İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer:
“Yapılan eleştiri hakkaniyetten uzak”
Röportaj: Şehriban ÇİMEN
Küresel ticareti olumsuz etkileyen Covid-19 salgınına rağmen doğal taş sektörü, işlenmiş ürün ihracatında başarı yakalanmış ve kayıp yıl olarak nitelendirilen 2020 yılının çok daha az hasarla atlattılması sağlanmıştı. Geçtiğimiz yıl 1 milyar 736 milyon 574 bin 684 dolarlık ihracat rakamına ulaşan sektörü şimdi de tüm dünya genelinde yaşanan boş konteyner bulamama ve navlun ücretlerindeki yüksek artış olumsuz yönde etkiliyor. İhracatçıların söz verilen tarihte müşterilerine teslimat yapamamasına neden olan bu durumun detaylarını, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer’e sorduk. Söz konusu sorunun en iyi senaryoda yıl sonuna doğru aşılmasını öngördüklerini söylüyor Aydın Dinçer. Navlun ve konteyner sorunun birlikler tarafından yeterince gündeme taşınmadığının düşünüldüğünü sorduğumuz Aydın Dinçer, “Tüm dünya aynı sorunla yüzleşiyor ve tüm sektörler tüm dünya etkileniyor. Yapılabilecekler kısıtlı ve birliklerimiz çözüme ufak da olsa katkı anlamında önerilerini yetkililere yapmakta. Dünyanın etkilendiği böyle bir olayda yetersiz kalındı eleştirisi, haksız ve hakkaniyetten uzak olur” dedi.
Doğal taş sektörü boş konteyner bulamama ve artan navlun fiyatları sorunundan şu ana kadar nasıl etkilendi? Bu sorunun yaklaşık daha ne kadar devam edeceği öngörülüyor? Bu konu ile ilgili sektör firmalarına alabilecekleri tedbirler konusunda tavsiyeleriniz var mıdır?
2020 yılında maden stoklarını eriten ülkeler, aşı çalışmaları ve ticari faaliyetlerin hız kazanmasıyla birlikte 2021 yılında yüksek hacimle alımlar yapmaya başladı. Limanlardaki kapasitenin düşürülmesi ve konteyner arzındaki daralma, maalesef navlun fiyatlarındaki artışı beraberinde getirdi. Söz konusu sorunun en iyi senaryoda yıl sonuna doğru aşılması öngörülüyor. Bu konuda sektör firmalarıyla sürekli dirsek temasında bulunarak firmaların problemlerini yakından takip ediyor ve sorunun aşılması için faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu problemin en az zararla atlatılması için ilgili kurumların hızlı aksiyon alması gerektiğini düşünüyoruz. İMİB olarak ihracatçılarımızın daha sağlıklı bir ortamda hizmet verebilmesi adına taleplerimizi yetkili mercilere iletmeye devam ediyoruz.
Fiyatlarda ciddi artışların yaşandığı söylenmektedir. Artış oranlarını eski dönem ile karşılaştırırsak, karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?
Bu durum küresel bir sorun olarak karşımıza çıksa da yerli konteyner üretimimizin olmaması, süreci daha da zorlu kılıyor. Rakam vermek gerekirse, gemi ve konteynerlerin büyük bir kısmının Çin ve ABD’de demirlemesi, 20 feetlik bir konteynerin navlun bedelinin geçen yıla oranla yüzde 375 artış göstermesine neden oldu. Günlük demuraj bedeli ve ardiye liman ücretleri de yüzde 50 oranında arttı. Bu durum ihracatçılarımızın söz verilen tarihte müşterilerine teslimat yapamamasına sebebiyet veriyor.
