Ünlü feminist yazar Duygu Asena bir romanında 'Kadının Adı Yok' demişti… Oysa O, tüm dünyada erkek egemen bir sektör olarak bilinen madende bir marka yarattı..
Haber: Şehriban ÇİMEN
Taş Dünyası Dergisi'nin bu sayıki konuğu madencilik, sanayicilik ve otelciliğe uzanan geniş bir yelpazede kendisine başarılı bir kariyer sağlayan Zuhal Mansfield…Örnek alınacak, takdir edilecek bir başarı hikayesiyle karşı karşıyayız….
“Ben ben olmassam ben kim olurum? Benim yerim boş kalır” diyor Zuhal Mansfield… O Türkiye'nin önder kadınlarından….Başarılı, girişimci, cesur, zarif, özgüveni yüksek, güçlü hitabet yeteneği olan, zeki bir iş kadını…Her şey bir tesadüf üzere yurt dışına çıkmasıyla başladı.. 35 yıl önce yurt dışında çalışmaya başlayan Zuhal Mansfield bugün TMG Dış Ticaret Madencilik, MANSFİELD Madencilik Sanayi ve İnşaat ile Vera Pera Turizm şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı, DEIK Afrika Yönetim Kurulunda Başkan Yardımcısı, Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı,Türk-Ukrayna İş Konseyi Başkan Yardımcısı, MADE IN TURKEY dergiesinde Yayın Kurulu üyesi, Kadın Girişimciler Derneği “KAGIDER’’in kurucularından, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Bilecik İl Başkanı, TRT Üretimden Kalkınmaya Programının, 'Başarının Formülü' Sosyal Projesinin Sunucusu ve iyi bir anne.. Bu kadar yoğun ve başarılı hayatını ödüllerle de süsleyen Mansfield, en başarılı proje, en başarılı girişimci, en başarılı madenci ve en başarılı ihracatçı ödüllerine de sahip.
Başarıya giden yol
Zuhal Mansfield'ı başarıya götüren yol, Mansfield'ın bir tesadüf eseri yurt dışına çıkmasıyla başladı. Önce Avrupa’nın kuzeyinde İsveç_Stockholm’de, ardından Afrika’ nın güneyinde Botswana’ya gitti. Telekomünikasyondan, madenlere kadar farklı işlerde çalıştıktan sonra oradan okyanusu geçip Avustralya’ya yerleşti ve farklı bir hayata başladı. Denenen işler, alınan eğitimler, kurslar, seminerler, sosyal etkinlikler birbirini kovalıyor ve geleceği şekillendiren alt yapılar oluşuyordu. Bu süreçte Morabbin_Gelibolu kardeş şehir çalışmalarını hayata geçirdi, aynı zamanda Yayıncılık medya konusuna merak sarıp ilgili okulları bitirip SBS- 3EA radyosunda çalıştı. “Zuhal Abla” adlı Çocuk ve Kadın ve Yaşam programları yaptı, daha sonra Melbourne_Corburg Belediyesinde Sosyal Görevli olarak, göçmen kadınların sosyal ve hukuksal hakları için çalışırken, ilk araştırma kitabını yayınladı. Bu süreçte bir Hong Kong fırsatı doğdu. Hong Kong Zuhal Mansfield’i fazlaca etkileyince, satın alma gücü yüksek, cıvıl cıvıl kalabalık şehir, iş hayatı yoğun ve verimkar olunca da bu şehre yerleşmeye karar verdi. Mansfield aynı zamanda Hong Kong Türk ve Kültür Formunun kurucu üyesidir. Önceleri farklı dallarda yaptığı ticareti, daha sonra yatırım ve üretime çeviren Zuhal Mansfield artık bir madenci ve bir sanayici oldu.
