumunda bulunan İtalyan üreticilerin İran’a ilgisi çok büyük. Gerek ocak makiniları ve gerekse fabrika makinaları üreten devler birbiriyle rekabet halinde. Pazarda ne yazık ki çok az sayıda Türk firması varlık gösterebiliyor. O da kendi özel çabalarının sonucu. Oysa İtalyan Makine üreticilerinin arkasında İtalya devlet olarak büyük destek veriyor. Peki Türkiye devleti buna benzer bir destek veremez mi? Aslında yapılması gereken bu! KOSGEB kanalıyla orta ve küçük ölçekli işletmeler teşvik edilirken ve faizsiz krediler verilirken böyle durumlar kıstas olmalı! Kredi verilecekse ihracatta ses getirecek işlere verilmeli!
Tahran’da, İsfahan’da ve Mahallat’da düzenlenen üç fuarda da İtalyan Makine üreticileri var. Türk katılımcı ise tek tük! Bu durumda Türkiye Doğal taş Makina ve Teknoloji Üreticileri Derneği bence daha aktif olmalı! Bu tür fuarlarda daha büyük alanlarda öncelikle göze hitap edilmeli ve sonrasında makinalar hakkında detaylı bilgiler verilerek sağlamlık ve güvenilirlilik vurgusu yapılmalı! Türkiye’de iç pazarın yanı sıra dış pazarda da özellikle orta doğu coğrafyasında tanıtım açısından bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor.
Fuar hakkında!..
Yukarıda yazdığımız gibi fuarın organizatörleri çok sıcak kanlı, çok ilgili. Keza fuar için çalışan kadronunda yurt dışından gelen katılımcıların memnuniyetini sağlama gayretleri olağanüstüydü. Fuar ise yeni gelişen, yıldan yıla büyüyen bir fuar. Mohammad Halajian’ın ifadesiyle iki yılda bir yeni kapalı alan yapılması hedefleniyor. A ve B hollerinden sonra sıra Ocaklarda kullanılan iş makinalarının sergilendiği alanın kapatılmasında! Bunun için planlama çalışmalarına başlanmış. Yatırım bütçesi de ayrılmış.
Fuar ziyaretçi açısından özellikle iç pazar, orta doğu coğrafyası, İran’ın kuzeyinde kalan ülkeler, Hindistan ve Çinli ziyaretçileri hedef almış. Ancak fuar alanında Çinli ziyaretçi yok denecek kadar azdı. Hintli bir kaç alıcı açık alanda blokların sergilendiği bölümde gözlemlendi. Buradaki blokların daha ilk günden markalandığını söyleyebiliriz. Onikslere ve gri mermer bloklara ilginin büyük olduğunu da ekleyebilirim. A Holünde bulunan İran firmalarının standlarında iş görüşmelerinin yapıldığını da gözlemledik. İç pazar açısından da bir hayli hareketli geçtiğini söyleyebiliriz fuarın. B Holü ise yurt dışından gelen katılımcıların yer aldığı holdü. Taş Dünyası’nın yurt dışı markası Turkish Stone World standımızda bu holdeydi. Turkish Stone World haricinde Gönmaksan, İZFAŞ MARBLE Fuarı, Bursa Blok Fuarı, DKİ Makina, Özyaşar Tel Türkiye’den fuara katıldı. İran’da temsilcilikleri bulunan Hidromek, MTB Makina, Haz Abrasiv, Om Mühendislik ve Merit Abrasiv yine fuarda Türk markaları olarak yerini aldı.
Turkish Stone World ve yeni dergimiz STONETECH’i katılımcı ve ziyaretçilere dağıttık…
Mahallat’da Turkish Stone World dergimizin Verona Marmomacc’da dağıtılan sayısının yanı sıra ilk kez Mahallat’da görücüye çıkan yeni dergimiz STONETECH’i tüm katılımcılara dağıttık. Ayrıca standımızdan isteyen herkesin alabildiği STONETECH dergimizin önümüzdeki yıllarda Taş Dünyası ve Turkish Stone World gibi bir marka olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Haber/Analiz: Ersin BOZKURT