Katıldığı TV programında Çin ihracatında hareketlenmenin başladığını, Hindistan’a ise Nisan ayında %100 düşüşün yaşandığını neredeyse hiç ihracatın gerçekleştirilemediğini söyleyen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer önemli iki çağrıda bulundu:
*İç piyasada artık kendi üretimimize öncelik verilsin.
*Tarım ve Orman Bakanlığı bu dönemde izin süreçlerini hızlandırmalı.
BloombergHT Kanalında yayınlanan Fokus programına konuk olan İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, Çin ihracatındaki düşüşlerin yüzde 60’dan yüzde 25 seviyelerine gelirken, Hindistan’a ise Nisan ayında neredeyse hiç ihracat gerçekleştirilemediğini söyledi. Katıldığı Tv programında Covid-19 sürecini ve madencilik sektörüne etkilerini değerlendiren Aydın Dinçer, “Yaşadığımız Covid-19 sürecinde gördük ki bir ülke ne kadar zengin olursa olsun kendileri üretim yapamıyorlarsa, kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyorlarsa o zenginlikleri aslında bir yerde tıkanıyor. Bizler de kendi üretimlerimizi yapıp iç piyasada yerli ürünleri tercih etmeliyiz. Ayrıca ticari anlamda ciddi kayıplar yaşayan sektörün yeni fırsatları çok daha hızlı değerlendirmesi gerekiyor. Dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu dönemde izin süreçlerini hızlandırması gerekiyor” çağrılarında da bulundu.
“Hindistan’a satış neredeyse sıfır”
Dinçer programda öncelikle Korona Virüs salgının ihracattaki etkilerine değindi. Maden sektörünün Şubat ayı itibariyle ilk şokunu yaşadığını belirten Dinçer, “Madencilik sektörünün ana pazarı Çin olduğu için, bu ülkede yaşanan virüsten ilk etkilenen sektör de madencilik oldu. Sektör olarak Şubat ayında düşüşler yaşamaya başladık. Mart ayında bu düşüşler devam etti. Nisan ayında da Amerika, Avrupa ülkelerindeki alıcılarımızın da siparişlerini iptal etmesi veya ertelemesi nedeniyle ihracatlarda düşüş gözlemliyoruz. Çin’e gerçekleştirilen ihracatta Mart ayında yüzde 60’larda olan düşüş bugün, yüzde 25’ler civarına geldi. Çin’de piyasaların biraz hareketlenmesiyle şu an oradaki düşüş biraz daha azalmaya başladı. Fakat Amerika, Avrupa pazarında ise ciddi anlamda düşüş var. Hindistan’a ise Nisan ayında ihracatımız neredeyse sıfır” dedi. Dinçer Nisan, Mayıs aylarında hazırlıklar ve açılmalar söz konusu olursa geçen sene ihracatta görülen yüzde 4-5’lik düşüşün bu seneye de kalabileceğini düşündüğünü belirtti.
Sektöre nefes aldıracak çalışmalar
Bu dönemde alınan önemlerin çok önemli olduğunun ve şubat ayından beri finansman kısmında ciddi desteklere ihtiyaç duyduklarını söylediklerinin altını çizen Aydın Dinçer, hükümetin devreye girmesiyle birlikte sektöre bir nebze de olsa nefes aldıracak çalışmalar ile ilgili şu bilgileri verdi:
*Eximbank kredilerin geri ödelemelerini ötelenmesiyle yeni krediler açıldı. Kamu Bankaları Kredi Garanti Fonu (KGF) kullandırmaya başladı.
*Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) aldığı kararla özel bankalar yavaş yavaş farklı kredi imkanları sunmaya başladı.
*Hanize ve Maliye Bakanlığı Madencilik sektörünü mücbir sebeple yararlanacak sektörler arasına aldı. Aydın Dinçer burada bir parantez açarak şunları söyledi: Doğal taş sektöründen örnek verecek olursak, bitmiş ürün üreten imalat sanayinde bulunan fabrikalar mücbir sebepten yararlanamıyor. Çünkü entegre tesisi olan firmalar hem ocak hem fabrika işlettiklerinde vergi dairelerinde Nace kodları farklı gözüktüğü için bundan yararlanamadılar. Burada yeni bir düzeltme yapılabilirse bu, sektöre fayda getirecek.)
*Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Hazine Bakanlığının görüşünü alarak mali yükümlülükleri yıl sonuna erteledi. Teknik olarak verilmesi gereken bazı belgeler ve üretim haritaları, Nisan ayında verilmesi gerekenler Eylül ayına ertelendi.
*Tarım ve Orman Bakanlığın’da mali yükümlülükler ertelendi.
“Olumlu sinyaller gelmeye başladı”
“Diğer ülkelerin sokağa çıkma yasakları veya üretimlerin kısılması nedeniyle malzemeye ihtiyaç duymadıkları bir gerçek. Oralardaki piyasaların açılması, ihracatımızı arttırmamıza yardımcı olacak” diyen Dinçer bu anlamda Amerika’dan olumlu sinyaller geldiğini açıkladı. Avrupa’nın bazı ülkelerinde piyasaların yavaş yavaş açılacağının ilan edildiğini hatırlatan Dinçer şunları söyledi: “Bunlar gerçekleştiğinde satışlarımızın bir sonraki aylarda normal seviyelerine gelmesini bekliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın izin süreçlerini bu dönemde hızlandırması gerekmekte. Zaten ticari anlamda ciddi kayıplar yaşadık. Önümüze gelecek yeni fırsatların artık çok daha hızlı değerlendirilmesi gerekiyor. Bu olduğu takdirde Covid-19 sonrası dediğimiz dönemde çalışmalarımızı daha hazırlıklı ve yoğun bir şekilde üretim yaparak sürdüreceğiz. Madencilik sektörü işçi çıkartmadan işlerine devam etmeye çalışıyor. Bazı yerlerde üretimler azaldı fakat bazı firmalarımız da stok üretimi yapıyorlar. Eximbank’ın da Ticaret Bakanlığı ile şu an üzerinde çalıştığı stok kredisi finansmanın bir an önce devreye girip, üretim yapan firmalarımızın desteklenmesinde fayda var.”
“Yerli üretim kullanın!”
Madecilik sektörünün yeni döneme tüm sektörlerin hammaddesini sağladığı için çok büyük bir etki görmeden devam edebileceğini ifade eden Dinçer ‘Ama burada şu çok önemli’ diyerek şu açıklamalarda bulundu: “İç piyasa için yapılan üretime dikkat etmemiz gerekiyor. Türkiye’de yapılan inşaatlarda, kamu binalarında, hastanelerde veya özel binalarda artık kendi malımızı kullanmalıyız. Yerli üretimler yapabilmek ve bunları öncelikle kendi ülkemizde kullanmak ve ondan sonra ihraç etmek önemli. Yaşadığımız Covid-19 sürecinde gördük ki ülke ne kadar zengin olursa olsun kendileri üretim yapmıyorlarsa, kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyorlarsa o zenginlikleri aslında bir yerde tıkanıyor. Biz yerli üretimler yapmalıyız. Ve iç piyasada da özellikle yerli ürünü tercih etmeliyiz.”
Petrol fiyatlarındaki düşüş
Dinçer, yurt dışında düşen petrol fiyatlarının sektöre yansımalarını ise şu şekilde değerlendirdi: “Madencilik sektörünün en önemli gideri, akaryakıt. Daha önce de başlattığımız bir çalışmada madencilik sektörünün en önemli giderinin akaryakıt olduğunu ve akaryakıt üzerindeki ÖTV’nin madencilik sektörüne yönelik kaldırılmasını talep etmiştik. Madencilik sektörü açısından üretimimizin daha rahat ve hızlı yapılabilmesi, finansmanızımın diğer kalemlere ayrılması açısından petrol fiyatlarının gerilemesi bizim lehimize faydalı. Fakat olaya daha geniş çerçevede baktığımızda petrol fiyatlarının düşmesi, petrol üreten ülkelerin gelirlerinde ciddi kayıplara neden olacak. Ciddi kayıplar da onların yapacağı harcalamalara yansıyacak ve bu harcamalar gerileyecek. Dünya ekonomisine baktığımızda topyekün aslında çok da olumlu olmayan bir süreç görünüyor.”