Özellikle Çin’e, Hindistan’a ve ABD’ye yapılan doğal taş ihracatımızdaki navlun sorunlarına ilişkin geri dönüşler alıyoruz. Örneğin, Mersin’den Hindistan’ın Nhava Sheva Limanı’na navlun fiyatları pandemi öncesi 600 dolar bandında iken şu an 1000 doların üzerine çıkmış durumda. Yine Türkiye-Çin hattında 2020 yılı ikinci çeyreğinde 2.000 dolar seviyelerinde olan navlun fiyatları artarak 8-10 bin dolar seviyelerine yükseldi. ABD’ye bakacak olursak Türkiye-ABD hattında pandemi öncesi ortalama navlun fiyatları 1.600-1.800 dolar seviyeleri iken son durumda 6-8 bin dolar seviyelerine kadar arttı.
Sektöre özel bir diğer sorun ise bazı aktarma limanlarında firmalarımızın gönderdiği blok mermer konteynerlerinde hasar olduğu gerekçesiyle taşıyıcı firmaların survey talep etmesi. Survey yapılacağı söylenerek firmalarımızın malları bazen bir ayı bulan sürelerde limanda bekletiliyor. Müşteriler de yaşanan gecikmeden firmalarımıza olan güvenlerini kaybettikleri için sonraki siparişlerini de iptal edebiliyor. Ayrıca firmalarımız, beklemeden ötürü fahiş ceza bedelleri ödemek zorunda kalıyor. İhracatçılarımızın zor günlerden geçtikleri bu dönemde bu tarz keyfi uygulamalar yüzünden müşterilerimiz yurt dışında olumsuz bir algı ile karşı karşıya kalıyor. Halbuki blok doğal taş için verilen konteynerlerin ağır tonaja elverişli olması gerekiyor ve kaynakları mukavemetini kaybetmiş konteynerlerin kaynaklarından çatlamaları doğaldır. Bu durumu sektörümüze fatura etmek istemektedirler. Bu konuda mağdur firmalarımıza destek veriyoruz. Bir yol haritası oluşturuyoruz, tüm sektörle paylaşacağız.
Yaşanan sorun ile ilgili atılan adımlar, sektörün ihracatına yardımcı olabileceği düşünülen çalışmalar var mıdır?
Navlun fiyat artışı ve konteyner sorununun dünya genelinde yaşandığını biliyoruz. Katma değerli ürünler üreterek ülkesine daha fazla döviz girdisi sağlamak isteyen ihracatçılarımız, pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik daralmanın yanı sıra navlun sorunuyla da baş etmeye çalışıyor. İMİB olarak uluslararası boyutta aynı sorunu yaşayanlarla bir araya gelip girişimlerde bulunabiliriz fakat bu uzun vadede bir çözüm arayışı olur. Ne yazık ki burada yerli üretim konusunda da eksiklerimiz var. Üretim çalışmalarının sonuçlanmasının birkaç yıl süreceğini düşündüğümüzde, bu konuda farklı teşvikler verilerek yetkili mercilerin ortak iradesiyle daha hızlı aksiyonlar alınabilir. Lojistik sektörüne sunulan destekler sayesinde navlun bedelleri de kontrol altında tutulabilir. Böylece ihracatçılarımız bir nebze rahatlayabilir. Öte yandan konteyner probleminin sektörümüze daha fazla zarar vermemesi açısından bazı kararların da hayata geçmesi gerekiyor. En büyük konteyner ithalatçılarından biri olan ABD, konteynerlerinin boş olarak yüklenmesine müsaade etmeyerek bu konuda önemli bir adım attı. Bu kapsamda biz de ülkemizden boş konteyner gönderiminin kontrol altına alınmasını öneriyoruz. Böyle bir kararın alınmasının sektöre olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Global lojistik şirketleri de konteyner krizine karşı farklı çalışmalar yapıyor. Çin merkezli ünlü bir lojistik firması, dünya genelinde yaşanan konteyner kıtlığına karşı rezervasyon sistemini devreye aldı. Bu hizmetin yaklaşık 200 limana yayılacağı ve navlun bedellerinde yüzde 30-40 düşüşe sebep olabileceği öngörülüyor. Böyle bir sistemin artıları ve eksileri hakkında da fikir alışverişi yapılabilir.
Katıldığınız bir televizyon programında iptal edilen fuarlar nedeniyle kullanılmayan fonların değerlendirilebileceğini söylemiştiniz. Bununla ilgili netleşen bir durum var?
Ticaret Bakanlığının paylaştığı bilgilere göre, 2019 yılında bakanlık tarafından ihracatçılara tüm destek kalemlerinde ödenen destek tutarı, 2,4 milyar Türk Lirası mal ihracatına yönelik olmak üzere toplam 3,2 milyar lira ile rekor seviyede gerçekleşti. 2020 yılında ise bütçede ihracatçılara ayrılan 3 milyar 757 milyon Türk Lirası destek bütçesinin içerisinden kullanılamayan destek bedellerinin mevcut durumda ihracatçılarımızın yaşadığı sorunlara yönelik olarak kullanılmasını öneriyoruz. Tabii ki buna gerçekleştirilemeyen etkinlikler için ayrılan destek bütçeleri de dahil. Son dönemde büyük bir sorun haline gelen navlun artışlarına yönelik teşvik mekanizması geliştirilerek artan maliyetler konusunda ihracatçılarımıza destek olunması taleplerimizi Bakanlıklarımıza ilettik. Henüz netleşen bir geri bildirim almadık.
Limanlarda ve ocaklarda yükleme bekleyen ürünler ile ilgili rakamsal veri verebilmeniz mümkündür?
Yüklemeler yapılamadığı için çok fazla stok oluşmaya başladı ancak tam rakam vermek mümkün değil.
Bazı firmalar dergimize bildirdiği görüşlerde, konunun doğal taş sektöründeki birlikler tarafından yeterince gündeme taşınmadığını ileri sürmektedirler. Bununla ilgili söylemek istediği şeyler var mıdır?
Tüm dünyada kovid-19 salgını nedeniyle üretimlerin aksadığı, gümrüklerin tam çalışmadığı, sevkiyatların aksadığı, gemi seyir sayısının azaldığı bir dönem geçirdik ve bu nedenlerden dolayı dünyada konteyner akış sistemi bozuldu. Tüm dünya aynı sorunla yüzleşiyor ve tüm sektörler tüm dünyada etkileniyor. Yapılabilecekler kısıtlı ve birliklerimiz çözüme ufak da olsa katkı anlamında önerilerini yetkililere yapmakta. Dünyanın etkilendiği böyle bir olayda yetersiz kalındı eleştirisi haksız ve hakkaniyetten uzak olur. Blok doğal taş yüklemeleri için açık kuru yük gemi kiralama modeli ile navlun rakamlarında avantaj sağlanabilir mi diye araştırma ve görüşmeler yapıldı. Ancak konteyner navlun fiyatlarında yaşanan artışlar gibi kuru yük gemi navlunlarının da arttığı hatta konteyner maliyetiyle aynı rakamlara geldiği görüldü. Bu noktada fiyat avantajı sağlamayacağı ortada. Tüm alternatifleri değerlendirmek adına demiryolu taşımacılığı araştırmalarını da gerçekleştirdik ve üyelerimize duyurularını gerçekleştiriyoruz. Birliğimiz, tarafımıza bildirilen her firmanın özel sorunlarının çözümü için gerekli girişimlerde bulunmaktadır. Sektörün genel sorunları ile ilgili sesimizi ilgili kamu otoritelerine çözüm önerileri ile birlikte sunmaktayız. Navlun bedellerinin artması ve konteyner bulunamaması sorunlarına karşılık, Ticaret ve Ulaştırma Bakanlıklarımıza, navlun teşviki ve boş konteynerlerin ülkemizden çıkışının engellenmesi önerilerimizi yazılı ve sözlü olarak ilettik.