İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, sektörün üretim artışı yapabilmesi için işletme izinlerinin hız kazanması gerektiğini kaydetti. 2023’te 15 milyar dolarlık maden ihracatı rakamına ulaşmak için 2018’in kritik bir yıl olduğuna değinen Dinçer “Madenlerde üretimi artırmak zorundayız. Üretim artışı, ihracatı olumlu yönde etkileyecek ve aynı zamanda Türkiye’de kullanılan bu hammaddelerin ithalatının da önüne geçilmiş olacak. Dolayısıyla cari açığa da olumlu katkıda bulunarak iki katı değer sağlamış olacağız. Biz tüm bu nedenlerle özellikle işletme izinlerinin hızlandırılması konusunda madenlere yönelik bir pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyuyoruz” dedi
*İMİB yönetimi, Kasım ayında gerçekleşen seçimlerin ardından yaptığı çalışmaları ve hedeflerini, düzenlediği bir toplantı ile sektör basınıyla paylaştı. İMİB Başkanı Aydın Dinçer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Rüstem Çetinkaya ve Hasan Hüsnü Ayvacı ve Yönetim Kurulu üyesi Eyüp Batal’ın da katıldığı toplantıda, sektörün önünü açacak en öncelikli öneriler ve bu yönde atılan adımlar özetlendi.
*İMİB Başkanı Aydın Dinçer, toplantıda yaptığı konuşmada; Türkiye için madenlerin önemine, işletme izinlerindeki gecikmelere, Urge Projelerine, doğal taşta Turkish Stones markasının yerleştirilmesine, Bilim Kurulu Projesine ve maden sektörünün kamuoyu gözünde daha pozitif bir algı kazanması için planlanan çalışmalara değindi.
Üretimi artırmak zorundayız
Maden sektörünün, tüm diğer sektörlere hammadde üretmesi dolayısıyla 40 milyar dolara yakın bir değer oluşumuna katkıda bulunduğunu belirten Dinçer, “Maden sektörü seramikten çimentoya, inşaat demirinden ilaca kadar pek çok mamule hammadde sağlıyor. Maden bakımından zengin olduğumuz halde bakır ve kömür ithal etmek zorunda kalabiliyoruz. Madenlerde üretimi artırmak ona bağlı olarak ihracatı artırmamız için maden sektöründe işletme izinlerinin artık daha fazla gecikmeye mahal vermeden sağlanıyor olması.”
Koordinasyon Kurulu
Konuyla ilgi olarak kamu nezdinde pek çok girişimde bulunduklarını ve görüşmelere devam ettiklerini belirten Dinçer şöyle devam etti: “Orman Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü gibi izin aldığımız kurumlarla görüştüğümüzde, dosyaların kendilerindeki süreçlerinin tamamlandığını belirtiyorlar. Maden izinlerindeki gecikme Başbakanlık Genelgesi dolayısıyla orman, hazine arazisi vb. tüm arazilerin kullanımına ilişkin son onayın Başbakanlık tarafından veriliyor olmasından kaynaklanıyor. Başbakanlık’ta maden işletme izinlerinin yanı sıra on binlerce dosya yer alıyor. Enerji Bakanlığı müsteşarımızla, bakanımızın stratejik iletişim danışmanıyla da görüştük. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yer aldığı Yeni bir Koordinasyon Kurulu kuruldu. Başbakanlık temsilcisinin de bu kurulda yer alması önerisinde bulunduk. Umuyoruz ki önerimiz karşılık bulur.”
Gözü kara yatırım yapılıyor
Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan 11. Kalkınma Planı için süren çalışmalara da Madencilik Komisyonu aracılığıyla katıldığını dile getiren Dinçer, maden işletme izinlerinin tek merkezden verilmesi önerisinde bulunduğunu söyledi. Aydın Dinçer, önerisinin detaylarını şöyle açıkladı: “Madenin olduğu yerde izinlerimizi tek noktadan alalım önerisinde bulundum. 8-10 kuruluştan izinler almak zorundayız ve büyük ihalelerle alınmış ruhsatlara rağmen işletip işletemeyeceğiniz meçhul kalıyor. Yaptığınız yatırıma rağmen Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ve başka pek çok kuruluştan pek çok izin almak için uzun süreler beklemek durumunda kalıyoruz. Şu anda gözü kara bir şekilde yatırım yapılıyor. Kalkınma Planı içinde de bu önerimizin yer almasını umut ediyoruz.”
