Geleceğin Mimarlık Anlayışını ve Yaratıcılığını Konuştuk. Genç mimar, sürrealist eserleriyle kendine özgü vizyonunu aktarıyor. Mimar Per Carlsen ile gerçekleştirdiğimiz bu röportaj, mermerin mimari tasarımdaki eşsiz rolüne yeni bir perspektif sunuyor. Carlsen’in kariyeri boyunca edindiği deneyimler ve özgün bakış açısı, mermerin estetik ve gelecekteki kullanımı konusunda nasıl en üst düzeyde fayda sağlayabileceğimize dair ilham verici bir bakış açısı sunuyor.
Okuyucularımıza kısaca kendinizden ve mesleki geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Ben 1991 yılında Oslo’da doğdum. Sanat ve grafik tasarım eğitimi aldıktan sonra, 2015 ile 2021 yılları arasında Oslo Mimarlık Okulu’nda öğrenim gördüm. Mayıs 2021’de yüksek mimarlık derecemi tamamladım. 2017’den beri Instagram platformunda uzaya odaklı render çalışmalarımın fotoğraflarını paylaşıyorum. Bu paylaşımlar, çalışmalarımı kataloglamak ve dünya ile paylaşmak için harika bir fırsat sunuyor, aynı zamanda daha fazla keşif yapma isteğimi canlı tutuyor. Şu an Oslo’da bulunan bir Nordic ofisinde mimar olarak çalışıyorum.
Mimari tasarım alanına nasıl ilgi duymaya başladınız ve kendinizi bu alanda nasıl geliştirdiniz?
Farklı formlarda yeni şeyler yaratmak benim için her zaman önemli olmuştur. Sanat, resim, illüstrasyon ve müzik prodüksiyonu gibi çeşitli ilgi alanlarım vardı. Mimarlık, bu yaratıcı yönlerimi daha da geliştirebileceğim bir alan olarak göründü ve bu temel ilgi alanları beni mimarlık dünyasını keşfetmeye yöneltti.
Sürrealist dünyalar yaratmak için size ne ilham veriyor ve tasarım süreciniz nasıl işliyor?
Beni büyüleyen şey, anıtsal deneyimler ve geniş alanlardır. Tasarımlarımda büyük ölçekli ve kolayca anlaşılabilir alanlara önem veririm. Tasarım sürecim genellikle basit bir fikir veya sembolle başlar ve bunu 3D modelleme yoluyla genişletirim. Minimal çalışmak, tasarım sürecini yönlendirmenin bir yoludur ve render işlemi, mekanları daha ayrıntılı bir şekilde keşfetmemi sağlar.
Tasarımlarınızda kullandığınız malzeme, renk ve şekillerin anlamı nedir ve bunları binanın işlevselliği ve estetiğiyle nasıl ilişkilendiriyorsunuz?
Malzeme, renk ve şekillerin tasarımlarımdaki anlamı, estetik ve işlev arasındaki dengeye dayanır. Malzemelerin dokusu, ışığı yakalama şekli gibi özelliklerine odaklanırım. Kompozisyonlarımda sakinlik ve denge yaratmak için renk, form ve dokuyu bir araya getiririm. Genellikle sade bir renk paleti kullanarak çalışırım.
Mimari tasarımın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu alana yeni başlayanlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Mimari tasarımın geleceği, geçmişten ilham alarak basit ve anlaşılır fikirlerin öne çıkacağı bir yöne doğru ilerliyor gibi görünüyor. Yeni başlayanlara, doğadan ve geçmişten ilham alarak mekanları anlamaya ve tasarlamaya odaklanmalarını tavsiye ederim.
“The Tower”, “The Bridge”, “The Monument” tasarımlarınızın adını ve özelliklerini paylaşabilir misiniz? Bu projede mermeri hangi amaçla ve nasıl kullandınız?
Genelde projelerime isim vermiyorum çünkü çok fazla odak noktası olmasını istemiyorum, kompozisyona gizem katıyor. Güzel mekanlar yaratmak dışında herhangi bir mimari sorunu çözmeye de çalışmıyorum. Mermer/taş sıklıkla kullandığım bir şey çünkü doğal olarak güzel olduğunu düşünüyorum. Mermer aynı zamanda mimarime çok iyi uyan bir ağırlık, güvenlik ve zamansızlık yayıyor.