Çin'e ilk ihracat
Başarılı bir madenci olan Mansfield, Çin'e ihracat gerçekleştiren ilk kadın girişimci olmanın gururunu yaşıyor. 1990’lı yıllarda Çin’e mermer satacağım dediğinde arkadaşlarının kendisine çok güldüğünü belirten Mansfield, altın işinden mermerciliğe geçişini şöyle anlatıyor : “Hong Kong’da ve Avustralya’ da külçe altın alım satımı yapıyordum. Altının o zamanki ons’u 414 Dolardı, şu anda ise inanılmaz rakamlarda. Sürümden kazanıyordum. Çok keyifli ve güzel bir işti. Birden mermer işine girince, büyük zorluklarla karşılaştım. Adadan küçük çekçeklere koyduğum mermer numunelerini Hong Kong adasına götürüp oradan da Çin’e taşımak kolay değildi. Bunu yaparken çok yorulduğumu anımsıyorum. Yaklaşık 40 ton kadar numuneyi tek başıma tüm Çin’e dağıttım. Sadece mermer numunesi dağıtmadım, valizler dolusu lokum, mavi boncuk, Türk bayrağı dağıttım. İnsanlara önce Türkiye'nin nerede olduğunu daha sonra Türkiye’de mermerin olduğunu öğreteceksiniz. Bu durumda böyle bir kültürel turizm misyonu da üstlenmiş oldum. Çok kolay bir Pazar değildi ama çok doğru bir Pazardı. O günkü ihracatımız Türkiye’nin Çin’e olan ihracatı bir dolar dahi yokken, bugün geldiği nokta beni gururlandırıyor.”
“Ticareti Çin'de öğrendim”
Ticarette ne öğrendiyse Çin’de öğrendiğini, Çinlilerin ticareti ibadet eder gibi yaptığını söyleyen Mansfield, “Biz de ticaretimizi doğru değerlendirerek, doğru piyasalara sunmamız lazım. Türkiye, üretmeyi, ticareti, çalışmayı seviyor ama nedense para kazanmayı yeteri kadar sevmiyor. Bu yüzden doğru fiyatlarla satmayı bilmiyoruz. Herkes birbirinin altında fiyat vererek ticaret yapmanın doğru olduğunu düşünüyor. Farklılık yaratmak zorundasınız, ancak böyle ayakta kalabiliyorsunuz. Çinli bir ortağım var. Çin’deki pazarı kurmuş olmaktan dolayı gurur duyuyorum ve bu benim ülkemde bilinmez bir halde kalmadı. Ülkem bu başarımı takdir etti ve 2000 yılında Çin’deki en başarılı girişimci ödülünü aldım. Hem bu ödülü aldığım için, hem de ülkemin bu tür farklılıkları fark ediyor olmasından dolayı gurur duydum” dedi.
Kadınlar zenginliğin yarısıdır
Türkiye'nin önemli mermerci ve turizmcilerinden, ekonomi ve sosyal hayatın önemli isimlerinden olan Zuhal Mansfield, her ne kadar Türkiye’de farkedilmese de ekonomiye değer katanların yarısının kadın olduğunu belirtti. Hazreti Muhammed'in “Kadınlar zenginliğin yarısıdır” sözünü hatırlatan Mansfield, kadınlara kabiliyetlerini göstermesi için şans tanınmadığını belirterek, “Oysa kadınlar için benim yürekten inandığım tek bir düşüncem vardır: 'Her kadın sanayici doğar.' Kadının bu yönlerini geliştirmelerine şans tanınmalı. Başarının yolunun erkek ya da kadın için farklı olmadığını düşünüyorum. Temel koşul kimselere dayanmadan, sadece kendi yeteneklerinize güvenerek yola koyulmak, başkalarının risk olarak gördüğü işleri fırsat olarak değerlendirebilmek, vizyon sahibi olabilmektir. Gelecek beklenmez, tasarlanır, geleceğinizi tasarlayın” dedi.
“Pencerenin ardında kalmayın”
Kadınlar dışarı çıkmalı, dünyayı gezmeli ve ekonomiye katkıda bulunmalı diyen Mansfield şunları söyledi: “Yürüdüğün yolda, okuduğun okulda, yaktığın ışıkta, gölgesinde oturduğun ağaçta çalışanın hakkı varken, artık dünyayı pencerenden seyretmen olmaz. Alınan kararlar değişebilir, bundan korkulmamalı. İlk atışta karavana olabilir, başarısız olabilirsiniz bu da çok önemli değil ama verdiğiniz sözlerden dönmeyin. İlkelerinizden ve dürüst olmaktan taviz vermeyin. Unutmayın ki ilişkiler, her kimle olursa olsun, yüzyıl kalacak gibi kurulmalı. Çünkü etrafa attığınız o çakıl taşları bir gün karşınıza bir maden olarak geri dönebiliyor. Geçmişte doğru yerlerde atmış olduğum adımlar bana, hayatımın bir çok dönüm noktasında güzellikler kazandırdı. Nüfusumuz neredeyse 75 milyondan fazla ve nüfusumuzun yarısı devre dışı. Bu yüzden kadınlar dışarı çıkmalı, dünyayı gezmeli ve ekonomiye katkıda bulunmalıdır. Param yok diyenlere, devlet destekleri var. Kosgeb, Abigem, Kalkınma Ajansları, neredeyse her Bakanlığın erkek ya da kadın girişimci için, fikri olana, projesi olana ayırdığı fonlar var. Bu fonlardan nasıl yararlanacağını gösteren yol haritaları, bireysel destek veren kuruluş ve dernekler var. Her şeyden önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin kurmuş olduğu “Kadın Girişimciler ve Genç Girişimciler Kurulları” var. Her ilin Ticaret ve Sanayi Odasına veya borsasına bağlı bu kurumlardan bilgi desteği alınabilir. Cesareti olup da bilgisi olmayanlara sınırsız kurslar var. Memleketimizin girişimci olacak her bireye ihtiyacı var.”
