Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
İbrahim ALİMOĞLU
“Fırsatları hızlı bir şekilde değerlendirmeliyiz”
Dünya ekonomisini durma noktasına getiren Covid-19 salgını, tüm sektörlerde olduğu gibi mermer-doğal taş sektörünü de olumsuz yönde etkiledi. Salgının en büyük blok doğal taş ithalatçı ülkesi olan Çin’de başlaması ve sonrasında Dünya geneline yayılması, ihracatımızı sekteye uğrattı. İşlenmiş üründe ilk pazarlarımız arasında yer alan Amerika Birleşik Devletleri’ne de satış yapılamaz hale gelindi. Hem blok hem de işlenmiş doğal taşta ihracata yönelik siparişler iptal edildi ya da ertelendi.
Geçtiğimiz yılın ilk dört ayını bu seneyle karşılaştırdığımız zaman blok mermerde yüzde 24 düşüş görüyoruz. İşlenmiş mermerde yüzde 4’lük bir artış olsa da bu ürünler geçtiğimiz yıl alınan siparişlerin ilk aylarda sevkiyatından kaynaklanıyor çünkü Nisan ayını geçtiğimiz yıl ile karşılaştırınca yüzde 18’lik bir azalma var. Yine blok doğal taş ihracatımız da Nisan ayında yüzde 35 geriledi.
Geçtiğimiz yılın Nisan ayında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gönderdiğimiz blokta yüzde 27, Amerika Birleşik Devletlerine gönderdiğimiz işlenmiş doğal taşta yüzde 11 gibi bir düşüş söz konusu. Irak’a ihracatımız yüzde 50, Mısır’a yüzde 11 düştü, Avrupa ve Arap ülkelerinde de benzer düşüşler yaşandığını biliyoruz.
Yurt içi satışlarımızda da durum pek iç açıcı değil elbette. Salgının ülkemizde görüldüğü ilk günlerin hemen akabinde Mart ayında üye derneklerimiz ile bölgeler hakkında görüşmelerde bulunduk.
√ Mermer fabrikalarının yüzde 70’inin, mermer ocaklarının %80’inin kapatıldığı,
√ Kapatılan fabrika ve ocaklarda çalışanların bir aylık ücretli izne gönderildiği,
√ Faaliyette bulunan fabrika ve ocakların yüzde 50 kapasite ile tek vardiya çalıştığı,
√Yine faaliyette olan fabrika ve ocaklarda çalışanların yarısının bir aylık ücretli izne çıkartıldığı bilgilerini edindik. Faaliyetini sürdüren sektörümüzün bir kısmının stoğa çalıştığını da biliyoruz.
Nasıl en az hasarla atlatabiliriz?
Yönetimimiz video konferans yöntemiyle irtibat halinde ve sorunları, ülkemizin bu süreci en az hasarla nasıl atlatabilir, üzerinde duruyoruz. İstanbul’da yapılacak Pandemi Hastanesi için TÜMMER olarak bir duyuru yaptık ve “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyası kapsamında hastanenin inşasında gerekebilecek mermerler için stokta bulunan ürünlerimizi bilabedel gönderebileceğimizi söyledik. Ve geçtiğimiz hafta sonu hastanenin idari birimlerinde kullanılacak olan 60×60 lık ilk sevkiyatımızı gerçekleştirdik.
