Alimoğlu Mermer Granit, 2013 yılında kurduğu StoneStudio markası ile doğal taşlara sıradanlıktan bağımsız, estetik karakterler kazandırarak yaşam alanlarına sunuyor.
Yıllardır her platformda tasarım ve uç ürünlere ağırlık verilmesi gerektiğinden, inovasyonun öneminden bahsediliyor peki sektör ne yapıyor? Söylemlerin de ötesinde bununla ilgili çalışmalarını hızlandırıyor mu? Dünyadaki gelişmeleri takip edip tüketiciye yenilikler sunuyor mu? Özellikle son yıllarda, ciddi bir şekilde kendini hissettiren seramik sektörü ile rekabet edebilecek yöntemler geliştiriyor mu? Seramik sektörü doğal taş sektörü için gerçekten de bir risk oluşturuyor mu? Devlet, doğal taş sektörüne yeterli desteği sağlıyor mu? Bunun gibi daha bir çok soruyu 78 yıldır doğal taş sektöründe faaliyet gösteren, 2013 yılında da kurdukları StoneStudio markası ile üretim yelpazesini renklendiren İzmir Alimoğlu Mermer Granit yetkilisi Burak Alimoğlu’na sorduk. Burak Alimoğlu, mobilya, ev dekorasyonu, peyzaj ürünleri ve özellikle konsept tasarımlarda doğal taş kullanımını artırmayı hedefleyerek StoneStudio markasını kurduklarını ve 2013 senesinde müşterilerin evlerinde(inşaatlarında) %10 luk bir kullanıma erişemezken, şuan mobilyalarıyla beraber %25ini doğal taştan tasarladıkları evlerin olduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor: “Uç ürün ve tasarım teşvikleri devamlı açık; talep bekleniyor. İşlenmiş doğal taş üretiminin yeterli seviyede olmamasının tek bir nedeni var: vizyon eksikliği; Dertsiz aşım, ağrısız başım zihniyeti.”
Kaliteli mermer seçimleri ile doğallığı yaşam alanları ile buluşturuyor
Özellikle doğa ile bağlantısı kopuk modern kentlere hapsolmuş kişilerin en büyük özlemidir doğada ve doğallığın içinde yaşam. Bundandır ki en küçük fırsatta kentin keşmekeşinden soyutlanmak için doğa ile kucaklaşıp, ruhlarını dinlendirirler. Peki, kendi yaşam sınırlarımız içerisinde yani, ev ve zamanımızın bir çoğunu geçirdiğimiz iş yerlerinde doğanın bir parçasını solumak mümkün mü? Doğal mekanların, insanın bilinçaltında duyusal ve duygusal anılarla bütünleştirdiği bir gerçek. Alimoğlu Mermer Granit de StoneStudio markası adı altında doğal taşlar ile zamana meydan okuyan tasarımlar üretiriyor ve yaşam alanlarına ‘doğallığın ruhu’nu kazandırıyor. Neler mi üretiyor bu firma? Gelin hikayesini ve üretim çeşidini projenin mimarı Burak Alimoğlu’ndan dinleyelim..
Estetik dokunuşlar ile doğal taşa zarif yorum
“StoneStudio’nun temelleri, 2013’de mermer aksesuarlar tasarlamaya başlamamla atıldı. İlk ürünüm kablosuz bir hoparlör olmuştu. Taştan sesin yükseldiğini gördüğünde, insanların yüzünde oluşan tarifsiz gülümseme, bazen de attıkları kahkahalar, ilham perimin hep etrafımda olmasını sağladı. Fakat aynı zamanda doğal taşın hayatımızda ne kadar kısır alanda kullanıldığını da gösterdi. Çevreden aldığım olumlu geri dönüşler ve benzer girişimler ile oluşmaya başlayan ‘doğal taş tasarım ürünleri pazarı’, markalaşma ihtiyacımızı ve tabii ki farklı bir kolda profesyonelleşmemizi doğurdu. Bu süre zarfında da hoparlör, çerçeve, masa, gözlük, aydınlatma, mutfak ve salon mobilyaları üzerine kendimizi geliştirdik diyebilirim. Tasarımlarımda derinlik algısını oluşturmak benim için çok önemil bu yüzden de ağırlıklı olarak, damar geçişli ya da hareketli taşlar ile çalışıyorum. Favori taşım ise Afyon Menekşe.
“”Ürünlerimizi sadece estetik kaygısı ile tasarlamıyoruz. Estetik ile beraber ürünlerimizin fonksiyonel olması da olmazsa olmazlarımızdan biridir. Yalnızca estetik ve şıklık odaklı bir tasarım ilk etapta gözünüze hoş görünse de belli bir süre sonra, güzellikten önce işlevselliğe de ihtiyacın duyulduğu hatırlanacaktır. Bu yüzden bizim için estetik ve fonksiyellik birbirinden ayrılmayan güçlü bir bütündür.””
StoneStudio markalı ürünler Avustralya, ABD, Birleşik Krallık(İngiltere), İsveç, Rusya, Hollanda ve Dubai pazarlarına ihraç ediliyor
Doğal görünümlü her şey
Diğer sektör paydaşları ile yaşanan rekabete değinen Alimoğlu, doğru hamleler ile rekabetin fırsata çevrilebileceğini dile getiyor. “Günümüzün modası ‘doğal’ görünümlü her şey! ve bence bu furyayı rüzgar olarak arkamıza almamızın tam zamanı” diyen Alimoğlu şunları söylüyor: “Her ne kadar ahşap görünümlü, mermer görünümlü seramik ve porselenler piyasada yer etse de, piyasa payımızın yarısını işgal etse de, bence bu tatsız rekabet bizi, tadından yenmeyecek bir yerlere götürüyor. Nasıl yani diyenler için şöyle açıklayayım: İnce porselenler piyasaya çıkmasaydı, doğal taş inceltilmek zorunda kalmayacaktı, mobilyaya uyumlu yapılmayacaktı, duvar saati olarak tasarlanmayacaktı. Bir de algı birleşti, şimdi nereye baksan doğal taş görünümü, ahşap görünümü, göz alıştıkça aranır oldu, kullanım alanları gelişti. Geçmişte seramik dışında malzeme kullanmayan müteahhitler, alternatif olarak doğaltaşı arar oldu. Bu aynanın arka yüzü.”
Fakat bir de aynanın ön yüzü var diyen Alimoğlu konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Aynanın ön yüzünde, maalesef çok ciddi bir yaramız kanıyor ki, artık bu bir tehdit olmaktan çıktı, gerçeğin ta kendisi. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Avustralya ve Avrupa ülkelerinde doğal taş fayans kullanımı yerinin yarısını, seramik ve porselene verdi. Geçmiş olsun. Bazı seramik ve porselenler doğal taşlardan kat ve kat pahalı, ebatlar da 3,5m x 1,5m ölçülerinde.”
“Çabamız, taşın yüksek değerde satılması”
Görüyoruz ki iş hayatında ciddi bir mücadele var. Bu mücadelede hedef, iyi bir satış grafiği yakalamak. Ama nasıl? Hedef kitlenizdeki alıcıya, tüketiciye ulaşmak ve bu satış grafiğini oluşturabilmek için, satışı doğru bir pazarlama stratejisi üzerine kurmak çok önemli. Çünkü hedef kitlesine ulaşamamış bir ürün ne kadar kaliteli olursa olsun, kendine pazar bulamaz. Alimoğlu da firma olarak izledikleri pazarlama ve satış stratejileri ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Pazarlamanın ilk, satışın ikinci aşama olduğuna inananlardanım. Alimoğlu’nun aile mirası olan yüksek katma değerli satış politikası, aynı bir mermer borsası gibi çalışır. Çabamız, taşın ihtiyaç olduğu bölgeye, süreye, miktara ve tabii ki kaliteye orantılı olarak yüksek değer ile satılması yönündedir. Evlatlarımızın, torunlarımızın miraslarını bozdururken yüksek değerden bozdurmaya çalışırız diyeyim, sektör anlasın. Bu düşünceyi yaymak ve Tüm Türkiye’nin doğal taşları en yüksek fiyatla plaka ve proje olarak pazarlanmasını hedefleyen ve ticaretini öngören bir projeye başladık. İzmir fabrikamız da Avrupa’nın en büyük plaka depolarından birini kurmak için düğmeye bastık.”