Başarının sırrı para mı?
“İş hayatındaki başarı, eğer bir şey üretiyorsanız, ona inanmakla başlıyor. Ne olursa olsun, her ne yapıyorsanız, eğer inanıyorsanız, onunla alakalı uzun saatler çalışabiliyorsunuz” diyen Mansfield, “İnsan bildiği, sevdiği şeye inanır. Bilmediğiniz, sevmediğiniz işe inanamazsınız. Sevdiğiniz herhangi bir konuda çalışıyorsanız yorulmazsınız bu da sizi başarıya götürür. Önemli olan ne yaptığınız değil zaten, nasıl yaptığınız. Bu çok önemli bir şey. Başarıyı para diye düşünürseniz büyük yanılgıya düşersiniz. Başarı, insanı bir başka başarı için motive eden nedendir” dedi.
Aşağıdaki kelimelerin siz için neler ifade ettiğini birer kelimeyle açıklar mısınız?
Uzak Doğu : Güç ve para
Mermer : Milli zenginliğimiz
Vazgeçilmezleriniz : Tutkuyla işim yok
Sosyal Medya : Network
En sevdiğiniz şehir : Venedik
Gitmek istediğiniz şehir : Her şehir
En korktuğunuz şey : Yalan
Fuar : İZFAŞ
Başarı : Azim ve sabır
Kadın : Ekonomiye katılması gereken güç
Ekonomi :İyisi gelecek, kötüsü kabus
Türkiye : Yükselen değer
Uçak : Artık çok yavaş
Atatürk : Değişim ve dünya lideri
Para : Araç
Afrika :2050'nin en iyi ekonomisi
En son okuduğunuz kitap : Ahmet Ümit- Patasana
Kraliçe : Ben
Televizyon : Zaman kaybı
İnternet : Hayatın parçası
Doğa : İnsan
Fotoğraf : Anların kaydı
Arabanızın markası : Bentley, BMW
Yaşadığınız şehir : Dünya
Teknoloji : En iyi arkadaşım
En sevdiğiniz film : Avatar
Örnek aldığınız kişi : Sevdiğim ve takdir ettiğim herkes
En sevdiğiniz hayvan : Kaplan
Evde beslediğiniz hayvan :Dobermanlarım Rodin ve Rita
Hobileriniz : Ütü, tabak ve kaşık koleksiyonları
En sevdiğiniz yemek : Sahanda yumurta
En sevdiğiniz meyve : Çilek
En sevdiğiniz dinlenme şekli :Sahilde oturmak ve denizi seyretmek
Türkiye'de değişmesini istediğiniz 3 şey: Kadına şiddet son bulmalı, Daha çok girişimci ve Güvenli yarınlar
Madenci olmasaydınız ne iş yapardınız: Ürünün ve paranın yer değiştirdiği her şeyi yapabilirim
Zuhal Mansfield
DEIK Afrika Yönetim Kurulunda Başkan Yardımcısı,
Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı,
İstanbul Aydın Üniversitesi “Afrikam” danışma kurulu üyesi.
KAGIDER Kurucu üyesi.
Turco Money Dergisinde Köşe Yazarı
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Bilecik İl Başkanı,
TRT Üretimden Kalkınmaya Programının ,”Başarının Formülü” – Sosyal Projesini hayata geçirmiş ve 4,5 yıl sunuculuğunu yaptı.
2000 yılında, yurt dışında yaşayan başarılı girişimci
2002 yılında en iyi madenci
2008 Yılında en iyi Kadın Girişimci
2009 Yılında en iyi kadın ihracatçı ve 2013 Peru'da Intenational Woman Entrepreneurial Challenge (IWEC), aldığı ödüllerden bazıları.