Turkish Stones
İMİB Başkanı Dinçer, doğal taş özelinde ise gündemlerindeki en önemli konunun Turkish Stones markasını dünyada tanıtmak olduğunu kaydetti. Dünyada son kullanıcının Turkish Stones’u tanımasının sektörü düşük fiyat sıkıntısından da kurtaracağına inandığını belirten Dinçer, yüksek nitelikli, çok beğenilen taşlara özel tanıtımlar yapılabileceğini de sözlerine ekledi. Blok mermer ihracatında, Çin’in yüzde 54, Hindistan’ın yüzde 29’luk ithalatının Türkiye’den karşıladığını belirten Aydın Dinçer “İtalya, Hindistan’ın blok mermer ihracatının yüzde 49’unu karşılıyor. Hem yeni pazarlar oluşturmak, hem bulunduğumuz pazarlarda payımızı artırmak istiyoruz. Üyelerimize pazarların durumuna ilişkin detaylı bir bilgi göndererek, hangi pazarlara yoğunlaşabilecekleri konusunda yol gösterici oluyoruz. Göreve gelir gelmez Maden şubemizi bu konuda harekete geçirdik ve ülke pazarlarını çalışmaya başladık. 2016 verilerine göre pazarların incelenmesi tamamlandı. Bunu tüm üyelerimize gönderdik. 2017’nin çalışmasını da başlattık, onu da hızlıca tamamlayıp paylaşacağız” dedi.
URGE Projeleri hakkında
Sürmekte olan URGE projelerine de değinen Aydın Dinçer, devam eden altı URGE projesi olduğunu söyledi. URGE projelerinin artık sadece milli katılımlı fuarlarda stant açmakla sınırlı olarak ele alınmadığını belirten Dinçer, yönetim kurulundan bağımsız olarak URGE ekiplerinin, iki kere üst üste toplantıya gelmeyen firmaları eleyerek verimli ve sonuç odaklı bir çalışma izlemeye karar verdiğini ifade etti.
Blok ihracattan vazgeçme lüksümüz yok
Blok ve işlenmiş ürün ihracatı olarak ikiye ayrılan doğal taş pazarında her iki kategorinin de vazgeçilmez olduğunun altını çizen Dinçer “Doğal taşın 2 milyar dolarlık ihracatının yarısı blok mermer ihracatıdır. Blok ürün satmazsak İtalya, İran, Pakistan, Hindistan gibi rakip ülkelerimiz Çin’e blok satış yapmaya başlayacak ve Çinli müteahhitler aracılığıyla dünya çapında aldıkları projelerde bizim rakiplerimiz olan ülkelerin doğal taşlarını kullanacaklardır. Sadece işlenmiş ürün satalım diyebilecek bir lüksümüz yok. Ama işlenmiş ürünün de önünü açmak için yeni tasarımlar inovasyonlar gerçekleştirmek için çaba sarf etmek zorundayız” diye konuştu.
Bilim Kurulu kuruluyor
Aydın Dinçer’in verdiği bilgilere göre; Türkiye’de ilk defa İMİB tarafından bir ihracatçı birliğinde Bilim Kurulu oluşturuluyor. Özellikle çevreci madencilik için bilimsel rapor hazırlamak üzere farklı disiplinler ve farklı disiplinlerden uzmanların yer alacağı Bilim Kurulu, kamu ve kamuoyuna madenciliğin, çevreci madencilik olarak da yapılabileceğini, iş güvenliğine hassasiyet göstermenin mümkün olduğunu bilimsel olarak anlatacak. Maden hukukunun önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu’na hukuk danışmanlığı için teklif götüren İMİB, olumlu yanıt aldı. Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu’nun danışmanlığı ile İMİB, tüm madenci örgütlerinin istek ve önerilerini, uzmanlık içeren ortak bir görüş halinde kamu ile paylaşmayı amaçlıyor.