Yazı ve fotoğraflar: Maden Mühendisi Ali Mucak
Tarihi M.Ö. 6 binlere dayanan Kyzikos, Balıkesir iline bağlı Erdek ilçesi sınırlarında yer almaktadır. Lidyalılar’dan Persler’e, Makedonyalılar’dan Romalılar’a kadar birçok medeniyete bağlı olarak yaşamış olan Kyzikos, Marmara Denizi’nde ticaret yolları üzerinde olmasıyla da büyük önem arz ediyordu.
Mermer ticareti
Güçlü bir ticaret şehri olan Kyzikos; şarap, zeytinyağı, buğday ticaretinin yanı sıra mermer ticareti ile de dikkat çekmekteydi. Döneminde Miletos-Efes şehirleri kadar ünlü ve stratejik olan bu şehir de doğal afetlerden 1063’te payını almıştır. Yaşanan deprem ile tabiri caizse taş üstünde taş kalmamış, baştan aşağıya yıkılmıştı. Sağ kalanlar ise enkaz içinde kalan kenti kaderine terk etmiş ve günümüz Erdek sınırlarına yerleşmişti.
Devasa sütun başlığı
Mermer ticaretinde önemli bir paya sahip olan Kyzikos, mermer işlemeciliğinde de ustalaşmış kişiler barındırmaktaydı. Heykellerden, mimari parçalara kadar ustalıkla işlenmiş mermerleri hala görmek mümkün. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı ise Hadrian Tapınağı’nın bir sütun başlığıdır. 190cm çapı, 250cm yüksekliği ve yaklaşık 20 ton ağırlığı olan bu sütun başlığı, Roma Dönemi buluntuları arasında en büyüğüdür. Marmara Adasından çıkan, çizgili beyaz Marmara mermerinden yapılmış ve ustalıkla işlenerek süslenmiştir. Sadece bu devasa sütun başlığına bakarak bembeyaz mermerler ile yükselen tapınağın ihtişamını bir hayal edin…
Yarışlar Kenti MAGNESIA Antik Stadyumu
Dünyada, günümüze korunagelmiş en iyi antik stadyumları arasında yer alan Magnesia Stadyumu Aydın ili, Ortaklar ilçesi mevkiinde bulunmaktadır. Stadyum, yarışlar kenti olarak da bilinen Magnesia’nın en önemli yapılarından birisidir.
Artemis kutsal alanından çıktıktan sonra, sağlı sollu incir ve zeytin ağaçları ile dolu, dar bir yoldan ulaşılan stadyumun kapasitesi 30000 kişiliktir. Uzunluğu 189 metre olup, bulunan yazıtlardan M.S. 3. yüzyıla kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Stadyumun seyirci oturma kısımlarının altında yer alan platformlarda mermer üzerine işlenmiş tanrı, oynanan oyunlar ve verilen ödüllerle ilgili çeşitli kabartmalar bulunmaktadır. Bunlardan bazıları çok iyi koruna gelmiş şekilde günümüze ulaşmayı başarabilmiştir.
Stadyum seyirci kısmının orta bölümünde, soylular ve yöneticiler için ayrılan oturma alanına çıkıldığında zarafet ve lüksü çağrıştıran onyx mermerden yapılmış sütunları görüyorsunuz.
Hayranlık uyandıran yapının basamaklarından aşağı doğru inerken seyirci oturma sıralarının üzerindeki semboller dikkat çekmektedir. Her sırada farklı bir harf kazınmış olup, oturma sıralarını sınıflandırılmıştır. Bazı bölümler başka kentten gelenler için ayrılmıştır. (Miletos-Efes gibi)
Seyirci oturma kısımlarının sınıflandırılması, özel locaların bulunması çoğu şey günümüzle aynı değil mi ? Aslında değişen şey zaman, mekan ve kişiler. Tarih bazen aynı şeylerin farklı insanlar, farklı medeniyetler tarafından tekrarlanması gibi. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…