Yapılan çalışmalar
Salgının sektörümüz üzerindeki ekonomik etkilerini bir nebze de olsa azaltabilmek amacıyla, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile temaslara geçtik. Sayın Enerji Bakanımızla yapılan telekonferanslı değerlendirme toplantısında bu zorlu süreçle sektörümüzün başa çıkabilmesi için; ruhsat bedeli, Devlet hakkı gibi mali yükümlülüklerin ertelenmesini, ruhsatlarda yapılan çalışmalar ile ilgili verilmesi gereken her türlü teknik belgeler için ilave süre verilmesini arz ettik. Bakanlığımızın gayretli çalışmaları sonucu 21 Nisan günü erteleme ve süre uzatımları resmi olarak MAPEG web sayfasında ilan edildi. Benzer şekilde Orman Bakanlığımıza, orman arazi izin bedellerinin ertelenmesi hakkında gerekçeli görüşlerimizi ilettik. 16 Nisan günü ödemelerin 3 ay süreyle ertelenmesi konusu 7244 sayılı Kanunda yer aldı. Öte yandan gerek işletmelerin güvenliğinin sağlanabilmesi, gerekse henüz iptal edilmeyen ihracata yönelik siparişleri üretebilmek amacıyla sokağa çıkma kısıtlamasından sektörümüzün muaf tutulması gibi konularda devletimizden destek istedik. Şu sıralar valiliklerden izin alarak faaliyetlerine devam eden firmalarımız mevcut. Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından internet üzerinden düzenlenen bir çalıştaya katıldık. Toplantıda orman izinlerine ilişkin sektörümüz sorunlarını dile getirdik ve çözümüne ilişkin önerilerimizi Bakanlığa ilettik. Bu konuda Bakanlık ile temaslarımız devam etmekte. Ayrıca, salgının ülkemizde görülmeye başladığı ilk günden itibaren TÜMMER olarak üyelerimizin kendilerini ve çevresindekileri koruyabilmeleri amacıyla işletmelerinde alınması gereken önlemleri paylaştık ve sektörümüzde yaşanan gelişmeler hakkında bilgilendirmelerde bulunmaya bir kat daha özen gösterdik.
Pazar daralmalarının değerlendirilmesi
İşlenmiş doğal taş ihracatında lider konumundaki ülke biliyorsunuz İtalya. Elbette İtalya ile birlikte Avrupa ülkelerinin yaşadıkları durumlar çok üzücü. Bazı işlenmiş doğal taş alıcılarının bu ülkelerden ürün temin edemediğini, ülkemiz üreticileriyle görüşmeye başladığı bilgilerini alıyoruz. Sektörümüz bu talebi temin edebilecek hammaddeye sahip; ancak siparişlerin üretilebilmesi için devletimizden destek bekliyoruz. Mermer fabrikalarının, mermer ocaklarından gelecek hammadde olmadan çalışamayacağı gerçeğinden hareketle “Madencilik ve Taş Ocakçılığı” sektörünün NACE kodundan farklı bir koda sahip, mermerin işlendiği, özel işçilik gerektiren ürünlerin imal edildiği, yüksek katma değere sahip entegre tesisler olan, imalat sektörü NACE koduna sahip mermer fabrikalarının da mücbir sebep kapsamına alınması bu anlamda büyük zaruriyet arz ediyor.
Çin Halk Cumhuriyeti’ne yapılan karbonat kökenli blok ihracatında ülkemiz ilk sırada idi. Çin pazarının hareketlenmesiyle blok ihracatımızı gerçekleştirebileceğiz; ancak önceki senelerde olan miktarlara ulaşmak pek mümkün görünmüyor.
Son günlerde, başta Çin olmak üzere dünya ülkelerinden yavaş yavaş normalleşme sinyalleri gelmeye başladı. Ülkeler üretim faaliyetlerine başlama, devam etme hazırlığı içerisinde. Dijital fuarların, sanal ticaret heyetlerinin düzenlenmesi, telekonferans yöntemi kullanılarak firmalara birebir alıcılar ile görüşme olanağının sağlanması gündemde. Bunun yanı sıra, bazı firmalarımız sanal gerçeklik uygulamalarından faydalanarak ürünlerini sanal ortama taşıdı ve alıcılara bu ürünleri 3D olarak görüntüleme, inceleme imkanı tanıdı. Salgın ile mücadelede bu güzel haberleri duymak sektörümüz için son derece ümit verici. Ancak, normalleşme sürecinin epey bir zaman alacağı da bir gerçek. Bundan sonra sektörümüzü zorlu bir süreç bekliyor. Her şeyden önce sabırlı olmak, işletmelerimizde aldığımız tedbirleri belli bir süre daha uygulamak zorunda kalacağız gibi görünüyor. Önümüze çıkacak fırsatları hızlı bir şekilde değerlendirmemiz gerekecek. Belki ilerleyen dönemlerde ihracatımızda oluşan açığı yılın geri kalanında bir nebze de olsa kapatma şansını yakalayabiliriz.
Başta ülkemiz olmak üzere sektörümüze, tüm dünyaya sağlık diliyorum. Bu zorlu süreci birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek en az hasarla atlatacağımıza inanıyorum.