Dijital araç ve hizmetlerle beraber dünya köklü bir değişim yaşıyor. 6. Uluslararası İzmir İş Günleri toplantısının ikinci oturumunda, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’nin moderatörlüğünde Serdar Kuzuloğlu’nun katılımıyla müşterisinden şirketine dijitalleşen iş yapış şekilleri, reklam, pazarlama ve iletişim modelleri konuşuldu. Son dönemde dijitalleşme ve e-ticaretin artış gösterdiğinden bahseden Jak Eskinazi, pandemi sürecinin e-ticaretin gelişimini 5 yıl öne çektiğini söyledi.
“Kendini dijitale taşıyamayan her şirket rekabette geri kalacak”
2022 yılına kadar dünya ekonomisinin en az yüzde 60’ının dijitalleşmesinin beklendiğini söyleyen Eskinazi, “Kendini dijitale taşıyamayan her şirket, her kurum rekabette bir adım geride kalacak” dedi. “İhracatçılar olarak bütün pazarlama ve satış kanallarımızı dijital hala getirmemiz gerekiyor” diyen Eskinazi, “Ege İhracatçı Birlikleri olarak, Haziran ayında Türkiye’de ilk olarak gerçekleştirdiğimiz Shoedex Sanal Fuarı ve Dubai Sanal Heyeti ile bu dönüşümün ilk adımlarını attık. Bünyemizde oluşturduğumuz dijital dönüşüm ekibi, ihracatçılarımızın tüm hizmetleri sanal ortamda alması, pazarlama ve satışlarını çevirimiçi gerçekleştirebilmeleri için yoğun mesai harcıyor. Dolayısıyla; üyelerimiz için, dijital dönüşümle küresel rekabette öne çıkmaları için çalışıyoruz” diye konuştu.
“Markalar ayakta kalır, ürünler değil”
Serdar Kuzuloğlu ise dijitalleşmenin bölgesel olmaktan çıkıp dünyanın her yerine yayılan eylemler dizisi olduğunu ve inovasyonla beraber lojistiğin de yeniden inşa edildiğini anlattı. “Marka iletişiminde dijitale mecbur kaldık, geleneksele ihtiyaç kalmadı” diyen Kuzuloğlu, “Pandemi bize yapay zeka, yeni nesil lojistik hizmetleri, yenilikçi ürünler, yeni iş yapış şekilleri ve uzaktan çalışmanın mümkün olduğunu gösterdi. Önümüzdeki dönemde daha hibrit ve esnek modeller göreceğiz. Değişim bitmedi. Temel ihtiyaç kavramının değiştiğini gördük. Ürünlerde küresel bir rekabet başladı. İthalat ve ihracatta ticari duvarlar, ticaret sınırlamaları ve engellemeler, yüksek vergiler yaşandı. Büyük marka ve zincirlere güven tazelendi. Marka yaratmak zorundayız.Markalar ayakta kalır, ürünler değil. Marka satın alınır, bağlılık yaratır. Marka hatırlanır, ürün unutulur. Fiyatla rekabet etmek yerine fayda ile rekabet etmeliyiz.”
: